Home

Allah Teâlâ’yı hakkıyla neden bilemiyoruz?

وَمَا قَدَرُوا اللّٰهَ حَقَّ قَدْرِه۪ۗ وَالْاَرْضُ جَم۪يعاً قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَالسَّمٰوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَم۪ينِه۪ۜ سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يُشْرِكُونَ 

“Onlar Allah’ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O’nun tasarrufundadır. Gökler O’nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.” (Zümer – 67)

“Onlar Allah’ı hakkıyla bilemediler!” ikazı Kuran’da iki ayeti kerimede daha zikredilmiştir:

“Allah’ı gereği gibi tanımadılar; ‘Allah beşere bir şey indirmedi!’ dediler. De ki: Öyle ise Musa’nın insanlara bir nûr ve hidayet olarak getirdiği Kitabı kim indirdi? Siz onu kâğıtlara yazıp açıklıyor, çoğunu da gizliyorsunuz. Sizin de atalarınızın da bilemediği şeyler size öğretilmiştir. Sen ‘Allah’ de, onları bırak daldıkları bataklıkta oyalanıp dursunlar!” 6/91);  “Onlar, Allah’ın kadrini hakkıyla bilemediler. Allah; kuvvetlidir, üstündür.” (22/74)

Ayetlerde geçen ‘kaderû, kadrihi’ ifadeleri, Yaratıcı’yı, evrendeki atomik yapılardan kütlelere, hayat nimetinden ölüm nimetine kadar, bu muazzam sistemin her anını yaratıp yöneten bilip irfan sahibi olmaktır. İrfan sahibi müminler, ancak onlar, Rablerini yanlarında hazır ve hallerini görüp bilen olarak tanıyıp korku, sevgi ve ümit ile huzuru ilahide dururlar.

Allah Teâlâyı hakkıyla tanımak için Kuran’daki Esma-i Hüsna’yı öğrenmek, lezzetli bir yemek gibi, akla ve gönle yedirip her bir şeyde her an birçok ilahi isim ve sıfatın tecelli halinde olduğunu görüp anlamaktır ki kişiye Rabbini bilme, tanıma konusunda mertebe kazandıracaktır.

Esma-i İlahi hakkıyla bilinmeden Rabbimiz de hakkıyla bilinemeyecektir.

Allah’ın varlıkta apaçık olan yüce kudretlerini, ezeli ve ebedi dolduran ilmini, varlıklar üzerindeki yegâne hükümdar oluşunu, varlığın anlamını, varoluştaki hikmetleri anlamak kapasitesinde yaratıldık. Bunun için akılla, bellekle, düşünce ile iyiyi kötüyü ayıran vicdanla donatıldık. Bize yüklenen donanımın, Rabbimizi anlamamıza kâfi bir donanım olmasına karşın, biz, nefis mertebesinde iş görerek, kim ve ne olduğumuzu, neyin ve kimin kudret elinde yaşayıp öldüğümüzü anlayamıyoruz. Oysa aklımız ve fikrimiz, iman ve Kuran’la, Rabbimizi tanıma noktasında biz de irfan oluşturmaya kâfidir.

Sonuç: Rabbimizin Kelam sıfatı biz insanlarda da tecelli etmektedir. Niçin peki? Niçini şu: Rabbimiz, Yüce Kelamını insan kelamı mertebesine indirdi; ayetleri okuyup anlayalım ve amel edelim. Bunu yapmadan Halkımızın kıymetini takdir edip basitlikten, nankörlükten, noksanlıktan kurtulmayız. Esma-i Hüsna’yı tek tek ele alıp incelemek, varlıktaki tecellileri seyretmek, Rabbimizi gereği gibi tanıyıp ayaklarımızı toplamaya ve başımızı secdeye indirmeye yetecektir.

M. Talât Uzunyaylalı  

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s