Türkiye dışındaki Müslümanlara yardım yapmalı mıyız?
لِلْفُقَرَاء الَّذِينَ أُحصِرُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ لاَ يَسْتَطِيعُونَ ضَرْبًا فِي الأَرْضِ يَحْسَبُهُمُ الْجَاهِلُ أَغْنِيَاء مِنَ التَّعَفُّفِ تَعْرِفُهُم بِسِيمَاهُمْ لاَ يَسْأَلُونَ النَّاسَ إِلْحَافًا وَمَا تُنفِقُواْ مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ
“Verilen şeyler, kendilerini tamamıyla Allah yoluna vermiş olup yeryüzünde dolaşamayan yoksullara aittir. Bilmeyen kişi, onların istiğnalarını görüp zengin sanır, hâlbuki sen, yüzlerinden tanırsın onları. Yüzsuyu dökerek halktan bir şey istemez onlar. Hayr için ne harcarsanız şüphe yok ki, Allah onu bilir.” (Bakara 273)
Tevbe Suresi 60. Âyet-i Kerimede ise, “Sadakalar Allah’tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, zekât toplayan memurlara, gönülleri İslam’a ısındırılacak olanlara, hürriyetlerini satın almaya çalışan kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihat edenlere, yolculara mahsustur. Allah, pekiyi bilendir, hikmet sahibidir” buyruluyor.
Haşr Suresi 8. Âyet-i Kerimede de, “Allah’ın verdiği bu ganimet malları yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah’tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah’ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. İşte, doğru olanlar bunlardır,” ilahi ifadeleri yer almaktadır. Her üç âyette yardım konusunda, uyguladığımız yardım anlayışından farklı bir tablo ortaya konulmaktadır. Ayetlerde yardımların öncelikle aşağıdaki şahıslara verilmesi istenmektedir:
-Allah yolunda çalışanlar,
-Yoksullar,
-Düşkünler
-Zekât toplayan memurlar,
-Gönülleri İslam’a ısındırılacak olanlar,
-Hürriyetten yoksun kişilerin hürriyetlerine kavuşturulması,
-Borçlu duruma düşmüş kişilerin borçtan kurtarılması ya da onların hayatlarını idame ettirebilecekleri imkânlara kavuşturulması,
-Yolculuk yapmak durumunda kalmış kimseler, (Örneğin mülteci durumundaki insanlar),
-Yurtlarından ve evlerinden çıkarılmış, muhacir durumundaki kimseler,
-Takva üzere, fakat fakir olarak yaşayan ve halini kimseye belli etmemeye çalışan Müslümanlar.
Sonuç: Modern toplum Müslümanlığında yardım yapılırken, -yardımın Kur’an-ı Kerim’de belirtilen öznelere verilmesi hususunda-, yeterince dikkatli davranılmadığını gözlemleyebiliyoruz. Yardımların işaret buyrulan yerlere değil de daha farklı noktalara yapıldığı bir gerçektir. Oysa ayetlerde yardım yapılması istenilen kişiler ve onların durumları açıkça ifade edilmektedir. Eğer, Rusya’da, Amerika’da, Japonya’da, Çin’de vs. halkı Müslüman olmayan ülkelerde, İslam’a ilgi duyan kimseler varsa, Müslümanlar yardımlarıyla onları da desteklemek durumundadırlar. Şu bu ülkede inancı nedeniyle hapis yatan Müslümanlar varsa, bunların özgürlüklerine kavuşturulması için yardım edilmelidir. Borç nedeniyle işi, aşı, aile düzeni bozulan insanlara yardım yapıyor muyuz? Ülkemizdeki muhacirlerin yeterince farkında mıyız? Dünya ölçeğinde Müslümanlara destek verecek yardım sandıklarımız niçin yok? Örneğin: Hapisteki mazlum Müslümanlara yardım sandığı. Muhacir Müslümanlara Yardım Sandığı, İflasa Sürüklenmiş Müslümanlara Yardım Sandığı vb. yardım sandıkları niçin kurmuyoruz? Diyanet İşleri Başkanlığı bu beynelmilel yardım sandıklarını kurup çalıştırabilir.
KURAN UFKU 