Home

tespih

Tespihin kıymetini biliyor musun?

اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّـحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَالطَّيْرُ صَٓافَّاتٍۜ كُلٌّ قَدْ عَلِمَ صَلَاتَهُ وَتَسْب۪يحَهُۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ

“Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah’ı tespih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi duasını ve tespihini bilir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir.” (Nûr 41)

Ayette geçen يُسَبِّحُ / yusebbihu – tespih etmek ifadesi ayetin anahtar kelimesidir. Tespih etmek; anmak, övmek, yüceltmek demektir. İradî varlıklar iman edip Rablerine dua eder, namaz kılar, secde eder, oruç tutar; mesela suphanallah diyerek Allahü Teâlâ’yı tenzih ve takdis ederler.  

Yüce Allah’ı tespih etmemek kibirliliktir. Rabbimizin, cismanî olsun, ruhanî olsun; iradî olsun, gayri iradî olsun, bütün varlık âlemleri, O’na kulluk etmektedir. Kâinattaki tüm oluşu ve yok oluşu, Rabbin fiili bilip bu fiilde esma-ı ilahî tecellilerini görenler, en büyük tespihi yapmaktadırlar.

Evrende boşluk yoktur ve insanın algıladığı algılayamadığı varlıklar; insan, hayvan, bitki ve diğerleri, her biri Rabbini bilip O’nun emrine uymakta ve O’nu zikretmektedir. Nitekim Kuran’da açıklanıyor: “Gök gürültüsü Allah’ı hamt ile tespih eder. Melekler de O’nun heybetinden dolayı tespih ederler…” (13/13); “Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tespih eder. O’nu övgü ile tespih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tespihini anlamazsınız. O, halimdir, bağışlayıcıdır.” (17/44); “Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz (Allah’ı) tespih ederler.” (21/20);

Müminlerin, Allah’ın izin vermesiyle, camilerde yahut evlerde, sevinç içinde kıldıkları beş vakit namazları en yüce insanî bir tespihtir. Namazda okunan her bir ayet, her bir dua ve her bir eylem tespihtir; namazın geceyi ve gündüzü kapsaması ve müminlere tespihsiz geçen bir 24 saat verilmemesi, Rabbin bir ikramıdır ki, bunun farkında olan müslümanların tespihi, ‘bize namazı emreden Rabbimize hamdolsun!’dur.

Kuran’da bildirildiği üzere melekler, “Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tövbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru!..” (40/7) diye dua ederler.  Meleklerin müminlerin affı için dua etmeleri tespihtir; müminlerin de birbirleri için dua etmesi tespihtir. Öteki için dua edemeyen insan melekî vasıflarını geliştirememiş ve tespihe ulaşamamış demektir.   

Sonuç: Bulut, kuş, çiçek, böcek… Yaratıcıyı ve yaratılış gayesini bilip bizim bilmediğimiz bir şekilde Rabbi anmaktadırlar. İradî varlıklar olarak, insanlar ise imtihana tabidirler. Kuran’ı ve son peygamberi tanıyıp Allah’a İman ederek amel yapmaları durumunda, insanlar da tespih edici varlıklar mertebesine çıkmaktadırlar. Sadece kibirliler, büyüklük taslayanlar Rabbi hamt ile tespih edemezler ve birbirlerine mağfiret dilemezler. Allah, kendisini, mülkün sahibi, mülkün kadiri ve mülkünde eksikliklerden münezzeh bilen ve bu tefekkürle şanını yücelten kullarının yâridir; O, tespihlere cevap veren; çok bağışlayan, çok esirgeyendir.  (M.Talât Uzunyaylalı) 

 

One thought on “457. FİKİR / Nûr

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s