Din öğüttür, alana!
وَاِذَا ذُكِّرُوا لَا يَذْكُرُونَۖ
“Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar.” (Sâffât 13)
Sâffât suresinin 14-39’ncu ayetleri ise şu şekildedir:
“Bir mucize görseler alay ederler.
Bu ancak açık bir büyüdür, derler.
Gerçekten biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, diriltileceğiz?
İlk atalarımızda mı (diriltilecek)?
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak.
O (diriltme) korkunç bir sesten (diriliş suru) ibaret olacak, o anda hemen onların gözleri açılıp etrafa bakacaklar.
Eyvah bize! Bu ceza günüdür, derler.
İşte bu, yalanlamış olduğunuz hüküm günüdür.
Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve Allah’tan başka tapmış oldukları putlarını toplayın. Onlara cehennemin yolunu gösterin. Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!
Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Evet, onlar o gün zilletle boyun eğeceklerdir.
Onlardan bir kısmı, diğerlerine yönelir, birbirlerini sorumlu tutmaya çalışırlar.
Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler.
Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yok. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.
Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz (cezayı) tadacağız.
Sizi azdırdık; çünkü kendimiz de azmıştık.
Şüphesiz o gün onlar azapta ortaktırlar.
İşte biz, suçlulara böyle yaparız.
Çünkü onlara: Allah’tan başka tanrı yoktur, denildiği zaman kibirle direnirlerdi.
Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız? derlerdi.
Hayır! O, gerçeği getirdi ve peygamberleri de doğruladı.
Kuşkusuz siz acı azabı tadacaksınız.
Çekeceğiniz ceza yapmakta olduğunuzdan başka bir şeyin cezası değildir.”
Bir hadisi şerifte Resulullah “Din nasihattir” diye buyurdu. Gösterdiğimiz ayet-i kerimeler olsun, Kuran’ın genelindeki yaklaşım olsun, ekseri insan, Kuran öğütlerine bigâne bir kalp ve akılla muhatap olmaktadır.
Allahü Teâlâ’ya ve dine inanmayanlar ise zaten maddi hayatın dışında bir hayatı kabul etmediklerinden Kuran’ın bütün emir ve yasaklarına, inandıkları tabiat dininden hareket ederek, karşı çıkıyor, alaya almaktan geri durmuyorlar. Bu durum dün böyle idi bugün de öyledir.
Sonuç: Ahirette inan da inanmayan da seçimlerinin sonucuyla yüzleşecektir. İnançsızlar istihza ve alaya maruz kalacak, iman sahipleri ise iltifat görecekler. Cennetliklerin ve cehennemliklerin ‘ayrılma günü’ olan kıyamet gününde, ne mutlu, dünyadayken, Allahü Teâlâ’ya iman edip Kuran’dan ve Hz. Muhammed (sav)’den öğüt almış ve cennete girmek üzere kâfirler güruhundan ayrılmış mümin kimselere.
M.Talât Uzunyaylalı
KURAN UFKU 