Sakın ‘hamd’ını kaybetme!
لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَهُوَ الْغَنِيُّ الْحَم۪يدُ۟
“Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Hakikaten Allah, yalnız O zengindir, övgüye değerdir.” (Hac 64)
Varlık, Allah’a muhtaçtır; fakat O varlığa muhtaç değildir. Gerçek zengin varlığın sahibi Allah’tır; insan, hayvan, bitki; güneş, bulut, yağmur, toprak; altın, zümrüt, inci vb. nimetlerin kaynağı O’dur. Ayette zikredildiği üzere, her durumda hamd Allah’adır. Allah’ın nimetleriyle Allah’ın rızası için güzel amellerde bulunmak nimetlerin şükrünü ödemek hamd etmektir.
Zenginlik duygusu insan ruhunu Allah’tan uzaklaştıran kuvvetli bir duygudur. Modern toplumda paraya, maddî ve manevî servete dayanan memnuniyetin, buna bağlı barışın ve sevincin, zengin bir insanı ve milleti karakterize ettiği düşünülür. İslam’da da temel ihtiyaçları karşılamak için maddî refah temini zorunludur. Fakat Batı toplumlarında olduğu gibi, refahın araçlarına kölelik, kişiyi ve mensubu olduğu milleti, ‘hamd’ inancından uzaklaştırır; ortaya bugünkü küresel sömürü ve zulüm düzeni çıkar.
Zenginlik duygusu insanı en çok aldatan duygudur. Ruhlarını zenginlik putu önünde kurban edenler, göreceli zenginliklerine rağmen, pek de mutlu değildir. Daha çocuk yaşta psikiyatra giden ve depresyona karşı hap kullanan bir toplumun zenginliğinin onlara ne kazandırdığı ortadadır. Hamd olmadan, kişi zenginliğinin, kişinin afeti olması engellenemez.
İnsanın ‘benim’ dediği şeyler bir yanılsamadır. Yanılsamayı zenginlik saymak ve ona bir değer atfetmek, zenginliği korumak ve çoğaltmak için haksızlık yapmaktan çekinmemek, ölmeye mecbur bir varlığın yaşadığı gerçek bir aptallık ve sonu itibariyle de bir trajedidir. Hakikat şudur: Varlık, haliyle zenginlik Allah’a aittir; çünkü ölümsüz, O’dur. Allah’ın mülkü mülkleştirilemez; zenginlik uğruna ruhunu satan ‘hamd’ını satmış, şeytanî hırsı almış ve ebedî olarak kaybetmiştir.
Sonuç: Zenginlik maneviyata ve ahlaka aykırı negatif bir şey midir? Hayır! Parayla ne yapıldığı önemlidir. Allah’ın buyrukları doğrultusunda kullanılan manevî değere sahip zenginlik ‘hamd’ zenginliğidir ve pek kıymetlidir. Allah’ın rızasını kazanmaya aracılık eden zenginlik değerli, nefse hizmet eden zenginlik ise değersizdir. Allah’a iman edip O’na teslim olan ‘hamd’ mümini olarak cennete girer; Allah’ı değil de Allah’ın yarattığı nesneyi, örneğin altını isteyen ve ona tapan ise, ‘hamdını’ kaybetmiş, iki âlemin müflisi olarak, cehennemi hak etmiştir.
M.Talât Uzunyaylalı