Home

y1pe8zdj3_dkflbvw9qvnfr6cf0a5prmhwgalvjnxoo2nugwplvhugffd_jz4qsnj28_1237847817

İyiliği, güzelliği olmayan Müslümanlar yağsız yemeğe benzerler!

وَمِنۡهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِى ٱلدُّنۡيَا حَسَنَةً۬ وَفِى ٱلۡأَخِرَةِ حَسَنَةً۬ وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ (*) أُوْلَـٰٓٮِٕكَ لَهُمۡ نَصِيبٌ۬ مِّمَّا كَسَبُواْ‌ۚ وَٱللَّهُ سَرِيعُ ٱلۡحِسَابِ

“Rabbimiz! Bize dünyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver, bizi ateşin azabından koru, diyenler vardır. İşte onlara, kazançlarından ötürü karşılık verilecek. Allah hesabı çabuk görür.” (Bakara 201-202)

 

رَبَّنَآ ءَاتِنَا – rabbenâ âtinâ (Rabbimiz bize ver…) diye dua eden Müslümanların istedikleri nefislerine hoş gelen işler ve şeyler olmamalı; istedikleri ‘hasene’ olmalıdır. Peki, nedir hasene?

حَسَنَة – haseneten (güzellik, iyilik) demektir. Dini edebiyat bakımından hasene, Allah’ın razı olduğu amellerin adıdır. Mutluluğa, sevince, Allah’ın rahmetine sebep olan işler hasenelerdir. Meselâ: Zekât vermek, selâm vermek, hastaya sağa ziyarette bulunmak, fukarayı, dulu, yetimi gözetmek, darda kalanın imdadına yetişmek, okul, köprü, yol yaptırmak, ormanlık alanlar oluşturmak, sulama kanalları açmak, su arklarını temizlemek, çeşmeler akıtmak, yakınlara, komşulara, öğrencilere, muhacirlere (muhacir her çağda vardır) yardımda bulunmak, vb. ameller, hasenelerdir. Allah Teâlâ kendi rızası gözetilerek yapılan hayır işlerini çok değerli birer ibadet olarak kabul etmekte ve karşılığını en iyi şekilde vereceğini bildirmektedir.

Müminlerin gerçek kazançları yaptıkları hasenâtlardır. Hasenâtlar tarlaya ekilmiş tohumlar gibidir; dünya ve ahiret hayatında doğurduğu sonuç ise güzellik ve berekettir. Hayr sahipleri vicdanlı ve ahlaklı davranmalarının karşılığı olarak huzuru, mutluluğu, iyiliği kendi içlerinde ve dışlarında buldukları gibi ahirette de hasenâtlarına bir karşılık olarak cennete girecekleri müjdesine muhatap olmuşlardır.

وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ – vekinâ ‘ażâbe-nnâr (Bizi cehennem azabından koru) ifadesi, ‘hasene’den sonradır; demek oluyor ki, yapılan hayrları, iyilikler, dünyada kötülüklerin azalmasına yardım ettiği gibi, ahirette de Cehennemle kişi arasında bir set vazifesi yapacak.

Sonuç: İslâm, özel anlamda insanlığa genel anlamda ise mahlûkata ve kâinata karşı iyiliği, müspet hareketi emreden bir dindir. Allah Teâlâ yarattıklarını merhametiyle kuşattığı gibi, Müminler de yeryüzünün halifeleri olarak, varlığa karşı merhametli olmak mecburiyetindedir. Merhametin göstergesi hasenelerdir. Müslümandan yapmaları beklenen iyilikler beşeri noktada toplumun en zayıf halkasından başlayıp en üst noktasına kadar çıkar ve dalga dalga her yana yayılır. Müslüman, kula da devlete de iyiliklerde bulunur. Yeri gelir tatlı yüz tatlı söz bile bir hasene olur, yeri gelir maddi bir ihtiyacın karşılanması. İnsanlığa iyiliği, hayrı dokunmayan bir Müslüman yağsız yemeğe benzer; yağsız yemek aç olana bile lezzet vermez! Müslümanları güzelleştiren, Allah Teâlâ nezdinde değerlerini artıran, yaptıkları hayr- hasenattır.

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s