Home

Yaratma her an devam etmektedir!

قُلْ اَئِنَّكُمْ لَتَكْفُرُونَ بِالَّذ۪ي خَلَقَ الْاَرْضَ ف۪ي يَوْمَيْنِ وَتَجْعَلُونَ لَـهُٓ اَنْدَاداًۜ ذٰلِكَ رَبُّ الْعَالَم۪ينَۚ

 “De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkâr edip O’na ortak mı koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir.” (Fussilet 9)

Rabbimiz, surenin devam eden 10-13 ayetlerinde ise konuyu şu şekilde devam ettirmektedir:

“O, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. Orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti.

Sonra duman halindeki göğe yöneldi, ona ve yerküreye, ‘İsteyerek veya istemeyerek, gelin!’ dedi. İkisi de, ‘İsteyerek geldik’ dediler.

Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semayı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, Aziz, Âlim Allah’ın takdiridir.”

Ayetlerin bize öğrettiği hikmetlerden biri de yerin ve göklerin yaratılmasının tedricen gerçekleşmiş olduğudur.

Dünyanın yaratılmasının ardından yaratma eylemi göklerin ve derin uzayın yaratılmasıyla tamamlanmıştır. Yahut dünya, ilk başta, hayata uygun olmayan bir özellikte, tüm evrenle birlikte, yekvücut şeklinde yaratılmış, temel yapı ortaya çıkınca da, Rabbimiz, bu kez dünyayı hayata uygun hale getirmiştir. (Hakikati Rabbimiz bilir.)

Uzay; yıldızlar ve galaksiler, madde ve zaman, tabiattaki başlıca bütün sistemler, sonsuz kudret ve ilim sahibi, ezeli ve ebedî Allah tarafından, başlangıçta itibaren, her biri belirli bir gayeye hizmet etmek üzere muayyen bir yapıda yaratılmışlardır.

Allah Teâlâ bir şeyin vücut bulmasını dilediğinde o şey O’nun emrine itaatle mükelleftir. Varlığın orijini ve nasıllığı en nihayetinde Yaratıcı’nın bir takdiridir.

İnsanın insan olarak, güneşin güneş olarak yaratılması, insana ve güneşe ait bir karar değildir; Rabbimiz, canlı cansız, varlıkların kimliklerini nasıl takdir etmişse onlara düşen ilahi emre uymaktan başka bir şey olmamıştır.

Varoluşta muhalif bir gücün olmadığı, ‘ol’ emrinin bir sonucu olan ‘evrenin bütüncül düzeninden’ açıkça görülmektedir.

 Hayatın ortaya çıkışı ve devam etmesi insan aklının öyle kolayca anlayacağı bir konu değildir. Ayrıca yaratma sonuçlanmış da değildir: Hayat, her an yaratılmayla devam eden bir süreçtir; bu, her an tanığı olduğumuz bir mucizedir.

Dünyanın yaratılması ve işleyiş kanunları muazzam bir hadisedir. Üzerindekilerle birlikte dağların, ovaların, denizlerin, ırmakların vb. imkânların, insan ve hayvan türlerinin ihtiyacına göre düzenlenmiş olması, Rabbimizin, varlıktaki ilminin, kudretinin, iradesinin her an devam ettiğini göstermektedir.

Sonuç: Evrendeki fiil Yaracıya aittir. Dünya ve gökler, Rabbimizin, ‘gün’ diye isimlendirdiği devirler halinde, tedricen, yaratılmıştır. Güneş sistemi ve dünyanın bu sistemdeki konumu, insan, hayvan ve bitki yaşantısına göre programlanmış ve kurulan ilahi sitem ilahi yasalara bağlanmıştır. Düzeni kuran düzeni her an kontrol etmekte ve yaratarak yönetmektedir.

M. Talât Uzunyaylalı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s