Allah Teâlâ’nın ve şeytanın
içecek ve gıda listesi var mı?
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ كُلُواْ مِمَّا فِى ٱلۡأَرۡضِ حَلَـٰلاً۬ طَيِّبً۬ا وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٲتِ ٱلشَّيۡطَـٰنِۚ إِنَّهُ ۥ لَكُمۡ عَدُوٌّ۬ مُّبِينٌ (*) إِنَّمَا يَأۡمُرُكُم بِٱلسُّوٓءِ وَٱلۡفَحۡشَآءِ وَأَن تَقُولُواْ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ
“Ey insanlar, yeryüzünde helal ve temiz olan şeyleri yiyin. Şeytanın izini izlemeyin. Şüphe yok ki, o, size apaçık bir düşmandır. O, size ancak ve ancak çirkin ve kötü şeyler buyurur, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.” (Bakara 168-169)
Allah Teâlâ Müslümanlara tüketecekleri gıdalar ve içeceklerle ilgili iki kıstas koymuştur. حَلاَلاً طَيِّباً ‘halâlen tayyiben’; yani, gıdanın ve içilecek şeylerin helal ve temiz olması. Bu vasıflara sahip her içecek ve gıdanın tüketilmesine onay verilmiştir.
Helal gıda: İslam dininin kaynağı Kur’an-ı Kerim ve Sünnete göre tüketilmesi yasak olmayan maddeleri ifade eder.
Temiz gıda: Tüketilmesi dinen yasaklanmayan, tabii özelliklerini koruyan, sağlıklı yiyecek ve içeceklerdir ki, uzun bir listedir. Helal ve temiz gıdaların tamamını Allah insanların menüsüne her gün koyar; suyundan sütüne, ekmeğinden balına, yumurtasından tereyağına, elmasından karpuzuna… Vs. her gün yüzlerce nimetini insanların ihtiyaçları için, tarlaları, ağaçları, hayvanları sebep yaparak, bizzat yaratan ve sofralara yetiştiren Rezzak olan Rabbimizdir.
Üretim süreçlerinde, doğal içecek ve gıdalara, çeşitli nedenlerle yapılan müdahaleler ise şeytani mahiyettedir. Müslümanlar, dıştan ve içten kimyasal işleme tabi tutulmuş, çeşitli katkı maddeleri ilave edilmiş gıdaların tüketimi konusunda hassas davranmak mecburiyetindedirler.
Şeytanın içecek ve gıda politikası: Şeytanın bir gıda ve içecek listesi var mı? Böyle bir şeyden söz edebilir miyiz? Evet, edebiliriz. Şeytan, şeytanileştirdiği kapitalist zihniyetin öncülüğünde, GDO’lu ürünleri gerçekleştirerek, kimyasallar, enzimler, boyalar vs. maddelerle dolu katkılı ürünleri fabrikalarda çoğaltıp tüm dünyaya yayarak, doğal gıda akışını ve zincirini bozmuştur. Helal ve temiz gıda bulmak kritik bir madde mesabesine inmiştir. Şeytani zihniyet, dinen tüketilmesi yasak olan alkol, sigara, uyuşturucu vb. içecekler ile fıtratı değiştirilmiş gıdaların tüketilmesini, küresel düzeyde yaygınlaştırmayı başarmıştır.
Bugün şeytani listeye ait içeceklerden olan sigara, alkol vb. uyuşturucu ve hasta edici maddelerin tüketilmesi dünya nüfusunun dörtte birinden fazlasını ele geçirmiş durumdadır. Rakamlar ürkütücü boyuttadır. Sadece ülkemizde 25 milyon kişinin alkollü içki kullandığının bilinmesi nasıl bir felaketle yüz yüze olunduğunu göstermesi bakımından yeterlidir. Resmi verilere göre; 1930 yılında kişi başına düşen alkol 1 litre iken, 2004’te bu 20 litreye yükselmiş durumdadır. Yüzde 90’nı Müslüman olduğu ifade edilen ülkemizde 7 milyon alkoliğin olması sözün bittiği yerdir. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre de, dünya genelinde trafik kazalarının yüzde 61’i, yangınların yüzde 16’sı, cinayetlerin yüzde 85’i, tecavüzlerin yüzde 50’si, şiddet olaylarının yüzde 50’si, aile içi şiddetin yüzde 70’i alkol tüketimine bağlı olarak gerçekleşiyor. Tek başına alkol tüketimine ödenen bedel yıllık 16 milyar lira seviyesindedir. Alkol tüketiminin yol açtığı maddi kayıplar, alkol kaynaklı hastalıkların tedavi masrafları, alkoliklerin yol açtığı iş gücü kaybı vb. olumsuzluklar, sonuçları itibariyle, alkol tüketiminin bir yıllık faturasını 31 milyar liraya ulaştırmaktadır.
‘Şeytanileşmiş zihniyetin’ helal ve temiz olmayan bir içecek olarak alkolün tüketilmesini yaygınlaştırmasının yol açtığı onlarca sorundan birkaçının cinayet, boşanma, eşler arası şiddet, serserilik, mala yönelik suçlar, hırsızlık ve yankesicilik, işe gitmeme, intihara teşebbüs, ırza tecavüz, trafik kazaları, akıl hastalıkları vb. olması, helal ve temiz olmayan şeyleri yiyip içmenin nasıl ağır bir faturayı insanlığın önüne koyduğunu göstermesi bakımından calib-i dikkattir.
Sonuç: Tüketilmesi dinen yasak olan içecek ve gıdaları saymak ve bunların sonuçları hakkında bilgi vermek yazının temasından bizi uzağa sürükleyeceğinden helal ve temiz olmayan şeytanî bir madde olan alkol örneği üzerinden konuyu ele almaya çalıştık. Allah Teâlâ’nın yenilmesine ve içilmesine izin vermediği her gıda, doğrudan insanın beden ve ruh sağlığını korumak amaçlıdır. Aksi davranış ise şeytani bir yolda gitmek ve sonuçta insanın ve onun çevresindekilerin, hatta doğal çevrenin, ağır zarar görmesi demektir.
Şeytan, insanın yapısında bulunan kötü düşünce ve arzuları (nefs-i emmâre) körükler, yenilmemesi gereken gıdaları yedirir, içilmemesi gereken içecekleri içirir, yapılmaması gereken fiilleri yaptırır. Sonuçta insan, hem kendine hem de yakınlarından başlayıp tüm insanlığa zarar veren bir mahlûk (Belhüm edel-Hayvandan da aşağı) seviyesine düşer. Öyle ise, yukarıdaki âyet-i kerimeyi bir kere daha okuyalım: “Ey insanlar, yeryüzünde helal ve temiz olan şeyleri yiyin. Şeytanın izini izlemeyin. Şüphe yok ki, o, size apaçık bir düşmandır. O, size ancak ve ancak çirkin ve kötü şeyler buyurur, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.”