Home

IMG_20171022_124531

İbret ve mucizeler insanlığa birer ufuktur!
وَجَعَلْنَا ابْنَ مَرْيَمَ وَاُمَّهُٓ اٰيَةً وَاٰوَيْنَاهُمَٓا اِلٰى رَبْوَةٍ ذَاتِ قَرَارٍ وَمَع۪ينٍ۟
“Meryem’in oğlunu ve annesini ayet/alâmet kıldık; onları, sulu, yaşamaya elverişli bir tepeye yerleştirdik.” (Mü’minûn 50)

Kuran’da, kırk dört yerde geçen “آيَةٌ -ayet” sözcüğü; delil, mucize, alamet, işaret, belirti, nişan, karine, ibret gibi anlamlara sahiptir. Kuran’ın sureleri ve surelerde sayılarla gösterilen metinlerin her birine de ayet denilmektedir. Bu bağlamda Kuran baştan sona insana sunulmuş, maziyi, hâli ve geleceği içine alan, ilahî birer ayet; ilim ve hidayettir. Kuran’da bir hadiseyi vurgulama anlamı taşıyan ‘ayet’ ifadelerine bakıldığında insan kudretinin fevkındaki hadiselere dikkat çekilmektedir.

-Meleklerin taşıdığı tabut (2/248);
-Yüz yıl ölü kaldıktan sonra yeniden dirilen adamın öyküsü (2/259);
-Hazreti İsa’nın çamurdan kuş sureti yapıp ona üfleyerek canlandırması, körü ve alacalıyı iyileştirmesi, ölüleri diriltmesi, insanların evlerinde ne biriktirdiklerini haber vermesi, gökten sofra inmesi birer “ayet-ibret” olarak zikredilmiştir. (3/49, 5/114)
-Semûd kavmine görevlendirilen Hazreti Salih’in devesi ve bu deve etrafındaki hadiseler yine birer ayet/ibrettir. (7/73 ve devamı ayetler.)
-Hazreti Musa ile savaşan ve denizde boğulan Firavunun bedeninin insanlık için bir ibret (ayet) olmak üzere korunması ve ortaya çıkarılması(10/92);
-Yağmur sayesinde ölü toprağın canlandırılması, ekinler, zeytinler, hurmalar, üzümler ve diğer meyvelerin bitirilmesi ‘düşünen bir toplum için büyük bir ayet/ibret’ olarak vurgulanmıştır. (16/11, 65, 15/77)
-Yeryüzünün rengârenk olması da üzerinde düşünülmesi istenilen bir ayet/ibrettir. (16/13)
-Arının yaptığı bal üretimi ve bu konuda aldığı ilahi ilham bir ayet/ilim (tefekkür konusu) olarak anılmaktadır. (16/69)
-Hazreti Musa’nın elini koltuğunun altına sokup çıkardıktan sonra beyaz ve parlak bir şekilde gözükmesi (20/22);
-Hazreti Meryem’e ilahi nefha üflenmesi ve bunun soncu olarak Hazreti İsa’ya hamile kalması (21/91);
-Nuh kavminin suda boğulması, geminin ve gemidekilerin kurtarılması ayet/ibrettir. (25/37, 29/15)
-Peygamberlerini yalancılıkla suçlayan kavmin helaki (26/139);
-Eskinin zalim kavimlerinin arkeolojiye dönüşmüş varlıkları (27/52);
-Yerin, göklerin ve içindekilerin yaratılışı ve düzeni (29/44, 34/9) vb. ayetler, Allah’ın varlık ve kudretini gösteren birer ayet/nişan olarak vurgulanmıştır.

Sonuç: Denilebilir ki insana verilen akıl, Kuran ayetlerini anlamak üzere verilmiştir. İnsan, hayvan ve bitki, her bir varlık tek tek olduğu gibi, bir sistem olarak, bu kitabın ayetleridir; kâinat kitabında ilahi ilim; sanat, kudret, hikmet satırları ve paragrafları şeklinde insana bakmaktadır. Akıl, gönül mektebine öğrenci olup kâinat kitabını okumaya başladığında imanı güçlenecektir. Bu mektebe öğrenci olup düşünmeden kimse bihakkın akledip Rabbini takdir ve tasdik edemeyecek, varlıktaki ilahi bilgiyi ‘ayeti’ ve ‘ayetlerdeki’ hikmeti tam olarak görüp anlayamayacaktır.

M.Talât Uzunyaylalı

 

 

2 thoughts on “444. FİKİR / Mü’minûn

  1. Geri bildirim: 444. FİKİR / Mü’minûn — KURAN UFKU | İdris Kaçmaz

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s