Geçmiş Kavimlerin Helaki ve Kıyamet Mesajı
اَلْحَٓاقَّةُۙ ﴿١﴾ مَا الْحَٓاقَّةُۚ ﴿٢﴾ وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْحَٓاقَّةُۜ ﴿٣﴾
“Gerçekleşecek olan; (Evet) nedir o gerçekleşecek olan? Gerçekleşecek olanın (kıyametin) ne olduğunu sen nereden bileceksin?” (Hâkka 1-3)
Hâkka Suresi 1-16. Ayetleri:
“Gerçekleşecek olan;
(Evet) nedir o gerçekleşecek olan?
Gerçekleşecek olanın (kıyametin) ne olduğunu sen nereden bileceksin?
Semûd ve Âd kavimleri, kapılarını çalacak felâketi (kıyameti) yalan saymışlardı.
Semûd’a gelince: Onlar pek zorlu (bir sarsıntı) ile helâk edildiler.
Âd kavmi ise, uğultulu, kasıp kavuran bir fırtına ile mahvedildiler.
Allah onu, ardarda yedi gece, sekiz gün onların üzerine musallat etti. Öyle ki (eğer orada olsaydın), o kavmi, içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.
Şimdi onlardan arda kalan bir şey görüyor musun?
Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı (Lût kavmi) hep o günahı (şirki) işlediler.
Böylece Rablerinin peygamberlerine karşı geldiler, O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.
Şüphesiz, su bastığı vakit sizi gemide biz taşıdık;
Onu sizin için bir ibret ve öğüt yapalım ve belleyici kulaklar onu bellesin diye.
Artık Sûr’a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar).
Gök de yarılır ve artık o gün o, çökmeye yüz tutar.”
Bu ayetler, Hâkka Suresi’nin kıyamet olgusunu nasıl kesin bir gerçeklik olarak vurguladığını göstermektedir. Ayetlerin içeriğini ve verdiği mesajı değerlendirirken şu noktalar öne çıkmaktadır:
Gerçekleşenler: Tarihsel Felaketler ve İlahi Adalet
İlk bölümlerde Semûd, Âd, Firavun ve Lût kavimlerinin helakı anlatılmaktadır. Bu kavimler, peygamberlerini yalanlamış, zulümde ve inkârda ısrar etmişlerdir. Sonuç olarak, Allah tarafından büyük felaketlerle cezalandırılmışlardır.
Semûd kavmi: Şiddetli bir sarsıntıyla yok edilmiştir.
Âd kavmi: Kasırga benzeri uğultulu ve kavurucu bir fırtına ile helak edilmiştir.
Firavun ve halkı: Şirk ve zulümleri sebebiyle azaba uğramışlardır.
Lût kavmi: Yaşadıkları beldeler altüst edilerek cezalandırılmıştır.
Nuh Tufanı: İnsanlık tarihindeki en büyük felaketlerden biri olarak anılmış, inananların gemiye alınarak kurtarıldığı belirtilmiştir.
Bu olayların aktarılmasındaki temel amaç, geçmişte yaşanmış ibret verici olayları hatırlatarak insanları uyarmaktır. İlahi adaletin er ya da geç tecelli edeceği açıkça vurgulanmaktadır.
Ayetlerin ilerleyen kısmında kıyametin kesinlikle gerçekleşeceği anlatılmaktadır.
Sûr’a üflenmesi ile kıyametin başlayacağı belirtilmiştir.
Dağların ve yeryüzünün parçalanması, kıyametin yıkıcı gücünü ortaya koymaktadır.
Göklerin yarılması, kâinatın fiziksel yapısının da bozulacağını ifade etmektedir.
Kıyametle ilgili bu anlatım, onun kesin bir gerçek olduğu, hiçbir şüphenin olamayacağı ve her şeyin ilahi düzen çerçevesinde son bulacağı gerçeğini göstermektedir.