Dünyaya inanan ahrete neden inanmaz ki!
اَوَلَمْ يَرَوْا كَيْفَ يُبْدِئُ اللّٰهُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُع۪يدُهُۜ اِنَّ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يرٌ
“Allah’ın, yaratmayı nasıl başlattığını, sonra bunu tekrarladığını görmediler mi? Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.” (Ankebût 19)
Surenin yirminci ayetinde ise konu şu şekilde ilerletilmektedir:
“De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da Allah ilk baştan nasıl yaratmış bakın. İşte Allah ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir.”
Hiçbir insan aklı ve tecrübesi ‘varlığın hakikatini’ teorik ve deneysel bilgiyle izah edemez. Bu muazzam evren âdeta sonsuzdur, fakat bu sonsuzluk, dünyadaki bir karıncadan başlayarak, güneşe oradan derin göklerdeki yıldızlara kadar birbiriyle bütünleşmiştir.
Varlık, mevsimlerden görüyoruz ki, süreklidir. İlahi bir sistematiğe bağlı olarak yaratma her andır; an’dan an’adır. Yaratmadaki süreklilik ve düzen Allah’ın yaratmasıyladır; ‘varlığın hakikati’ Allah’ın onu yaratmasından ibarettir.
Allah için kolay olan varlığın ilk yaratılması ve ahreti de kuşatarak sürdürülmesi eylemi, insan için havsalasının alamayacağı kadar zordur.
Gökler, yeryüzü ve içindekiler (Varlık), hepsini tek bir insan gibi birleşik bir vücut kabul edersek, bu vücudun ortaya çıkması ve devam etmesi; ‘Hayat, Kudret, İrade, İlim, Semi (İşitme), Basar (Görme), Kelam (beyan) ve Tekvin (fiil, halk, icat, ibda)’ gibi sıfatlara muhtaçtır.
İşte; Rabbimiz, ayetlerde, yeryüzünü gezip dolaşmamızı istediği biz insanlardan, dünyanın her yanında hayatın bir parçası olan insan, hayvan, bitki ve tabiatı tanımamızı, üzerinde düşünmemizi ve bu harikaların sahibi Allahü Teâlâ’nın Zatına ait sıfatları öğrenmemizi istemektedir. İnsana Yaratıcıyı tanıtan, Ona kulluğu sevdiren ve Onun emrettiği ahlakın yüce değerini kabul ettiren bu tefekkürü olacaktır.
Sonuç: Yaratma ve yaratmanın devam etmesi bir yaratıcıya muhtaçtır. Yaratıcı yaratılan şeylerden olamaz. Çünkü yaratılan şeylerde; ‘Hayat, Kudret, İrade, İlim, Semi (İşitme), Basar (Görme), Kelam (beyan) ve Tekvin (fiil, halk, icat, ibda)’ gibi sıfatlar gözükmektedir. Bir çift ayakkabı, bir otomobil, bir ekmek nasıl ayakkabıcıyı, otomobil fabrikasını ve fırını ilgili sıfatlarıyla birlikte zorunlu olarak gösteriyorsa varlık da münasebeti cihetiyle her şeyin yaratıcısını yanı Allah’ı göstermektedir. Bu âlemi hiçten yaratan ve devam ettiren; ‘Hayat, Kudret, İrade, İlim, Semi (İşitme), Basar (Görme), Kelam (beyan) ve Tekvin (fiil, halk, icat, ibda)’ sıfatlarına sahip Allah için insanları dünyada yaratıp öldürdükten sonra Ahrette diriltmesinde zorluk değil, sadece kolaylık vardır.
M.Talât Uzunyaylalı