Hz. Lokman’ın oğluna altın öğütleri!
وَاِذْ قَالَ لُقْمٰنُ لِابْنِه۪ وَهُوَ يَعِظُهُ يَا بُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللّٰهِۜ اِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظ۪يمٌ
“Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti.” (Lokman 13)
Lokman suresinin 12-19 ayetleri tüm insanlığa yapılmış eşsiz bir iman ve ahlaki öğüttür. Rabbimiz, Hz. Lokman’ın oğluna yaptığı altından daha değerli bu ahlaki tavsiyeleri kıyamete kadar gelecek tüm insanlara tavsiye etmektedir:
“Ant olsun biz Lokman’a: Allah’a şükret! diyerek hikmet verdik. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de bilsin ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, her türlü övgüye lâyıktır.
Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti.
Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşıdı. Sütten ayrılması da iki yıl içinde oldu. (İşte bunun için) önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunduk. Dönüş ancak banadır.
Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber veririm.
(Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti:) Yavrucuğum! Yaptığın iş iyilik veya kötülük, bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bu bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu senin karşına getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görür, bilir ve her şeyden haberdardır.
Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.
Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri sevmez.
Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.”
Validemiz Hz. Ayşe’ye sordular: “Rasulullah’ın ahlâkı nasıldı?” Cevabı şöyle oldu:
“Siz Kuran’ı okumadınız mı? Rasulullah’ın ahlâkı Kuran’dı.”
Sonuç: Din, ahlaktır. Resulullah bir hadisinde şöyle buyurdu: “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”; “Müminlerin iman açısından en mükemmeli ahlâkı en iyi olandır.”; “Mizan’a konan ameller arasında güzel ahlâktan daha ağır gelecek bir amel yoktur. İnsan, güzel ahlâk sayesinde, oruç tutup namaz kılan kimseler derecesine yükselir.”; “Müslüman, Müslümanların, elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.”
M.Talât Uzunyaylalı
KURAN UFKU 