Home

smiley-648653_960_720

 

Dini mizah konusu yapmak!

وَلَئِن سَأَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ إِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُ قُلْ أَبِاللّهِ وَآيَاتِهِ وَرَسُولِهِ كُنتُمْ تَسْتَهْزِؤُونَ 

“Onlara sorarsan, yemin edip; biz dalmış, oyalanıyorduk, derler. De ki: Allah, O’nun ayetleri ve Elçi’siyle mi alay ediyordunuz?” (Tevbe 65)

 

Romalıların üzerine yapılacak Tebûk gazvesi gündemdeyken Medineli münafıklar gazveye hazırlanan Müslümanların morallerini bozmak ve onları cihattan caydırmak gayesiyle, gizli açık, dedi kodu üretmekten geri durmuyorlardı: Roma’nın Arap kabileleriyle karıştırıldığını, karşılarında yenilmez  bir imparatorluk askerinin bulunduğunu, böyle bir güç karşısında Müslümanların bir şansının olamayacağını, bu gazveye iştirak eden Müslümanların esir edileceğini yahut öldürüleceğini, Hz. Muhammed (sav)’in ve Ashabının heyecanlı Tebûk seferi hazırlıklarının gülünç olduğunu, Şam saraylarını feth etmenin mümkün olmadığını, vb. ifadeleri, mizahi bir üslupla dile getiriyorlardı.

Bu fesadı yayıp dururken haklarında ayet indi. Bunu niçin yaptıkları kendilerinden sorulduğunda, Efendimizden ve Müslümanlardan çekindiklerinden, lafı şakaya vurup, tabir caizse hemen kıvırdılar: “Onlara sorarsan, yemin edip; biz dalmış, oyalanıyorduk, derler. De ki: Allah, O’nun ayetleri ve Elçi’siyle mi alay ediyordunuz?”

Beşinci surenin elli altıncı ayetindeki ifadelerden görüyoruz ki bu alayı Hıristiyanlar ve Yahudiler de yapmaktadırlar: “Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Allah’tan korkun; eğer müminler iseniz.”

Beşinci surenin elli yedinci ayetinde ise bu kesimin namaz ibadetiyle de alay ettiklerini görmekteyiz: “Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranış, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır.”

Altıncı surenin yetmişinci ayetinde ise bu insanların gerçek bir inanç sahibi olmadıklarını anlıyoruz: “Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felakete duçar olmaması için Kur’an ile nasihat et. O nefis için Allah’tan başka ne dost vardır, ne de şefaatçi. O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. İnkâr ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.”

Yedinci surenin elli birinci ayetinde bu kesimlerin kendi inançlarına da değer vermedikleri ifade ediliyor: “O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler de dünya hayatı onları aldattı…”

Yirmi birinci surenin ikinci ayetinde inkârcıların ve münafıkların bir diğer özelliğini öğreniyoruz: “Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.”

Dokuzuncu surenin yüz yirmi yedinci ayetinde de alaycı insanların ruh halleri şu şekilde izah edilmektedir: “Bir sure indirildiği zaman, (göz kırpıp alay ederek) birbirlerine bakıp ‘(Çevreden) sizi birisi görüyor mu?’ diye sorarlar, sonra da (sıvışıp) giderler. Anlamayan bir kavim oldukları için Allah onların kalplerini (imandan) çevirmiştir.”

Kuran’da, dinin alaya alınmasıyla ilgili daha başka ayetler de bulunmaktadır. Bu, kâfir ve münafık psikolojisi, bugün de değişmemiştir. İslam’ın iç ve dış düşmanları, mizahi İslam dinini eleştirmek maksadıyla, sohbet ortamında, kitap, gazete, dergi gibi yayınlarda, tiyatroda, sinema filmlerinde, televizyon dizilerinde ve radyo programlarında kullanmaktan çekinmemektedirler. Maalesef pek çok Müslüman kimse de insanları güldürmek için, Allahü Teâlâ’yı dahi mizah konusu yapabilmekte, dinleyen diğer Müslümanlar da bu tür anlatımlara gülebilmektedirler. Fakat bilmek gerekir ki, bu tür şakalar şaka değildir, yaratanı ve onun kitabını tahfiftir, hatta hakarettir. Bu tür güldürmenin gülmenin ağır bir bedeli olacağı ayetlerden anlaşılmaktadır.

Sonuç: Allah’ın mağfiretini ve rızasını umanlar dini alay konusu yapmaktan kaçınmalıdırlar. Asıl gülünç olan dünya için ahreti unutanlar; Allah’ı bırakıp Allah’ın yarattıklarına kulluk edenlerdir. Rabbimiz elli yedinci surenin yirminci ayetinde bizi ikaz ediyor: “Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçıların hoşuna gider. Sonra kurur da onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah’ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.”

M.Talât Uzunyaylalı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s