Home

dil

Dinde ‘dili korumak!’…

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَقُولُوا قَوْلاً سَد۪يداًۙ

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin.” (Ahzâb – 70)

Ayette geçen ‘ve kûlû kavlen sedîdâ /doğru söz söyleyin!’ ifadesi hakkı ortaya çıkaran söz demektir. Kavlen sedîda/doğru söz tarafgirlik, çıkarcılık, bağnazlık vb. ortamlarda, kıt bir madde gibi, nadir olarak bulunabilir.

Modern toplum dini bir toplum değildir; felsefi, politik, ideolojik fikirler de gerçekte bireyi tam olarak yansıtmaz ve yönetmez. Modern toplumun temel değeri menfaattir, denilebilir. Makyavelci bir mantıkla bakıldığında, ‘menfaat iktidarı!’ uğrunda, her türlü yalan dolan, iftira, haksızlık, ahlaksızlık sıradan insan davranışı mesabesine inmiş gözükmektedir.

Modern toplum bir tarla, ‘kavlen sedîda/doğru söz’ de bu tarlaya ekilecek bir tohum ise, bu tarla bu tohuma elverişli değildir. Modern toplum tarlasında en iyi gelişen tohumlar; gerçeği farklılaştıran reklam, israf, cinayet, savaş, kültürel ve ekonomik sömürü, uyuşturucu, fuhuş, alkol, yabancılaşma/yalnızlaşma, intihar vb. tohumlardır! Kanser gibi hastalıklar da bu illetli tohumlarla yakından ilgilidir.

Kuran ve Sünnet, kişiyi ve hayatı doğruluk üzerinde tutan ve hakka götüren ilahi yoldur. Allah’ı tanıyan ve ondan çekinen şuurlu her Müslüman kendi aleyhine de olsa, doğru olanı söyler, buna mecburdur. Müslüman Allah’tan korkar da ileri-geri söz söylemez, söyleyemez. Beş duyu gibi, dili koruma ve bu bağlamda doğru sözlülük, her güzelliğin, her iyiliğin, her menfaatin başıdır.

Allah’ın her an kendisiyle birlikte olduğu ve kendini gördüğü şuurunu kaybetmemiş insanın yaşantısı doğru bir yaşantı olacağı gibi, onun dilinden çıkacak sözler de doğru sözler olacaktır.

Dili doğruluk üzere kullanmayla ilgili pek çok atalar sözü ve deyimler vardır. Bazıları şöyledir: Dilim seni dilim dilim dileyim; başıma geleni senden bileyim; dilim giydirir bana kilim; tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır; bülbülün çektiği dili belâsıdır; el yarası geçer, dil yarası geçmez…

Fakat vurguladığımız gibi, zamanımızda bu şuuru koruyabilen insan çok azdır.

Sonuç: Müslümanların doğru yolda yürümelerini ve doğru söz söylemelerini mümkün kılan, şahısları ve toplumu ıslah eden iki kaynak, Kuran ve Sünnettir. Surenin 71’nci ayetinde doğru yolda yürümenin, doğru söz söylemenin ve sünnete uymanın bireysel ve toplumsal sonuçları şu şekilde açıklanmıştır: “O zaman, Allah işlerinizi değerli kılar ve günahlarınızı affeder. Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse, büyük kurtuluşa erişmiş olur.” (M.Talât Uzunyaylalı)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s