‘İslam sigortası’ olmayan güvende değildir!
İيَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
“Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bunlardan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.” (Mâide 90)
İnsanlar mallarını canlarını korumak için sigorta yaptırıyorlar; oysa sadece Müslümanlar için değil tüm insanlık için en büyük sigorta İslam dinini kabul etmek ve Kur’an emirleriyle amel etmektir. Böylece sadece dünya saadeti değil ebedi hayat da sigorta kapsamına alınmış, kişi cehennem azabından dahi kurtulmuş olur.
Müslümanlar için içki, kumar, ensab (Allah’tan başkalarına tapınmak için adanmış ve içlerinde Allah’tan başka şeylerin adlarına kurbanlar ve hediyeler sunulan yerler) ve kehanet araçları haram kılınmıştır.
İnsanlığın her devrinde içki ve kumar kişiyi ve toplumu tehdit etmiş, can, mal ve ırz emniyetini zayıflatmış ve çoğu kere de ortadan kaldırmıştır. İslam dini en sert bir şekilde bu iptilalara karşı çıkmıştır. Bir hadiste Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmaktadır: “Allah içkiyi ve onu içeni, sunanı, satanı, alanı, üreteni, ürettireni, taşıyanı ve kendisine taşıtanı lânetlemiştir.” Neden imal edilirse edilsin, insanın aklını ve bedenini etkileyen “Sarhoşluk veren her şey haramdır.” İçki bir bardak yahut bir damla içilsin hepsi haramdır. Aklı örten maddelerin kullanımı da içki gibidir, onlar da haramdır. İslam devletleri içki üretimi ve tüketimiyle ciddi olarak uğraşmış, faillerini cezalandırmaktan da asla geri durmamışlardır.
İslam dini, yazının ilk paragrafında da izah ettiğimiz gibi, mümin kimselerin ruh ve beden sağlıklarını korumak için ahlakî değerlere büyük büyük önem vermiştir. Bu bağlamda, insanın maddî ve manevî varlığına zarar veren her şeyi zararlı ve haram kabul ederek mümin kişileri korumaya gayret etmiştir. Aklı ve vicdanı olanlar için bundan daha büyük bir ‘hayat sigortası’ olamaz.
Belanın boyutuna bir örnek
Dünyadaki felaket düzeyine ulaşmış içki ve kumar sorunları bir kenarda dursun, halkının yüzde 90’dan fazlasının Müslüman olduğu kabul edilen ülkemizde, Yeşilay internet sitesinde yer alan kumarla ilgili bilgiler çürümüşlüğün derecesini açıkça ortaya koymaktadır. Şöyle ki:
Türkiye’de yasal olarak oynatılan Milli Piyango, Sayısal Oyunlar, İddia, Spor Toto ve At Yarışları’nın bir önceki yıl 6,2 milyar lira olan toplam hasılatı geçen yıl yüzde 9,3 artmıştır. Bu konuda İSMMMO’nun ‘Umudumuz Piyango – 2010’ başlıklı raporuna göre , vatandaşların geçen yıl şans oyunlarına yatırdığı para, 6,7 milyar lirayı aşmış olup, son üç yılda şans oyunlarına yapılan toplam harcamanın ise 18 milyar lirayı aştığı görülmektedir.
Spor Toto ile Türkiye Jokey Kulübü’nün verdiği bilgilerin esas alındığı, diğer kurumların da faaliyet raporları ve açıklamalarından elde edilen verilere göre, halk geçen yıl Milli Piyango, Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara, Süper Loto ve Hemen Kazan oyunlarına 1 milyar 947 milyon lira yatırarak umut aradı. Bu miktar, krizin kendisini en derin hissettirdiği 2008 yılını da geride bırakmıştır. Bir önceki yıl söz konusu oyunlara 1 milyar 741 milyon liralık harcama yapan halk, umut aradığı şans oyunlarına yaptığı harcamayı yüzde 12 civarında artırmış, bunun sonucunda Spor Toto Teşkilatı bünyesindeki İddaa ve Spor Toto oyunlarının hasılatı geçen yıl 3 milyar liraya yaklaşmıştır. Teşkilatın lig başladıktan sonra bazı haftalar, haftalık cirosu 100 milyon lirayı aşmış olup Türkiye Jokey Kulübü”nün elde ettiği gelirler de 2 milyar lirayı bulmuştur.
İçki felâketi
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 30 ülkede yaptığı araştırmaya göre cinayetlerin yüzde 85’i, ırza tecavüzlerin yüzde 50’si, şiddet olaylarının yüzde 50’si, trafik kazalarının yüzde 60’ı ve kadına şiddet olaylarının yüzde 70’inin etkili unsuru veya sebebi alkoldür. Dünya genelinde her yıl 2,5 milyon insan alkole bağlı sebeplerden dolayı hayatını kaybetmektedir. Alkol dünyada önlenebilir ölüm ve yaralanmaların üçüncü temel sebebidir. Alkolden doğan maddi zarar alkolden elde edilen gelirden daha fazladır. Eğitimde ve işte başarısızlık, suça eğilim, alkole bağlı sağlık sorunları kullanımıyla doğru orantılı olarak artmaktadır.
Modern toplum uyuşturucu kıskacında
Uyuşturucular çeşitlenerek yaygınlaşmaktadır. Sakinleştirici ve uyarıcı etkileri olan, giderek daha fazla alma isteği ve alınmadığında yoksunluk belirtileri doğuran kimyasal maddelere uyuşturucu madde adı verilmektedir. Uyuşturucu olarak kullanılan maddelerin kimyasal yapıları birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerini etkileyerek fiziksel ve psikolojik tahribata yol açmaktadırlar. Uyuşturucu maddelerin hiçbir güvenli kullanım şekli yoktur. İçki gibi uyuşturucu maddelerde aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi normal yaşam ve davranışlarından uzaklaştırır. Kısa sürede bedeni ve ruhsal yapıyı bozar. Hastalıklar ve erken yaşta ölümler kaçınılmaz olur. Uyuşturucu kullananalar, iş ortamından, aileden ve çevreden kopararak, yalnızlaşır. Çoğu zaman bu tabloya ağır bunalımlar eşlik eder.
