86.Fikir/ Bakara

Şu an yeryüzüne fitne hâkimdir!

وَٱلۡفِتۡنَةُ أَڪۡبَرُ مِنَ ٱلۡقَتۡلِ‌ۗ… …

“…Fitne, adam öldürmekten daha büyük bir suçtur…” (Bakara 217)

Fitne; Allah Teâlâ’ya muhalefet etmek demektir. Bizzat yaratana, Allah Teâlâ’nın Kur’an-ı Kerim’deki buyruklarına, doğrudan veya dolaylı olarak, açık ya da örtülü, karşı çıkmak, fitnedir. İslamî bir hayat yaşanmasının önündeki engeller, fitnedir. Bu engeller bazen dıştan bazen de içten gelebilir. Engeli ortadan kaldırmak Müslümanların üzerine yazılmış bir görevdir.

75. Fikir’de “fitne” konusunu ele almaya çalışmıştık. Bakara Suresi 217. Âyet-i Kerime’de ise, fitne ile ilgili daha geniş bir çerçeve önümüze konulmaktadır: Allah yolundan men etmek, Yardana, Kur’an-ı Kerim’e, Meleklere, Beytullah’a vb. kutsal değerlere hakarette bulunmak, insan öldürmekten daha büyük bir fitne olarak ifade buyurulmaktadır.

Modern toplumda fitne, yani Allah Teâlâ’ya muhalefet, daha çok eğitim, sanat ve kitle iletişim araçları üzerinden yürütülmektedir. Binlerce TV kanalı, dünyanın her ülkesine yayılmış internet ağı, gazete ve dergiler, kitaplar, sinema, tiyatro, çeşitli sanat dalları, hatta Batılı bilim anlayışı (pozitivizm), fitneci kesim tarafından, fitnelerini yaymak ve temellendirmek için, yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu durumun ateizmin yaygınlaşması, ahlaki değerlerin çökmesi, dayanışma ve kardeşlik ruhunun yerini bencilliğe ve bireyciliğe bırakması, bireylerin vicdan oluşturamaması gibi, doğurduğu ağır sonuçlar söz konusudur. İnsanlığın imanını hedef aldığından fitne, insan öldürmekten daha ağır bir saldırıdır.

Bir nedene bağlı olmadan insan öldürmek, maktule ve yakınlarına doğrudan yapılan bir zulümdür. Masum birini öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibi, ağır bir cürümdür. Ancak kitleleri inançsızlığa, hiçliğe iten fitne, insanların Allah Teâlâ ile irtibatını engellediğinden, Allah indinde çok daha büyük bir tehlikedir. Çünkü masum bir insan katledilmişse Allah Teâlâ onun hakkını zalimden alır. Zalim, cehenneme giderken muzlum da cennetin yolunu tutabilir. Ancak fitneciler şeytanî faaliyetleri sonucu insanların itikadını bozup onları fasıklar topluluğu hâline getirebilir ki, bu durum kendilerinden hidayet üzere bir hayat yaşamaları beklenen insanlığın büyük bir tuzağa düşürülmesi demek olacaktır. Çağımızda inananların maruz kaldığı asıl tehlike de zaten budur.

Sonuç: Şu an yeryüzüne fitne hâkimdir. Müslümanların yaşayanları ve gelecek nesilleri büyük bir tehdit altındadırlar. Allah yolundan dolaylı ya da doğrudan men, küresel düzeyde Müslümanlara yapılan baskı ve ötekileştirme, İslam’ın kutsal değerleriyle alay ve hakaret (Kur’an-ı Kerim yakmaktan Hazreti Muhammed Aleyhisselamı karikatürize etmeye varıncaya dek), Müslümanları yurtlarından çıkarmak, ülkelerini sömürgeleştirmek, Müslümanları sürekli çatışma ve savaş içinde tutmak, böylece kitlelere İslam’ın terör, şiddet içerdiğini kanıtlamaya çalışmak ve bu yolla İslam’dan uzaklaşmalarını sağlamak ve Müslümanlara yapılanları meşru göstermek, hatta dinî inanışlarından koparmaya uğraşmak, fitnenin küresel düzeydeki faaliyetlerinden bazılarıdır. Bakara Suresi 217. Âyet-i Kerime’de ifade buyurulduğu gibi, fitneciler ateş ehlidirler ve cehennemin daimi sakinleri onlar olacaktır.