Home

soz

Söz dinleyen bir kâinata sahibiz!

وَلَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَلَهُ الدّ۪ينُ وَاصِباًۜ اَفَغَيْرَ اللّٰهِ تَتَّقُونَ

“Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur, itaat-kulluk da (din de) sürekli olarak O’nundur. Böyleyken Allah’tan başkasından mı korkup-sakınıyorsunuz?” (Nahl 52)

Kâinat içindekilerle birlikte fıtraten, zerrelerinden kütlelerine kadar, dindardır, Allah’ın kuludur. Güneş insana değil Rabbine itaat etmektedir. İnsan zamanı değiştirebilir mi; yirmi dört saatlik bir günü 48 saate çıkarabilir mi? Yahut bütün insanlar bir araya gelse, Allah’ın dön emrini getirmiş bir ahret yolcusunu Azrail’in (as) elinden kim alabilecektir? Hayat da ölüm de Allah’a tabidir.

Nahl suresinin kırk dokuzuncu ayetinde, “Göklerde bulunanlar, yerdeki canlılar ve bütün melekler, büyüklük taslamadan Allah’a secde ederler.”; ellinci ayetinde; “Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar.” Elli birinci ayetti ise, “Allah buyurdu ki: İki tanrı edinmeyin! O ancak bir Tanrı’dır. O halde yalnız benden korkun!” izahları yapılmış ve insan ikaz edilmiştir ki, ey insan; kâinat gibi sen de Allah’ın bir mülküsün. Mülkte her türlü tasarruf sadece Allah’a aittir. Hayatı ve yaşama imkânını (nimet) veren ve yaşama kurallarını (din) koyan Allah’tır. O halde bu hakikatleri izah eden ve insana vazifesini ihtar eden din, Allah’a aittir. Din kurmak, herhangi bir görüşü dinleştirmek, kimsenin haddine değildir; mülk kiminse din de onundur.

İnsan iradî fiiller yapabilen bir varlık olarak, bu hakikatleri görüp sadece Allah’a itaat etmek mecburiyetindedir; akıl bunun içindir. Tabiat içinse bu itaat (dindarlık) zorunludur; tabiat fıtraten dinardır, başka türlüsü olamaz. İnsandan beklenen, akıl ve vicdana bu hakikatleri gösterip iradî olarak Allah’ın emrettiği dini (İslam) benimseyerek hayatına tatbik etmesidir. Aksi tutum Allah’tan başkasına itaat etmektir. İtaat edilen şahsı (lider, önder) yahut fikri (düşünce-felsefe-ideoloji) din kabul etmek varoluş amacından sapma manası taşır. Kimin hayat düzeni Allah’ın dini üzere değildir o insan Allah’ın bir değer vermediği başka bir din üzeredir.

 Sonuç: “Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah’a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.” (12/40); “(Resulüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.” (30/30)

M.Talât Uzunyaylalı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s