Melek insan şeklinde görünebilir!
فَاتَّخَذَتْ مِن دُونِهِمْ حِجَابًا فَأَرْسَلْنَا إِلَيْهَا رُوحَنَا فَتَمَثَّلَ لَهَا بَشَرًا سَوِيًّا
“Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril’i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.” (Meryem 17)
Meryem suresi, bir yönüyle de, tabiat kanunlarına (sünnetullah) aykırı gibi gözüken çeşitli peygamber öykülerini ele alır. Surenin 1-14. ayetleri eşi ve kendisi yaşlanmış, artık tabii yolla bir çocuk sahibi olmaları mümkün olmayan Hazreti Zekeriya’nın, dine hizmet edecek ve kendisine varis olacak, bir çocuk talebinin kabul edilmesi ve bu bağlamda Hazreti Yahya’nın öyküsü anlatılar.
Meryem suresinin 16-37 arası ayetlerinde de, Hazreti İsa’nın dünyaya gelişindeki harika olaylara yer verilir. Bu kez, bir erkekle teması olmadan bir kadının hamile kalıp çocuk doğurması gerçeğiyle yüzleşiriz. 41-50 arası ayetlerin konusu Hazreti İbrahim’in mücadelesidir. 51-53’te Hazreti Musa, 54-55’te Hazreti İsmail, 56-59 arası ayetlerde ise Hazreti İdris’e değinilir. 58. Ayette peygamberler konusu şu şekilde özetlenir: “İşte bunlar, Âdem’in ve Nuh ile beraber (gemiye) bindirdiklerimizin soyundan, İbrahim’in, Yakup’un ve doğru yola iletip seçtiklerimizin soyundan kendilerine nimet verdiğimiz nebilerdir. Kendilerine Rahman’ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.”
Biz, Hazreti İsa’nın babasız olarak dünyaya gelmesindeki mucize bağlamında meleklerin bir cisim içinde gözükmelerine kısaca değinmek istiyoruz. Ele aldığımız ayette “…Meryem’e ruhumuz (Cibril’i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.” İlahi ifadesi meleklere üç boyutlu evrenimizde görünmeleri emredilmişse cisimleşebildikleri; cisim kullanan (örneğin insan bedeni) meleğin gözüktüğü kimseyle aynı dili kullandığı; cisim içindeki meleğin göründüğü kişiyle iletişim kurarken onun kültürel kodlarını kullandığı (devam eden ayetlerde insan görünümündeki meleğin, Cibril’in, Hazreti Meryem’le kurduğu diyalog ve doğuracağı çocuğun, Hazreti İsa’nın, babasız meydana nasıl gelebileceğini izahı); cisim kullanan meleğin muhatabına ‘ben Allah’ın ilçesiyim’ ‘Rabbin buyurdu ki’ şeklinde açıklamalar yapıp kendisinin bir vesile olduğunu meydana gelecek hadisenin Allah’ın bir dilemesi sonucu gerçekleşeceği bilgisini vermesi ve muhatabını rahatlatması; nihayet cisim kullanan meleğin muhatabına, ‘hüküm ve karara bağlanmış’ konular için ancak gözüktüğü gerçeği, melek-insan ilişkisini anlamak konusunda bize önemli ipuçları vermektedir, denilebilir.
Sonuç: Kuran’daki başka ayetlerde de benzer konular yer almaktadır. Meleklerin insanlar gibi, bir suretle zuhuru olağan bir durumu değil, aksine olağandışı bir duruma işaret eder. Bu mucizeler bize, Allahü Teâlâ’nın tabiatta gözüken kanunlarının insanlar için olduğu gerçeğini bir kez daha açıkça gösterir.
M. Talat Uzunyaylalı
KURAN UFKU 