Allah kime ‘gazapp’ ediyor?
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَوَلَّوْا قَوْماً غَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِمْ قَدْ يَـئِسُوا مِنَ الْاٰخِرَةِ كَمَا يَـئِسَ الْكُفَّارُ مِنْ اَصْحَابِ الْقُبُورِ
“Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira onlar,
kâfirlerin kabirlerdekilerden(onların dirilmesinden) ümit kestikleri gibi ahiretten ümit
kesmişlerdir.” (Mümtehine 13)
Kur’an terimi olarak ‘gazab’ (بضغ) hiddet, öfke, celâllenmek. Ancak sıradan bir
öfkeden farklıdır. Gazab, bir hak ihlali veya bir adaletsizlik karşısında doğan haklı ve
yerinde öfkedir. Allah’ın gazabı, Allah’ın bir kuluna karşı olan rızasının kalkması, yerine
azap ve cezanın gelmesidir. Diyelim ki bir yazılımda sürekli kuralları ihlal eden bir
kullanıcı var. Sistem bu kullanıcıyı önce uyarır, sonra bazı haklarını sınırlar. En
sonunda ise erişimini engeller. Bu süreçteki “sistem tepkisi”, adil ve ölçülüdür, rastgele
öfke değildir. Ama “sistem onu banladı” dediğimizde, bu tam olarak Kur’an’da geçen
“Allah’ın gazabı” gibidir; yani aktifleşmiş ceza. Kur’an’daki kullanımlarına göre “Gazab”
ne anlama gelir? Allah’ın rahmetinin kesilmesi, azabının gelmesi. (Bakara 90) Allah’ın
rızasının kalkması. (Maide 80) (Allah razı olmadığı için gazap eder.) Allah’ın laneti ile
birlikte ceza (Nisa 93): ” “Kim bir mümini kasıtlı olarak öldürürse, onun cezası, içinde
ebedî kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük
bir azap hazırlamıştır.” (Üçlü ceza formu: gazab + lanet + azap)
Allah’ın sıfatları karşılık ilkesine göre işler. Gazab, merhametin yokluğu değil,
adaletin aktif hale gelmesidir.
Kur’an’a göre bazı fiiller Allah’ın gazabını “çekici” bir nitelik taşır:
İnatla inkâr etmek (kufr)
Allah’ın ayetleriyle alay etmek
Ahireti yalanlamak
Zulüm
Faiz yemek
Peygamberlere karşı gelmek
Yeryüzünde bozgunculuk yapmak.
İdeolojiler ve gazap ilişkisi: Mesela, pozitivzm: Hayatın nesnel bir anlamı
olmadığını, ahlakın temelsiz olduğunu savunan bir felsefî akımdır. Kur’an’ın “ahiretten
ümit kesmek” ve “bozgunculuk yapmak” gibi eleştirileriyle doğrudan çatışır. Pozitivizm:
Sadece gözlemlenebilir, ölçülebilir olanı “bilgi” olarak kabul eder. Metafiziği, vahyi
ve gaybî bilgiyi reddeder. Bu, Kur’an’ın temel bilgi kaynağı olan vahiy ile doğrudan
çelişir. Ateizm: Tanrı’nın varlığını reddeder. Kur’an’da bu tavır “inkâr (kufr)” olarak
tanımlanır ve sıkça Allah’ın gazabına sebep olan bir durumdur. Liberalizm (ahlaki
yönüyle) Bireyi mutlak otorite haline getirir, kişinin arzularını, isteklerini yücelten bir etik
anlayış benimser. Bu, Kur’an’ın “hevasını ilah edineni gördün mü?” (Casiye 23) tarzı
eleştirileriyle çakışır.
Kur’an’da Allah’ın gazabını çeken fiiller sistemleştirildi mi? Evet. Modern küresel
medeniyet bu fiilleri birer sistem normu haline getirmiştir. Örnekleyelim:
Kur’an’da Gazabı Çeken Fiiller vs Modern Sistemler
Kur’an’da Gazabı Getiren Fiil
Ahireti inkâr etmek (Mümtehine 13,
En’am 29)
Yeryüzünde bozgunculuk yapmak
(Bakara 205)
Faiz (Riba) ile ekonomi kurmak
(Bakara 27-52-79)
Hevayı ilah edinmek (Casiye 23)
Peygamberleri ve hakkı inkâr
etmek (Ali İmran 112)
Küfrü desteklemek ve ona yardım
etmek (Mümtehine 1)
Zulümle hükmetmek (Hud 113,
Nisa 135)
Modern Küresel Sistemdeki Karşılığı
Nihilizm / Seküler bilimcilik: Hayatın
sadece fiziksel olduğu inancı
Kapitalist tüketim ve ekolojik yıkım,
kültürel yozlaşma
Faiz merkezli global finans sistemi
(IMF, Dünya Bankası vb.)
Ahlaki liberalizm: “Senin doğrun,
benim doğrum” anlayışı
Vahyin otoritesinin reddi: laik
ideolojiler, pozitivist eğitim
Küresel politik işbirlikleriyle batıl
sistemlerin yayılması
Hukukun güçlünün elinde olduğu
sömürü sistemleri
Sonuç: Kur’an’daki gazaba yol açan fiiller ferdî ya da toplumsal ölçekte geçerlidir,
modern çağda ise bu davranışlar küresel sistemin altyapısı hâline getirilmiştir. Yani
modern medeniyet, yalnızca bu fiilleri meşru saymakla kalmamış, onları birer “erdem”
ve “ilerleme” olarak sunmuştur.