Müslümanların gerçek dostu kimdir?
لاَّ يَتَّخِذِ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُوْنِ الْمُؤْمِنِينَ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَلَيْسَ مِنَ اللّهِ فِي شَيْءٍ إِلاَّ أَن تَتَّقُواْ مِنْهُمْ تُقَاةً وَيُحَذِّرُكُمُاللّهُ نَفْسَهُ وَإِلَى اللّهِ الْمَصِيرُ
“Müminler, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmesinler; kim böyle yaparsa Allah katında bir değeri yoktur, ancak, onlardan sakınmanız hali müstesnadır. Allah sizi Kendisiyle korkutur, dönüş Allah’adır.” (Âl-i İmran 28)
أَوْلِيَاءَ evliya; veli, dost, demektir. Kuran’da 30’a yakın ayette geçmektedir. Kuran ayetlerine göre, müminlerin gerçek dostu, Allah Teâlâ ve iman sahibi kimselerdir. Bu ayette ve aşağıya aldığımız bazı ayetlerde farklı kültürlere mensup insanlarla Müslümanların aynı kefeye konulmasına şiddetle karşı çıkıldığını görmekteyiz.
İnanç ve kültür farklılıkları her zaman önemli olmuştur. Herkes ancak ait olduğu kültür ortamında kendini güvende, rahat ve huzurlu hisseder. Kâfir ve müşrik birey ve ülkelerin yanında durarak, şeref ve nüfuz peşinde koşmak, sonunda Müslümanları itibarsız bir noktaya sürükleyebilir. Çünkü hiç kimse aralarında ortak payda olmayan, aksine varlığıyla kendi kültürünü, sosyal ve ekonomik hayatını tehdit ettiğini düşündüğü bir rakibini kendi politik ve ekonomik gücüyle, gerçek manada desteklemeyecektir. (Bugün Batı toplumlarının etkisiyle İslam dünyasında yaşanan facialar ve tarihi geçmiş bunun kanıtıdır.)
Dost, insanın sevip güvenebileceği kimse demektir. Bir insanı seven, sevdiğini dost, arkadaş, sırdaş edinen kimse, dostunun değerlerini de paylaşıyor, demektir. Oysa Mâide 51’de, “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.” Yine Mâide 57’de, “Ey iman edenler; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Allah’tan korkun; eğer mümin iseniz,” ilahî uyarıları yapılmaktadır.
Müslüman bireyin emirlerini ve öğütlerini dinleyeceği kaynak, Kuran’dır. Allah Teâlâ’nın insana buyurması olan Kuran’da, Müminlerin kime dost olabilecekleri açıkça beyan edilmiştir. Müslümanlar, müşrik bireyler ve ülkelerle, bilimsel, ticari ve politik ilişki içine girebilirler, ancak duygu, düşünce, tutum ve davranış konularında onlara benzeyemezler. Çünkü bir kalpte iki iman, iki paradigma aynı anda olamaz.
Bu dünyada her millet kendi kültürüne bağlı bir hayat yaşar ve her kültür kendi değerlerini doğru değerler olarak kabul eder. Ancak, atalar yolunda yürümek, bu bir yanılgıdır. Ya gidilen yol doğru bir yol değilse? Demek herkes kendi değerlerini sorgulamak zorundadır. Taklit yerine tefekkür… Sanıldığının aksine, bu dünyada, Allah Teâlâ’ya giden sonsuz sayıda yol yoktur; bir yol vardır; bir büyük cadde. Hz. Âdem’den beri açık olan bir cadde; bütün peygamberlerin üzerinde yürüdüğü yegâne cadde, İslam caddesi. Bu caddenin adı ‘ALLAH’A İMAN CADDESİ’dir. Müslümanlar, ister İslam coğrafyasında ister Hristiyan veya putperest toplumların arasında yaşasınlar, bu caddeden ayrılmadan herkesle ilişki kurabilirler. Tehlike şu: Ülkemizde gördüğümüz gibi; modern toplum Müslümanları, özellikle kentli Müslümanlar, zayıf manevi eğitimleri nedeniyle, ötekinin paradigmasından etkilenebilmektedirler. Müslümanlar olarak kalplerimize dikkat etmek zorundayız; Allah Teâlâ, müşrikleri ve kâfirleri delalet ehli kimseler olarak görüp onların inançlarını doğru bir inanç olarak kabul etmemekte ve Müslümanları onlara bezemekten sakındırmaktadır. İlahi uyarıya rağmen Müslümanların, onları dost edinmesi, en azından Rabbimizi darıltmaz mı?
Sonuç: Mümtehine 1’nci ayette, “Ey iman edenler! Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir. Rabbiniz Allah’a inandığınızdan dolayı Peygamberi de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorlar. Ben, sizin saklı tuttuğunuzu da, açığa vurduğunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim onları dost edinirse doğru yoldan sapmış olur.”
KURAN UFKU 