İster taştan, ister demirden olun: Diriltileceksiniz!
قُل كُونُواْ حِجَارَةً أَوْ حَدِيدًا* أَوْ خَلْقًا مِّمَّا يَكْبُرُ فِي صُدُورِكُمْ فَسَيَقُولُونَ مَن يُعِيدُنَا قُلِ الَّذِي فَطَرَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُؤُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيبًا
“De ki: İster taş olun, ister demir, isterse gözünüzde büyüyen herhangi bir mahlûk! (Bunlar, Allah’ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: ‘Bizi tekrar hayata kim döndürecek?’ De ki: ‘Sizi ilk kez yaratan.’ Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve ‘Ne zamanmış o?’ diyecekler. De ki: ‘Yakın olsa gerek!’” (İsrâ50-51)
Ölümden sonra hayat var mı? Tekrar diriltilecek miyiz? Öldükten sonra insanın başına ne geliyor? Ölmekle var oluşumuz tamamen son mu buluyor? Ölen herkes aynı yere mi gidiyor? Cennet ve cehennem gerçekten var mı ve nerededir? Bu tür sorular yeryüzündeki her insanın aklını meşgul etmiştir. İnsan tabiata bakıp her canlının doğup, büyüyüp ve sonra da öldüğünü; fakat ölen bir bitkinin, hayvanın ve insanın tekrar derildiğini görmediğinden, ölümden sonra yeni bir hayatın varlığına karşı şüphe duymuştur.
Kuran, ölümden sonra hayatın var ve ebedi olduğunu bildirmektedir. Yeniden dirilme aslında kavratılması zor bir konu değildir. Nihayet insan dört mevsim tabiatta olup biteni gözleyerek, kışla ölenlerin baharla dirildiğine, ömrü boyunca tanıklık etmektedir. Eğer hep kış olsaydı ve insan da kış şartlarına göre yaşayabilen bir varlık kılınsaydı; o kış insanlarına, ‘bir bahar gelecek!’ müjdesi verilseydi, ‘acabalar’ başlayacak ve benzer şüphecilik yine ortaya çıkacaktı? Oysa kıştan sonra baharın gelmesi nasıl mukadderse ölümden sonra ahret hayatının başlaması da öylece mukadderdir.
İster taş olsun ister demir, hayat sahibi her varlık, onları yaratan tarafından tekrar yaratılacaktır. Kuran’da üç ayette ‘Külli nefsin zâikatü’l-mevt / Her nefis ölümü tadacaktır.’ Ve ‘Yeryüzündeki her canlı yok olacak.’ (Rahman 26) ayeti, dünyanın tamamen boşaltılacağını bildiriyor. Öte yandan Kuran’da yüzlerce ayette ahret hayatı ve insanı bekleyen hayat evreleri anlatılmıştır. Haliyle ‘Vel basu badel mevt / ölümden sonra diriliş’ İslam imanının temel bir ilkesidir.
İnsan yaratılmış bir varlık, tabiatıyla insan kendi akıl ve zekâ seviyesinden bakıp yeniden yaratılmayı zor bir hadise gibi görebilir, oysa hayatı yaratan ve devam ettiren için, bunda nasıl bir zorluk olabilir? İnanalım inanmayalım hepimiz öldükten sonra diriltileceğiz. Herkese dünya hayatındaki seçimleri doğrultusunda, ahrette ikinci ve ebedi bir hayat verilecektir. Cehennem, cennet gibi, bir yaşama bölgesidir. Allah’ı ret edenler, inkârlarının cezasını çekmek üzere cehennemde yaşamaya mecbur bırakılacaktır.
Sonuç: Yeniden diriliş, Allah için çok kolaydır; insan bunun nasıl olacağını düşünmek yerine, iman ilkelerine bağlı bir hayat yaşayıp ölmeye odaklanmalıdır. Cenneti ve cehennemi elde etmenin yeri dünyadır. Dünya hayatı, bir sınavdır, ahret hayatına hazırlıktır. Allah, dünyada kimseyi inanmaya mecbur etmiyor; ‘iman’ teklif ediyor, eğer kişi Yaratan’ı reddederse, kişisel seçimini kabul edeceğini ve kişiyi diriltip, tercihi doğrultusunda cehenneme göndereceğini bildiriyor. İman eden de, cenneti tercih ettiğinden, o da diriltilerek cennete yerleştirilecek. İşte bu, Allah’ın vaadidir ve Allah vadinden caymaz.
M.Talât Uzunyaylalı
KURAN UFKU 