Pozitivizmi ‘İnsanlık dini’ sayanlar yanıldı.
إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡتُمُونَ مَآ أَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡبَيِّنَـٰتِ وَٱلۡهُدَىٰ مِنۢ بَعۡدِ مَا بَيَّنَّـٰهُ لِلنَّاسِ فِى ٱلۡكِتَـٰبِۙ أُوْلَـٰٓٮِٕكَ يَلۡعَنُہُمُ ٱللَّهُ وَيَلۡعَنُہُمُ ٱللَّـٰعِنُونَ
“İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.” (Bakara 159)
الْبَيِّنَاتِ – (beyyinât) ‘delil’ anlamında bir sözcüktür. Peki, delil nedir? Delil; bir tezin kanıtlanmasında kullanılan bilgiler bütünüdür; tüm ileri sürmelerde muhatabı ikna edici belgeler ve tanıklardır.
Allah Teâlâ’nın نزَلْنَا مِنَ الْبَيِّنَاتِ أَ – enzelnâ mine-lbeyyinâti ‘indirdiğimiz deliler’ ifadesi neye tekabül etmektedir? Doğrudan Kur’an-ı Kerim’e; Allah tarafından vahiy yoluyla Hz. Muhammed’e (sav) indirilen Kur’an-ı Kerim, yere ait değildir, semavidir; göklerden indirilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in bazı sıfatları şunlardır: Azîmüşşan, Câmi, Ekber-i Âlem, Hakîm, Mu’cizü’l-Beyan, Kebir, Kerîm, Mecid, Mübin… Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’e vahiyle indirilen en son ilâhî kitaptır. Âlemin en büyük kitabıdır; varlığın nedenselliğini açıklayan Kur’an-ı Kerim’dir. Her âyet ve surede, Allah, insan ve diğer varlıklarla ilgili sayısız bilgi, hikmet ve fayda açıklamıştır. Kur’an-ı Kerim, erişilmez yüceliği ve yalanlanamaz açıklamalarıyla akılları benzerini ifade etmekten âciz bırakmıştır. Kur’an-ı Kerim’in, varlığı izahı, insanın gözlem ve deney metoduyla elde ettiği bilginin dışındadır, insanın pozitivizm yoluyla anlayamadığı, kavrayamadığı gerçekler Kur’an-ı Kerim’de açıklanmıştır.
İşte, bu mahiyetteki ilahi kitap, Kur’an-ı Kerim, insanlık için وَالْهُدَى – (velhudâ), hidayet kaynağıdır. Hidayet nedir peki? Hidayet; doğru bilgi ve yürünecek doğru yol demektir. Bugün bazı çevrelerin inandığı ve sandığı gibi doğru bilgi kaynağı ve yürünecek doğru yol pozitivizm değildir. Hançerlioğlu’nun Felsefe Sözlüğü kitabında, pozitivist inanışla ilgili şu değerlendirme yer almaktadır: “Pozitivistler; pozitif bilimden başka bir bilim olmadığını savunup ‘İnsanlığa hiçbir insanüstü varlığa dayanmayan yeni bir dini gereksemişlerdir. Din, pozitif nedenlerin üstüne kurulmalı, teolojiye olduğu kadar, metafiziğe de sırt çevirmelidir. İnsanlık dini, nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimizi düşünmeden, kısa hayatımızı daha yaşanabilir hâle getirecektir.”
Fakat önüne yığılan bu kadar bilgiye rağmen, insanın hâlâ merak ettiği ve aradığı, ‘Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gideceğim?’ sorularının cevabıdır. Bugün artık kesin olarak bilinmektedir ki, pozitivizmin bu türden sorulara verecek bir cevabı bulunmamaktadır. Pozitivizm; varlığın sadece gözlem ve deneye dayalı bilgisini elde edebilmektedir; fakat bilgi, eksik bir bilgidir. Varlığın hakikati sadece gözlem ve deneye dayanan mahiyetlerinden ibaret değildir. Varlıkların nedensellik gibi, daha pek çok özelliği ve sırları vardır. Allah, melek, şeytan, cin, ruh, akıl, hafıza, hayal, arzu, gibi, doğrudan gözlenemeyen ve sayısallaştırılamayan mahiyetlerin yanı sıra insanın maddi olmayan ve hâliyle deney sınırı içinde yer almayan niyetleri, değerleri, adanmışlıkları gibi nice özelliklerini pozitivizm yok saymış ve inkâr etmiştir.
Pozitivizmi ‘yeni insanlık dini’ sayanlar yanıldılar; varlığın anlamını, insanın mahiyetini ve onun eylemlerinin doğruluğunu-yanlışlığını pozitivizm açıklayamadı, Kur’an-ı Kerim açıkladı. İnsanın duygularının, inançlarının, değerlerinin onun manevi varlığını oluşturduğunu bize Kur’an-ı Kerim öğretti. İnsanı meçhuliyetten ve bir madde yığını olmaktan yine Kur’an-ı Kerim kurtardı. Çağımızın insanını pozitivizmin yuvarladığı yokluk çukurunda bir hiç olmaktan Kur’an-ı Kerim çıkardı ve ebedilik ufuklarına doğru yelken açtırdı. Tarihsellik bağlamında, Yahudiliğe, Hıristiyanlığa ve modern zamanlarda ise pozitivizmin ‘yeni dinine’ inananlar, Allah Teâlâ’yı ve onun varlıktaki hakikatlerini, şirkten inkâra kadar, pek çok alanda yalanladılar.
Sonuç: Allah, insana ve varlığa ait kesin delilleri Kur’an-ı Kerim’de açıkladı. Allah’ın laneti Kur’an-ı Kerim’i inkâr eden, Allah Teâlâ’ya, Onun Peygamberi Hazreti Muhammed (sav)’e düşmanlık besleyen ve insanlığın Allah’a yönelmesini engelleyen o zavallıların üzerine olsun. Âmin.
KURAN UFKU 