Home

Başlıksız-1

İyilik için koş, iyilik için yarış!

وَالَّذ۪ينَ يُؤْتُونَ مَٓا اٰتَوْا وَقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ اَنَّهُمْ اِلٰى رَبِّهِمْ رَاجِعُونَۙ

“Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar…” (Mü’minûn 60)

 

Ayette geçen vecele fiili korku, ürperti, heyecan duyma gibi anlamlara sahiptir. Mü’minûn suresinin altmış birinci ayetinde Rabbimiz, iman coşkusuyla sermest yüreklerin hallerini şu şekilde izah buyurmaktadır:

“İşte onlar; iyilik için koşar, iyilik için yarışır.”

Enfâl suresi ikinci ayette vecele fiili ile kurulan ilahî cümlede ise şu ifade yer almaktadır:

“Müminler; Allah anıldığında yürekleri titreyen, kendilerine O’nun ayetleri okunduğunda imanları artan ve Rablerine güvenen kimselerdir.”  

Hac suresi otuz beşinci ayette de yine vecele fiiliyle müminlerin kalp halleri şu şekilde belirtilmiştir:

“Onlar, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabreder, namaz kılar ve verdiğimiz rızıktan harcar.”

İmanlı kalp kalıpta Allah’tan korku ve ümit arasında çarpıp durur. O müminler, Allah’ın emirlerini yerine getirir yasaklarından da kaçınırlar. Çünkü onlar, Allah’ın emirlerinin şahsi ve toplumsal, hayırlı sonuçları olduğunu anlamışlardır. Esma-ı ilahi tecellisi, bir rahmet tecellisi olduğundan, müminler de iradeleriyle bu tecellilere varlıklarını iliştirip Allah’ın razı olduğu işlerin peşinden giderler. Yahut esma-ı ilahı ırmağında, yani rıza-yı İlahide, akarlar.  

Allah’a itaat ve Allah’a ibadet hulusi kalp ile olmalıdır. Nefislerinin avukatlığını yapmayıp nefislerine muhalefet edenler, Allah’a itaati, gün boyu, fiillerinde ve zihinlerinde gösterme gayreti içindedir. Allah’ın emirlerine muhalefetin, cehennem gibi, bir cezası olduğunu bilip insanı cehenneme sürükleyecek işlerden uzak, Allah’ın istediğini yapmaya ise bedenen ve kalben yakındırlar.

Sonuç: İnsanlar, imanları ve amelleriyle ahrete intikal etmektedir. Dünyadan  sahih iman ve amel ile ayrılanlar cennete gitmektedir. Bu seviyedeki müminlerin imanı, ahrete gitmiş gibi, onları fani dünyada uyanık kılar. Bu uyanıklıkla Kuran’ın hükümlerini hikmet ve menfaate uygun, yapılması kolay, bahar yağmurları gibi faydalı bilir ve görürler. Bu yakınlıkla günde beş vakit namazı sevinçle kılar, zekâtı ve sadakayı sevinerek verirler. Kalpleri şirkten arınmıştır; Allah’a karşı endişe ve ümitle hareket ederler, esirgeyen-merhametli Rabbi, veli olarak, yanlarında hazır ve hallerine gözcü bilirler. Dünyada bir yarış varsa, öndekilerden ve arkadakilerden söz edilecekse, öndekiler, iyi işlerle, amel-i salih işleyen müminlerdir ve onlar yarışın daimi birincileridir. 

M.Talât Uzunyaylalı

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s