Müminler! Şeytan’ın izinden gitmeyin!..
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِۜ وَمَنْ يَتَّبِـعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَاِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَٓاءِ وَالْمُنْكَرِۜ وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكٰى مِنْكُمْ مِنْ اَحَدٍ اَبَداًۙ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ يُزَكّ۪ي مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ
“Müminler! Şeytan’ın izinden gitmeyin. Kim Şeytan’ın izinden giderse ondan fuhuş yapmasını ve çirkin davranışlarda bulunmasını ister. Allah’ın size fazlı ve rahmeti olmasaydı hiç biriniz temize çıkamazdı. Velâkin Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah işitir, bilir.” (Nûr 21)
Rabbimizin Hak Dini İslam, O’nun yüce kitabı Kuran ve son elçisi Hazreti Muhammed (sav) olmasaydı insanlar neyin kötülük neyin iyilik olduğunu, neyin çirkin bir iş neyin güzel bir davranış olduğunu tam olarak bilmeyecekti. Her milletin kültürü kendi doğrusunu ve yanlışını içinde barındırdığından, evrensel iyiyle kötünün mahiyetinden söz etmek, dinî ahlakın değerini anlamak mümkün olamayacaktı.
Bugün görüyoruz: İyi bir eğitim, refah ekonomisi, geniş bir sosyal çevre yahut tersi şeytanî bir sosyal yapı, imanlı, ahlaklı ve iyi insanlar ortaya çıkarmaya yetmiyor. Bencillik, çıkarcılık, yalancılık, talancılık, fuhuş, kumar, uyuşturucu ve sigara kuvvetli bir tutum ve davranış olarak, görünen dağ gibi aşikâr görünüyor! İnsanlar, artık imanın zıddı yaşayışı temsil eden şeytanî yaşayışa açıkça uymakta bir beis görmüyorlar. Çoğu insan ise zaten şeytana uyduğunun ve onun istediği bir hayatı yaşadığının farkına bile varamıyor denilebilir.
Sağlam bir dini eğitim olmadan, kişilerde fıtraten var olan imanlı ve ahlaklı bir hayat yaşama arzusu uyanmayacak, Şeytanın yoluyla Hak Dinin yolu netleşmeyecektir. Dine pek de geçit ve yer vermeyen modern şeytanî hayatta kişinin hisleriyle, aklıyla ilahî gerçeği görmesi hiçte kolay değildir.
İlahî olanı hissedip dinî bir hayat yaşama arzusunda olana ise, Rabbimizin yardımı yetişecek, kişinin kalbindekini ve dilindekini bilen Allah, iman aydınlığına arayan kuluna, Hak Dininin hidayet nurunu nasip edecektir. Böylece kişi, şeytanın yolunda olduğunu anlayıp Allah’ın emrettiği yola dönebilecektir.
Sonuç: İnsana da şeytana da seçme hakkı verilmiştir: Şeytan, seçme hakkını kullanarak kendi yaratılışını Âdem’in yaratılışıyla karşılaştırıp üstünlük davası güttü; gurura, kibre kapıldı, Tanrı gibi davranmak istedi ve böylece Yaratıcıya asi oldu. Şeytanın izinden giden insanlar da benzer bir psikolojiye sahiptirler; onlar da dünyanın hâkimi ve kendi kendilerinin efendisi olduklarını düşünür, Yaratıcıya değil, kendilerine bağlı bir hayat yaşarlar. Şeytanların ve şeytanlara uyan insanların akıbetiyse aynıdır: Cehennem.
M.Talât Uzunyaylalı
KURAN UFKU 