Takva doktoralı Müslümanlar!
قُلْ أَؤُنَبِّئُكُم بِخَيْرٍ مِّن ذَلِكُمْ لِلَّذِينَ اتَّقَوْا عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَأَزْوَاجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَرِضْوَانٌ مِّنَ اللّهِ وَاللّهُ بَصِيرٌ بِالْعِبَاد*ِ
الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا إِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّار*ِ
الصَّابِرِينَ وَالصَّادِقِينَ وَالْقَانِتِينَ وَالْمُنفِقِينَ وَالْمُسْتَغْفِرِينَ بِالأَسْحَارِ
“De ki: Size, onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır. Allah, kullarını hakkıyla görendir.”; “Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru, diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde Allah’tan bağışlanma dileyenlerdir.” (Âl-i İmrân 15,16,17)
Ayette geçen, اتَّقَوْا kelimesi Müslümanların bir sıfatı olarak Kuran’da, 17 ayette geçmektedir. Mümin, Allah Teâlâ’ya iman etmiş kimse demektir. Müminlerin dünya hayatı, aslında bir eğitim hayatıdır. Amaç takva mertebesine ulaşmak ve dünya mektebinden takva diplomasını almış bir Mümin olarak mezun olup Ahrete bu diploma ile gitmektir. Her Müslüman kendi nefsine ve sorumlu olduğu aile bireylerine ‘takva doktoralı Müslüman’ olmaları gerektiğini anlatmalı ve bu eğitimin imkânlarını hazırlamalıdır.
Müslümanların takva eğitimi genel eğitim sistemi gibi bir seyir izlemeli, ilkokuldan başlayıp doktoraya kadar uzanan bir eğitim yaşantısı olarak devam etmelidir. Müminler için takva mertebesi doktora mertebesidir. Bir Müminin dünya hayatını (eğitimini) başarıyla yürüttüğünün kanıtı, onun tutum ve davranışlarında, duygu ve düşüncelerinde meydana gelen müspet değişimlerdir. Her Müslümanın hayatında ilerleyen yıllarla birlikte takva haline doğru bir değişme olması gerekir ki, onun takva mektebinin öğrencisi olduğu anlaşılsın. Allah Teâlâ’nın kulundan asıl beklediği bu değişimi gerçekleştirmesidir.
Bir Müslüman takva konusunda ne durumda olup olmadığını nasıl test edebilir? Kuran’da sayılan takva halleri kimin hali ise o başarılı bir takva eğitimi almış sayılır. Şöyle ki:
- Takva bir değişim halidir. Kötü halin iyi hale dönüşmesi, cehaletin gidip bilgeliğin ortaya çıkması, bir takvadır. Meyvelerin, sebzelerin, hububatların, hamken olgunlaşmaları, yenilecek hale gelmeleri, nasıl onlar için bir takva hali ise Müslümanların da ham nefislerini olgun birer nefs haline eriştirmeleri, takvaya ulaşmaları, demektir.
- Takva sahipleri, Allah Teâlâ’nın hoşnut olduğu kimselerdir. Takva ehli, kendisini her türlü kötülükten korur. Haram yiyecek ve içeceklerden uzak durur. Zina, kumar, alkol vb. haram fiilleri işlemeye tevessül etmez. Takva ehli bir Mümin katiyen insanın bedenini tahrip eden sigara gibi maddeleri de kullanmaz.
- Takva ehli insan, Allah Teâlâ’ya karşı farkındalığı gelişmiş insan demektir. O, her türlü nimete ve imtihana karşı şükür içindedir. Sağlık ya da hastalık, yağmurlu hava ya da açık hava, Cemal veya Celal sıfatlarından her ne zahir olursa, sadece şükür sebebidir.
- Takva ehli, paylaşımcıdır. Eliyle, diliyle, parasıyla yapmaya çalıştığı, Allah’ın razı olacağı iyilikleri gerçekleştirebilmektir.
- Takva ehli, Allah Teâlâ’ya karşı gelmekten çok çekinir. Erzurum’un Pasinler ilçesinde bir çobanla sohbet ettim. Dedi ki: ‘Benim; konuşmada, yiyip içmede, insanlarla ve hayvanlarla olan muamelatımda gözettiğim yegâne husus, Rabbimi darıltmamaktır!’ Kendime takvayı bu sözden daha iyi ne anlatabilir, dedim.
- Şeytan, insandaki nefs mekanizmasıyla, kişiye sürekli fenalıkları ihsas ettirir. Takva mertebesindeki Mümin bunu hemen fark eder, tövbe istiğfar ederek o halden uzaklaşır da şeytanın oyuncağı olup Rabbini darıltmaz.
Sonuç: Takva sahibi kimseleri Allah Teâlâ sahiplenmektedir. Dünyada güzel davrananlara Ahrette güzel davranılacaktır. Allah Teâlâ, takva mertebesine ulaşmış, iyi ve güzel iş yapan Müminleri sevdiğini, onlarla beraber olduğunu bildiriyor ki, büyük bir müjde ve saadettir. Takva sahibi Müminlere ikram edeceği nimet ise kişisel yakınlık ve Cenneti olacaktır.
“Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedi kalmak üzere girin buraya, derler.” (Zümer 73)
Not: Takva konusuyla ilgili ayrıca bakınız: 8, 43, 81, 84, 108, 116. Fikirler.