Küresel sorunların çözümü için ilahi bir reçete.
يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡخَمۡرِ وَٱلۡمَيۡسِرِۖ قُلۡ فِيهِمَآ إِثۡمٌ۬ ڪَبِيرٌ۬ وَمَنَـٰفِعُ لِلنَّاسِ وَإِثۡمُهُمَآ أَڪۡبَرُ مِن نَّفۡعِهِمَاۗ وَيَسۡـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلِ ٱلۡعَفۡوَۗ كَذَٲلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأَيَـٰتِ لَعَلَّڪُمۡ تَتَفَكَّرُونَ
“Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size ayetlerini açıklıyor. Umulur ki, siz düşünürsünüz.” (Bakara 219)
Yukardaki âyet konuyla ilgili ilk inen ayetlerdir. Daha sonra gelen ayetlerle içki ve kumar kesin olarak Müslümanlar için yasaklanmıştır. Her iki fenalığın meydana getirdiği sonuçları, sadece gazetelerden ve haber sitelerinden takip etmek bile, -iman şöyle dursun-, aklını kaybetmemiş her insan için yeterince uyarıcı olması gerekir. İçki ve kumar, fuhuş hadisesine de tarla vazifesi görmektedir. Yani kural açık: Pislik pisliği çekmekte, doğurmakta, pislik pisliği büyütüp geliştirmektedir.
İçki, kumar ve fuhuş, insan soyunun en çok zaaf gösterdiği konulardır. Sigara ve diğer uyuşturucu maddeler de bu üç evrensel pisliğin bir parçasıdır. Tarihin en eski çağlarından beri içki tüketimi, kumar ve fuhuş söz konusudur. Modern toplum ise içki üretimini ve tüketimini büyük ekonomik bir sektör hâline getirmiş durumdadır. Günümüz dünyası âdeta içki küpünün içine düşmüş gibidir. Bir an için her kıtanın insanını tek bir insan gibi kabul etsek ve bu insanlara alkol muayenesi yapabilsek göreceğimiz bütün kıtaların sarhoş olduğudur. Sadece sarhoş mu? Hayr! Aynı zamanda fuhşa bulaşmış, madde bağımlısı ve kumarbaz…
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına bakmak olayın vahametini göstermesi bakımından yeterince ikna edicidir. Dünya genelinde alkol tüketim yaşı altılara kadar inmiş durumdadır. Uyuşturucuları da bu kategoride kabul ettiğimizde, dünyamızın, bu ‘evrensel pisliklerin’ okyanus dalgaları gibi yükselmiş etkisi altında zayi olmaya devam ettiğini görüyoruz.
Her yıl yayınlanan ‘Dünya Kumar Raporu’ verilerine göre 150’nin üzerinde ülkede yasal kumar oynatılıyor. İnternet üzerinden oynanan kumarın yıllık geliri bile şimdilik 20 milyar dolar seviyesinde. Ülkelerin turizm gelirlerinin önemli bir kısmı lüks otellerde oynanan kumar gelirlerinden ve satılan alkolden alınan vergilerden oluşuyor. Küresel düzeyde kumar oynatan tesislerden devletlerin elde ettiği gelirin ise 100 milyar dolar civarında olduğu raporlarda yer alıyor.
Küresel şirketler içki, kumar, fuhuş, sigara ve diğer uyuşturucu maddeler üzerinden çok büyük menfaatler elde etmektedirler. Bir elin parmakları kadar ülke hariç, diğer tüm ülkeler bu iptilâlardan ticaret olarak istifade etmektedir. Olayın dini ve ahlaki boyutunu ise kimse pek ciddiye almıyor. Bu gün içkiyi, kumarı, fuhşu önlemek isteyen, bu konuda yasa çıkaran, önlemler alan bir ülke yok gibidir. Politikacıların medyada veya meydanlarda böyle bir şeyi arzu edip etmedikleriyle ilgili demeçlerine rastlamak ise nerdeyse imkânsızdır. Batı da bu iptilâlarla uğraşacağını kamuoyuma açıklayan her politikacı ya oy, ya da seçim kaybeder!
Batı Avrupa ülkeleri artık kıyısından köşesinden çeşitli krizlerle boğuşmaya başlamış durumdadır. ABD ekonomisi de güç kaybediyor. Gelişmiş bütün ekonomilerde ve sosyal yapılarda ekonomik sıkıntı artarak devam ediyor. Hâliyle kriz içindeki ülkelerin vergi gelirlerinde azalma söz konusudur. Bu ülkelerin en çok para kazandıkları hizmet sektörü turizmdir. Buna bağlı olarak kumar, içki, fuhuş vazgeçilmez bir gelir kaynağıdır. Bugün bu gelirlerden vazgeçmeyi göze alabilecek bir ülke yoktur. Global ekonomik kriz, içkiyi, kumarı, fuhşu ve uyuşturucuyu sanki de tamamen meşrulaştırmış gözükmektedir. Para gelsin de hangi kaynaktan gelirse gelsin!
İptilâların getirdiği hastalıklar ve ağır sosyal hadiseler ise, başta sağlık ve ilaç sektörü olmak üzere, avukatlık gibi çeşitli hizmet sektörlerini de beslemekte, âdeta bu sektörleri de ayakta tutmaktadır. Hatta geliştirmektedir!
Sonuç: Ayeti-i Kerime’nin son kısmında infaktan söz edilmesi şaşırtıcıdır. Küresel sorunlar için adeta ilahî bir reçetedir. İnsanın temel ihtiyaçları bellidir. İhtiyaç dışı maddi gelir, alkole, kumara, fuhşa ve diğer maddelere verilmek yerine yoksulların ihtiyacı için harcansa yeryüzü yoksullarının ekonomisi tamamen düzelir; bir yılda dünyanın her tarafına refah ulaşır.
KURAN UFKU 