Home

yarinin_gelmesini_dusunme_h4497

Gökler bakmak için değil, düşünmek içindir!

أَوَلَمْ يَنظُرُواْ فِي مَلَكُوتِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا خَلَقَ اللّهُ مِن شَيْءٍ وَأَنْ عَسَى أَن يَكُونَ قَدِ اقْتَرَبَ أَجَلُهُمْ فَبِأَيِّ حَدِيثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ

“Onlar göklerdeki ve yerdeki sınırsız hükümranlık ve nizama , Allah’ın yarattığı her şeye, ecellerinin yaklaşmış olabileceğine hiç bakmadılar mı? Peki, bundan sonra artık hangi söze inanacaklar?” (A’raf 185)

Göklere ve yer yüzüne akıl ve iman gözüyle bakanlar Allah’ın haşmetinin bütün alemleri sarıp sarmaladığını görürler. Göklere ve yer yüzüne ‘Halife’ tayin edilen insan haşmeti ilahiyle şereflenmiştir. Her varlığın ilahi bir haysiyeti; itibarı, şerefi, kıymeti, mesnedi ve mertebesi vardır. Her varlığın güvenliği sağlanmıştır. Mesela insan ölene kadar insan, hayvanlar ölene kadar hayvan, bitkiler ölene kadar bitkidir. Güvenliği sağlanmamış olsaydı bir kişi insan yatıp sabahleyin at olarak kalkabilirdi! Fakat her varlığın hasiyeti ve güvenliği mutlak manada koruma altındadır. İlahi düzen tam ve mükemmeldir. İnsanlar ve diğer varlıkların aleyhine kötü emeller taşıyan, şeytan dahil (Şeytanla ilgili bu sitede yer alan 20. 22. ve 112. fikirlere bakılabilir) tek bir varlık söz konusu değildir. Her varlığın Evvel’i ve Âhir’i Allah Teâlâ’dır.

Göklerdeki ve yerdeki sınırsız hükümranlık ve nizamı gören ve kavrayan insan, bu nizam ve hükümranlığın kendisi için tesis edildiğini de akıl ve din rehberliğinde anlayacaktır. Böylece ilahi nizamın bir parçası ve varlığın nefsi hükmündeki hayatını, Allah’a yaklaştırmak,  yegane gayesi ve gayreti olacaktır. Bu konuda ilahi din kendisine rehberlik etmek için hazır beklemektedir. Kur’an’ın önderliğini kabul eden her nefis  ahlakını  güzelleştirmek, bilgisini ve edebini geliştirmek için bu hayatı yaşadığını anlayacak ve ölüm gelip çatmadan önce, verilen zamanı ve mekanı, bu gaye için kullanmaya çalışacaktır.

Mevla’sı ile insan; Mevla’sı ile melek; Mevla’sı ile cin ve şeytan; Mevla’sı ile hayvan ve bitki; Mevla’sı ile yer ve gök cisimleri arasında irtibat vardır. Varlıktaki düzenin ve güvenin kaynağı ‘Hâlık-ı Külli Şey’ olan Rab Teâlâ’dır. İnsan ve diğer varlıklar ‘Esma-ı İlahi’nin eşsiz birer tecellisidir. İnsan ve cinin imtihanı için kurulan bu alemin, bir insanın ölümü gibi ölümü vardır. Ölen her varlık daha mükemmel bir hayata ulaşmak için ölür!  İlahi din, insanı, hissi nefsin nakıslarından, kirlerinden temizleyerek, ölüm sonrası başlayacak ikinci hayata hazırlamak için gönderilmiştir.

Sonuç: Allah’ın insana verdiği en büyük ihsan akıldır. Kur’an, akla inmiştir, denilebilir. İnsan Allah’a ve O’nun muhteşem alemine hisleriyle değil, aklıyla muhataptır. Hislerin varlıklardan elde ettiği intibaları manalara dönüştüren akıldır. O halde vahiyle aydınlanmış her akıl Allah’ın yerde ve göklerdeki egemenliğini aşikâr bir şekilde görmektedir. Bu görmenin bir sonucu olarak, her varlığı bu alemden ayıran bir ecelin varlığını da kavramıştır. Ve bu ecelin manasız bir sonuç olmadığını, aksine yeni bir hayata geçiş olduğunu da iman ve ilimle anlamıştır. Bu düzeni yaratanın, ölümünden sonra, daha mükemmel bir düzeni yaratacağından şüphesi yoktur. Kur’an’da vaat edilen ikinci hayatın varlığına birinci hayatın (Şahadet aleminin) delil olduğunu bilmiştir. İlahi dinin kişiyi ikinci hayata hazırlamak için gönderildiğini kavramış,  zatının, Evvel’i ve Âhir’i olan Allah Teâlâ’ya tüm varlığıyla bağlanmıştır.

M.Talât Uzunyaylalı

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s