İnsanın iman ve bilgi kaynağı göklerdir!
نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْجيلَ
“O sana kitabı bihakkın indirmekte: önündekileri tasdik edici olmak üzere ki, önceden insanlara hidayet için Tevrat’ı ve İncil’i indirmişti.” (Âl-i İmrân 3)
نَزَّلَ – Nezzele- ‘indirdi’ manasında bir fiildir. Nezzele fiili Kuran-ı Kerim’de 19 yerde geçmektedir. Göklerle ilgili Kuran’ın genel bakışını değerlendirdiğimizde şu hususlar karşımıza çıkmaktadır: Göklerin gözü adeta yeryüzünün üzerindedir; Allah Teâlâ görevli meleği, Mukaddes Ruh, Cebrail (as) ile insanlara, göklerden sürekli haberler göndermiştir. İnsanlara hidayet kaynağı olarak Tevrat, Zebur, İncil, Kuran ve Furkan, göklerden indirildi. Yaratıcıyı, dünya ve ahret hayatını tanıtan ve insanın varoluş nedenini açıklayan ilahî bilgiler, müjdeleyici veya korkutucu ayetler, bereket ve hayat kaynağı yağmurlar veya bereketi veya hayatı yok eden azaplar, insan için göklerden indirildi.
Yeryüzünde insan ve peygamberlerle birlikte tarihi başlatan göklerin ve yerin sahibi Alla Teâlâ’dır. Göklerden indirdikleriyle yeryüzü tarihi oluştu ve devam etmektedir. Eğer göklerden gelen ilahi bilgiler olmasaydı insan cehaletin derin karanlığı içinde bocalayıp duruyor olacaktı. İlahi kitaplar, melekler, rahmet, hayır, lütuf, azap ve hışım… İnsan tarihinin çeşitli parametreleri olarak hepsinin kaynağı göklerdir.
Ne var ki, Hz. Muhammed (sav)’i indirilen Kuran’la birlikte göklerin (Ulûhiyetin) yeryüzüne hidayet rehberliği artık sona ermiştir. Kutsal Ruh olan Cebrail’in yeryüzüne inmesi tamamlanmıştır. Göklerin ve yeryüzünün tarihi bütüncül bir tarihtir ve bu tarihin öznesi insanlıktır. Allah Teâlâ göklerden indirdikleriyle yeryüzündeki Peygamberleri vasıtasıyla insanlığı aydınlattı; bilgilendirdi. Cibril-i Emin, her peygamber için yeryüzüne indi. Hazreti Muhammed (sav) ile birlikte peygamberler çağı kapandı. Göklerden ilahi kelimelerin inmesi sona erdi. Bu nedenle tarihin sonu kaçınılmaz olarak başladı. Gökler ve yeryüzü sahnesi zorunlu olarak kapanmaya doğru ilerlemektedir.
Sonuç: Göklerden indirdikleri nedeniyle sonsuz hamd Allah Teâlâ’ya mahsustur. O Yüce Yaratıcı başlattığı tarihi tamamlanma noktasına doğru taşırken göklerden yeryüzüne hidayet rahmetini bir bahar sağanağı gibi sürekli yağdırdı. Göklerden inenle insan imanı, aklı ve vicdanı oluştu; çalıştı. Göklerden indirilenle insanın hayatı ve fiilleri mana ve değer kazandı. Göklerden inenle ‘yeryüzü insanlığına’ rehberlik edildi. Göklerden boşalan yağmurlar yeryüzünün Kuran’ı oldu; çayır çimen, dere ırmak ve deniz, enva-i çeşit hayvan ve nebat, göklerden inen yağmurlarla ölüyken her biri dirildi. İnsanlar da yeryüzünde ölü varlıklar gibiydi, ilahî kitaplarla yeryüzü insanlarının kalpleri uyandı, akılları aydınlandı. İlahi damlalardan kaçanların yüreği ise, ölü kaldı. Ruhları uyanmayanların aklı işe yaramadı. Allah’ın göklerden indirdiği son kitabı Kuran’dan hoşlanmayanların gözleri açık olsa da ruh gözleri kapalı kaldı. Onlar bakar kör olarak yaşayıp ölmekteler. Oysa göklerden gelen haberler insanoğlunun en önemli meselesi olmalıdır. Her insan ‘nezzele-indirdi’ fiilinin tazammun ettiği ilahi hakikatler (Kuran) üzerinde düşünerek, hayatını tanzime çalışmalıdır.