Yine resmi kaynaklarda yer alan bilgilere göre, dünyada 320 Milyar dolarlık uyuşturucu pazarı söz konusudur. Uyuşturucu baronları, 120 ülkenin GSYH’sından daha büyük bir pazarı yönetmektedir. Raporlarda yer alan bazı bilgiler: “Afyon üretiminin yüzde 93’ü Afganistan’da gerçekleştiriliyor. Hollanda, Avrupa’nın en büyük ectasy üreticisi. Uyuşturucu geliri terör örgütlerine de kaynak ediyor.
Sigara bağımlılığı
Sigara da artık diğer uyuşturucular gibi bir madde kabul edilmektedir. Dünyanın yasaklamadan, ikna ederek mücadeleye etmeye çalıştığı maddelerden biri de sigaradır. Türkiye sigara pazarının büyüklüğü 7 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Türkiye’de yaklaşık 17 milyon kişi sigara bağımlısıdır. Türkiye’deki orta dereceli okullarda erkeklerde yüzde 30 kızlarda yüzde 15 civarında sigara kullanımı söz konusudur. Üniversitede bu oran erkeklerde yüzde 57 kızlarda ise yüzde 41’e çıkmaktadır. 1999 yılında yapılan geniş çaplı bir araştırmada erişkin nüfusumuzda sigara içme oranı erkeklerde yüzde 56,9, kadınlarda yüzde 13,5 tür. Türkiye dünyada çok sigara tüketilen ülkelerden birisidir.
Maalesef kadınlardaki sigara içme oranları daha büyük bir hızla artmaktadır. Sigara kullanımının yüzde 80’den fazlası 18 yaş öncesinde başlamaktadır. Bu nedenle gençler sigara üreticilerinin en önemli hedefidir. Türkiye dünyadaki sigara tüketiminin yaklaşık yüzde 2’sini gerçekleştiren bir ülke durumundadır. Dünyada 15 yaşın üzerindeki 1,3 milyar kişi sigara içiyor.
Amerikan Hastanesi Dahiliye Bölümü İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Yardımcı, ‘Sigara Türkiye’de yıllık 100.000 kişinin ölümünden sorumludur. Sigara içenlerin 1/3 ile 2/3’ü tütüne bağlı olarak daha erken ölürler. Sigara içenler içmeyenlere oranla ortalama 20 yıl daha kısa yaşarlar. Sigara içenlerde 40 yaşından sonra ortalama yaşam beklentisi her yıl 3 ay daha kısalmaktadır. Dünya her 10 saniyede bir kişi sigaraya bağlı hastalıklardan ölmektedir’ uyarısını yapmaktadır.
Teknoloji bağımlılığı
İnsanlığı tehdit eden bağımlılıklardan biri de maalesef teknolojidir. ‘Teknoloji Bağımlılığı’ uluslararası literatüre girmiş bir tehdit olarak kabul edilmektedir. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler insanı adeta esir almış durumdadır. Özellikle günlük yaşantının bir parçası haline gelen akıllısından akılsızına cep telefonları, bilgisayarlar ve internet teknolojileri ve TV’nin, yararlarının yanı sıra, eğitim ve meslek hayatını, özel hayatı olumsuz etkilediği de kabul edilmektedir.
Uzmanlar dünya genelinde uyarıyor: ‘2 yaşından küçük çocukların internet, tv ya da bilgisayarla karşılaşması uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur. Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir.’
Ancak bu sınırlamalara çok az kişinin uyduğu bilinmektedir. Aksine tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de teknoloji bağımlılığı yaygınlaşmaktadır. İşte belirtileri: Yalnızca birkaç dakika diyerek saatler harcamak. Çevrenizdekilere ekran karşısında geçirdiğiniz zaman hakkında yalan söylemek. Uzun süre bilgisayar kullanmaktan dolayı fiziksel sorunlardan şikâyet etmek. Anonim bir kişiliğe bürünmek, insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih etmek. İnternete girmek için yemek öğünlerinden, derslerden ya da randevulardan ödün vermek. Bilgisayarınızın başında çok fazla zaman geçirdiğiniz için suçluluk duyuyorken bir yandan da büyük bir zevk almak ve bu iki duygular arasında gidip gelmek. Bilgisayarınızdan uzak kaldığınız zaman gergin ve boşluktaymış gibi hissetmek. Gece geç saatlere kadar bilgisayar başında kalmak. Teknoloji bağımlılığının neden olduğu sorunlar: Fiziksel şikâyetler: Gözlerde yanma, boyun kaslarında ağrı ve sertleşme, beden duruşunda bozukluk, elde uyuşukluk, halsizlik, sosyal alanda görülen şikâyetler, akademik başarıda düşüş, kişisel, aile ve okul sorunları, zamanı idare etmede başarısızlık, uyku bozuklukları, yemek yememe, aktivitelerde azalma, internet arkadaşları dışında izolasyon.
Sonuç: Allah teâla Kur’ân’da insanları haramların yıkıcı etkilerine karşı uyarmıştır. Müslüman kişilerin gereğini yapmaları şartıyla haramların maddi ve manevi tehlikesinden korunacağı bildirmiştir. Allah’ı dinlemeyip nefis şeytanını dinleyenlerin maddi ve manevi varlıklarının zarar görmemesi imkansızdır.