Home

 

755x390-bu-yanlislari-bircok-musluman-namaz-kilarken-yapiyor

Ahret Buluşması

وَاَمَّا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَلِقَٓائِ الْاٰخِرَةِ فَاُو۬لٰٓئِكَ فِي الْعَذَابِ مُحْضَرُونَ 

“İnkâr edenler, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüz yüze bırakılacaklar.” (Rum 19)

‘Ahret buluşması’ olmayacak, çünkü öleni görüyoruz, fakat dirileni kimse görmedi!

Allah’ı, Onun ayetlerini ve ‘ahret buluşmasını’ inkâr eden kişi bu şekilde düşünmektedir.

Ne var ki böyle düşünen insan kendini aldatmaktadır. Allah indinde de en değersiz bir varlıktır. Neden en değersiz bir varlıktır? Çünkü o, aklı olduğu halde kendine ve evrene bakıp görmemekte ve ‘ahret buluşmasını’ inkâr etmektedir. Surenin on dokuzuncu ayetinde, insan aklına, şu örnek verilmiştir ki, ‘ahret buluşmasını’ inkâr etmesin: “Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.”

Nisan ayındayız, memleketimizin her yanında ‘bahar buluşması’ gerçekleşiyor, ölmüş bitkiler, ağaçlar, kış uykusundan uyanıyor, ölü dallardan yeniden yapraklar, çiçekler çıkıyor ve meyveye duruyor; ölü tohumlar toprakla buluşuyor ve sayısız filiz toprağı delip yeryüzüne çıkıyor. Her bir varlığı yaratan ve yaşatan, öldüren ve dirilten Allah’ken nasıl oluyor da insan gözünün önünde cereyan eden bu mucizeyi tabiata atfedip tabiatta tasarruf eden ilahî kudreti inkâr edebiliyor? 

Surenin 20-27 ayetlerinde varlıktaki varoluş düzenine ve amacına dikkat çekilerek, varoluşun kaynağına işaret edilip insandan düşünmesi istenmektedir. Aklını, vicdanını kullanıp ‘varoluşta’ Allah’ı gören insan, ‘ahret buluşmasını’ da, kışı baharın, yazı sonbaharın takip etmesi gibi, dünya hayatını da ahret hayatının takip edeceği tabii bir sonuç görüp kabul edecektir. “Sizi topraktan yaratması, O’nun delillerindendir. Sonra siz, yayılan insanlar oluverdiniz.”; “Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi O’nun delillerinden. Doğrusu düşünen kavim için dersler var.” O’nun delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin değişik olması. Şüphesiz bunda bilenler için dersler var.”; “Gece olsun gündüz olsun, uyumanız ve Allah’ın lütfundan aramanız O’nun delillerinden. Gerçekten bunda işiten kavim için ibretler var.”; “Yine O’nun delillerindendir ki, size korku ve ümit vermek üzere, şimşeği gösteriyor, gökten su indirip ölümünün ardından arzı onunla diriltiyor. Doğrusu bunda, aklını kullanan kavim için dersler var.”; “Göğün ve yerin O’nun buyruğu ile durması da O’nun (varlığının) delillerindendir. Sonra sizi topraktan bir çağırdı mı hemen (kabirlerinizden) çıkıverirsiniz.”; “Göklerde ve yerde olanlar hep O’nundur. Hepsi O’na boyun eğmiştir.”; “Yaratmaya başlayan, sonra onu tekrarlayan O’dur; bu, O’nun için kolaydır. Göklerde ve yerde yüce sıfat O’nundur. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.”

Sonuç: Surenin 17 ve 18 ayetlerinde, aklen ve kalben, ‘ahret buluşmasına’ inanmış kişiye, Allah’a güvenmesi ve müsterih olması salık verilmekte ve imanın en büyük bir göstericisi olan namaz gibi yüce bir ameli yapması tavsiye edilmektedir: “Haydi siz, akşama ulaştığınızda, sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğlen vaktinde Allah’ı tesbih edin ki, göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur.”

M.Talât Uzunyaylalı  

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s