507. FİKİR / Ankebût

Hayatı imtihan bilinciyle

yaşayanlar salih kimselerdir

اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُٓوا اَنْ يَقُولُٓوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ

 “İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece ‘İman ettik!’ demekle bırakılacaklarını mı sandılar?”  (Ankebût 2)

Surenin devam eden 3-5 ayetleri ise şu şekildedir.

“Ant olsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirdik. Allah, doğruları ortaya çıkarırken yalancıları da ortaya koyacak.

Yoksa kötülük yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sandılar! Ne kadar yanılış hüküm veriyorlar.

Kim Allah’a kavuşmayı umarsa bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit gelecek. O, her şeyi işiten ve bilendir.”

Ankebût 7 ve 9’da ise şu müjdeler verilmektedir:

“İman edip iyi işler yapanların kötülüklerini örtüp yaptıklarından daha güzeliyle onlara karşılık veririz.”

“İman edip iyi işler yapanları salih kulların arasına katarız.”

Kısa bir değerlendirme: Kuran; insanların, yaşanan her bir günde emir-yasak, günah-sevap, hastalık-sağlık, iyilik-kötülük vb. çeşitli olumlu olumsuz eylemlerin faili ve muhatabı olacaklarını bildirmiştir. Rabbimiz, dünyayı insanın bu varoluşuna uygun özellikte yaratmıştır. Dünya; zıtlar âlemidir; insanlar ise iradî varlıklar olarak, hürriyet sahibidir, nefisleri vardır, kuvvet sahibidirler, isterler, istediklerini ya elde ederler ya da edemezler. İslamî inanışta bu duruma mümin insanın sınanması (imtihanı) denilir.

Kişi eğer, Allah’a ve sonsuz Ahret âlemine iman etmiş ise, artık geçici dünya günlerini   -ki, ayetlerde insanların, yeniden yaratılıp haşır meydanında toplandıklarında, soru üzerine, dünyada bir gün hatta daha kısa süre kaldıklarını söyleyecekleri ifade edilmiştir. Yani, ister 1 yıl yaşanılsın isterse 100 yıl, dünya ömrü, sonsuzluk karşısında, sadece bir an’dan ibarettir!-, birer sınav heyecanı ve titizliğiyle geçirmeyi başaranlar; emirleri yapıp yasaklardan kaçarak, sıkıntılara ve çeşitli şehvet sıkıştırmalarına direnenler, imtihandan başarıyla çıkmış, Allah’ın rızasını kazanmış olacaklardır.

Sonuç: İmtihandan başarılı çıkmak Allah’ın razı olması anlamı taşıyor. Allah, razı olduğu kullarına ‘salih’ kullarım diyor. Salih kullar nefisleriyle hareket etmeyen, Kuran’la kendilerini kontrol edebilen kimselerdir. Müminlerin varoluşu bu yüce amaca bağlı ve uygun gerçekleştiğinde sonsuz hayatın sonsuz güzellikleri insanın ödülü olacaktır ki bu, Rabbimizin, imtihanı vermiş olan o salih kullarına bir vaadidir; nimetler yurdu cenneti müjdeleyen hak sözüdür. Elhamdülillah.

(M.Talât Uzunyaylalı)