Home

günah

Günahını önüne al da yürü!

وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذ۪ي لَا يَمُوتُ وَسَبِّـحْ بِحَمْدِه۪ۜ وَكَفٰى بِه۪ بِذُنُوبِ عِبَادِه۪ خَب۪يراًۚۛ

“O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O’nu överek tespih et! Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter!” (Furkân 58)

 

Hz. Muhammed (sav), müjdeleyici ve uyarıcı olarak insanlığa bu sırları haber verdi ki, Allah hayat sahibidir, yarattıklarına hayatı verendir. Yarattıklarının eylemlerinden neyin sevap neyin günah olduğunu o açıklamıştır ve kişilerin amellerini O bilmektedir. Kişi, kendi kendinin durumunu tam olarak bilmese de Yaratanı onun büyük küçük her işini hakkıyla bilmekte ve değerlendirmektedir.

Hz. Muhammed (sav), Kuran’ın tebliğcisi ve uygulayıcısı olarak, insanlığa doğru yolu gösterdi. Bu yol Kuran’ın yoludur. Kuran yolu, Rahmanı bilmek ve Ona emrettiği şekilde kulluk etmekten ibarettir.

Günahı sevabı öğrenmiş ve hayatını bu ilkeler doğrultusunda yaşayan adam, günahlarını göz önüne, iyi amellerini de arkasına alıp hayat yolunu yürür. Arkasındaki amellerini görüp gurura kapılmaz, kabahatlerini görerek ilerler ki, doğru yolda yürürken, tevazudan ayrılıp eğri bir kalple yolunu yürümesin.

Çünkü o bilir ki, Rabbi, onun tüm sevabını günahını bilmektedir. O halde nasıl mahcup bir yüzle yürümez. Gece ve gündüz, emredilen beş vakit namazı nasıl kılmaz? Nasıl rükû ve secde etmez?

Rükû ve secde eden, yüzünü yerlere süren insan, nasıl kibirli biri olabilir ki!

O, günahlarını önüne alıp ileriye doğru yürürken, kalbi ve dili de duadadır: “Rabbim! Cehennem azabını üzerimden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır. Orası gerçekten ne kötü bir ikamet yeridir.

Günahlarını önüne alıp yürüyen adamın her işi ölçülü biçilidir; o, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik eder; ikisi arasında orta bir yol tutar.

Günahlarını önüne alıp yürüyen adam bilir ki; meniden yaratılmıştır; meniyi meniye nesep ve sıhriyet yoluyla (kan ve evlilik bağıyla) bağlayan, meniyi meniye yakın kılan O’dur. Rabbinin her şeye gücü yeter.

Günahlarını önüne alıp yürüyen adam bilir ki; meniyi insan yapan Allah’ı bırakıp kendilerine ne fayda ne de zarar verebilen şeylere kulluk etmek en büyük bir cahillik ve alçaklıktır. O, cahil olmaktan Allah’a sığınır da, doğru yolda emredildiği gibi, yürür.

Günahlarını önüne alıp yürüyen adam bilir ki; Allah haram kılmıştır, cana haksız yere kıyılmaz, zina edilmez.. bunları yapan önündeki günah dağını yükseltir de, kişi o dağı aşıp selamet vadisine inemez.

Günahlarını önüne alıp yürüyen adam bilir ki; meniyi insan yapan Allah, tövbe ve iman eden, iyi işler yapan kişilerin önündeki günah dağını, güneş görmüş kar gibi eritir. “Allah, onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.”

Günahlarını önüne alıp yürüyen adam bilir ki, Allah’ın sözü haktır: “Kim tövbe edip iyi davranış gösterirse, şüphesiz o, tövbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner.”

Günahlarını önüne alıp yürüyen adam bilir ki, yalan yere şahitlik, boş söz, günah dağına burçlar eklemektir. O, bu hallerle imtihan edildiğinde, sağır ve kör gibi davranıp günahı tercih etmez, belki sükût eder de yolunu vakar ile yürüyerek geçip gider.

Sonuç: Günahlarını önüne alıp yürüyen adam bilir ki, meniden insan yapan Rabbin ilmi, kudreti, hikmeti kavranılamaz. Bunu bilmek irfan olarak kendisine yeter. O, yürürken, kalben ve lisanen şöyle yalvarır: “Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl!”

Günahlarını önüne alıp yürüyen adam bilir ki, dua müminin büyük silahıdır. Çünkü Rabbi şöyle buyurmuştur: “Resulüm! De ki: Kulluk ve yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? Ey inkârcılar! Size Resul’ün bildirdiklerini kesinkes yalan saydınız; onun için azap yakanızı bırakmayacak!”

Günahlarını önüne alıp yürüyen adam bilir ki; yolun sonunda kendini bekleyen tahayyül edilemeyen sonsuz nimetler yurdunun seçkin bir vatandaşı olmaktır. “İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selamla karşılanacaklar. Orada ebedi kalacaklar. Orası ne güzel bir yerleşme ve ikamet yeridir.” (M.Talât Uzunyaylalı)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s