Home

ayeti-231

Kuran’da anlatılan iki zengin tipolojisi (2)

Bir önceki yazıda Kehf suresinin 32-46 ayetlerinde iki zengin tip ve bunların düşünce ve eylem dünyaları hakkında verilen izahat ile iki zenginlik paradigması ve sonuçları bize gösterildi. Dünya zenginliklerini kendilerine rücu ettirenler, bugüne kadar daima kaybetmiştir. Aksine; sahip oldukları imkânları Allahü Teâlâ’ya ait bilenler ise her iki dünyanın bahtiyarı ve saadetlisi kimseler olmuştur.

Geçim vasıtaları olan maddi varlıkları, nesli devam ettiren aile ve evlatları, Allah’ın kullarına bir ikramı, büyük bir nimeti bilen, bunlardan maksadın insanların Allah’ı tanıması ve ahret hayatına hazırlanması olduğunu da bilir ve ona göre yaşar. Parasıyla, çoluk-çocuğuyla, daha genel bir ifadeyle, devleti ve ordusuyla iftihar edenler ise, güç ve kuvvet unsurlarının sürekli ellerinde kalacağını sanır ve bu sanmayla gurur ve kibirle hareket ederler. Diğer insanlara ise hor bir nazarla bakıp onlara hükmetmeye çalışırlar. Bu anlayış onları haktan, hukuktan uzaklaştırır; adaleti değil, daima çıkarlarını düşündürür ve onları bir zulüm insanına dönüştürüverir.

Ayetlerde zikredildiği üzere; insan, topraktan ve nutfeden ibaret olan kendi yaratılışına baksa bu derece gurur ve kibir etmeyecektir. Fakat insan, toprağı ve nutfeyi insan biçimine sokanı görmekte derin bir körlük içindedir. Birçok insan Yaratan’ı ve nimet vereni görüp bir türlü ‘Maşallah! Kuvvet yalnız Allah’ındır!diyemiyor! Haliyle inançsız bir zenginlik, kişinin ağır bir sınavına dönüşüyor. Malıyla kibri, gururu, adaletsizliği, zulmü satın alan kişinin akıbet yurdu nar-ı cehennem olurken; kendini ve malını Allah’a rücu ettiren kişinin canı ve malıysa, hayırlı işlere tarla olduğundan, akıbet yurdu bağ-ı cinan olmaktadır.

Sonuç: Mümin kimse, ‘elhamdülillah, maşallah, inşallah’ gibi ifadelerle, kendini ve maddi imkânlarını Rabbine ait bilir; bu bilmeyle canı da malı da selamete erer. Kehf suresinin 45 ve 46. ayetleri şu kesin yargıyı önümüze koyar: “Onlara şunu da misal göster: Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkisi birbirine karışmış; arkasından rüzgârın savurduğu çerçöp haline gelmiştir. Allah, her şey üzerinde iktidar sahibidir. Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.”

M.Talât Uzunyaylalı

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s