Home

İnsan hayatındaki en büyük hata!

اِسْتَج۪يبُوا لِرَبِّكُمْ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا مَرَدَّ لَهُ مِنَ اللّٰهِۜ مَا لَكُمْ مِنْ مَلْجَاٍ يَوْمَئِذٍ وَمَا لَكُمْ مِنْ نَك۪يرٍ

“Allah’tan geri çevrilmesi imkânsız bir gün gelmeden önce Rabbin çağrısına uyun; çünkü o gün sizin için ne sığınacak yer ne de yaptıklarınızı inkâra bir yol vardır.” (Şûrâ – 47)

İnsanın en büyük hatası fuhuş, içki, kumar, faiz vb. ağır günahların faili olması değildir; çünkü kişinin imanı olsa ve günahlarına tövbe etse Yaratıcı onu affedeceğini pek çok ayette açıklamıştır. Peki, o halde insan hayatındaki en büyük hata nedir? Allah Teâlâ’nın iman çağrısına kulak vermemek ve Kuran’ın emirlerini umursamamak insan hayatının en büyük hatasıdır.

Ayette geçen ‘Allah’ın çağrısı’  tayin ettiği son peygamberi Hazreti Muhammed (sav), onunla gönderdiği son hak din, İslam dini ve hak dinin hükümlerini oluşturan Kuranı Kerim’dir. Hak din tüm insanlığın kurtuluşuna ve hayrına sunulmuş, ilahî bir rahmet, bir sevgi elidir ki, denize düşen adamın bir şey bulup ona sarılması gibi, bu sevgi eline sarılmalıdır. Aksi takdirde boğulmak mukadderdir.  

Evren ve varlık Allah’a aittir. Evrenin ve varlığın akıbeti de yine Yaratıcının karar verdiği değişmez bir durumdur. Hak din bize öğretti ki hiçbir şey başıboş değildir; varlık Allah’ın fiilidir. O, insana ebedilik vermiştir; dünyayı insanın eğitimi için bir okul kılmış, eğitimlerini Hak din doğrultusunda yapanlara cennette devam edecekleri ebedi bir hayat vadetmiştir. Kuran’ın, ‘Hak dini kabul edin, hak dini öğrenin ve hayatınızı hak dine göre tanzim edin’ çağrısını önemsemeyip imandan ve amel-i salihten kaçanlar, nefislerini ilah edinmiş, cehennem vatandaşı olmayı seçmiş olurlar.

Sonsuzluk karşısında insanın dünya hayatı bir gün gibi belki daha da kısadır. Ölüm anı gelince insan ruhu sonsuzlukla temas kurar. Kişi daha ölüm anında manevi âlemi hisseder. Bu, inançsız insanın ilk şokudur. Hesap gününde ise kişisel gerçeğini tüm çıplaklığıyla ve hiçbir tartışmaya, inkâra yer kalmayacak netlikte görür ve anlar. Mutlak adalet mahkemesi olan Allah’ın Mahkem-i Kübra’sında önüne konulan hayat hikâyesiyle kişi yargılanacağından ve tüm kayıtlar da ortada olduğundan yapmadım, etmedim, söylemedim vb. itirazlar mümkün olmaz. Kişinin Rabbini tanımamasının karşılığı dünya hayatındaki ikaz doğrultusunda artık cehennemdir ve cehennem mahkeme kararıyla kişiye yakınlaşmıştır. Kişinin ne kaçıp sığınacağı bir yeri ne de itiraz edeceği bir hâli vardır.

Sonuç: Allah her fiilini hükme bağlamıştır. Dünyaya gelmek nasıl insanın elinde değilse ahret hayatında insan varlığının cennet yahut cehennem hayatı şeklinde devam ettirilmesi de ilahi hükümdür. İnkârcının, günahkârın azaptan kurtuluşu yoktur. Ebedilik hayatımız başlayınca hiçbirimizin kayıt altına alınmış amel defterimizdeki hayatımızı inkâr etmemiz mümkün olmaz. Cehennemden kurtuluşun yolu hak dinin çağrısını duymak, duyduğuyla, öğrendiğiyle amel etmektir. İnsan için başka bir çıkış yoktur. Rabbimiz Kuran’da uyarıyor: “Allah katından dönüşü olmayan bir gün kıyamet günü gelmeden önce yönünü hak dine çevir. O gün insanlar bölük bölük ayrılacak.” (30/43)

M. Talât Uzunyaylalı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s