Home

tuzak

Tuzak kurana Allah (cc) ne yapar?

وَمَكَرُوا وَمَكَرَ اللّٰهُۜ وَاللّٰهُ خَيْرُ الْمَاكِر۪ينَ۟

“Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Âl-i İmran 54)

-وَمَكَرَ – وَمَكَرُوا- vemekerû – vemekera – hile, tuzak, oyun demektir. Ayette İsrail soyunun Hz. İsa’yı (as) öldürmek için kurdukları tuzağa işaret edilmektedir. Yüce Allah da, onlardan ve  Hz. İsa’ya benzeyen birini karşılarına çıkarıp Hz. İsa’yı göğe yükselterek oyunlarını bozdu.

Peygamberlerin kavimleriyle ilişkilerine ve mücadelelerine baktığımızda,  iftiradan öldürmeye, yalandan sürgüne gönderilme çabalarına kadar pek çok hileye maruz kaldıklarını görmekteyiz.

Peygamberlerin varisleri olan âlimler ve gönül insanları da tarihi süreçler boyunca benzer tuzaklarla karşılaştılar. Ülkemizin son yüz yıllık tarihine, yaşadığımız günlere ve tabii ki dünyada olup bitenlere dikkatlice baktığımızda pek çok olayın arkasında sırıtan tuzakları görmek mümkündür.

Hakkın, hakikatin karşısında entrika çevirmek kadim bir insan sapmasıdır. Çıkar elde etmek, rakibi karalamak, küçük düşürmek, gerçeği inkâr, fesat çıkarmak gibi çeşitli amaçlarla  hareket eden kalbi kara insanlar ak vicdanlı insanlara tarihler boyunca tuzaklar kurmuşlardır.  İnsanlık nice nice entrikalara şahit oldu.  Modern çağ ise âdeta entrikaların kurumsal hale geldiği bir çağdır. Siyasi, sosyal, ekonomik pek çok hadisenin arkasında tuzaklar var, yaşanan bölgesel savaşlarda, iç çatışmalarda, suikastlarda, faili meçhul cinayetlerde, servetlerin kaybedildiği borsa oyunlarında, sosyal medyanın ve kitle iletişim araçlarının kullanılarak çıkarılan karışıklarda, hükümetlere darbe yapılmasında vs. kurulan tuzakları okuduk,  gördük, işittik.

Entrika, bireysel bir kurnazlıktan öte bir içeriğe sahiptir; entrika, hile, tuzak, daha çok bir gurubun veya devletin yaptığı organize bir eylemidir. Nitekim ayette ve ilgili diğer ayetlerde Yahudilerin Hz. İsa’ya (as) tuzak kurmaları bireysel bir hadise olarak karşımıza çıkmıyor, İsa’ya (as) kurulan tuzak, organize bir eylemdir. Kuran’daki öykülerine ve mücadelelerine baktığımızda peygamberlere yapılan karşı çıkmaların hep hâkim güçlerin organize ettiği eylemler olduğunu görmekteyiz.

Mesela: Hazreti Yusuf’u öldürmek kastıyla kuyuya atan kardeşlerinin oyununu bozan ve Yusuf’u Mısır’a sultan kılan Allah’tır. Kral Nemrut, ülkenin kurulu düzenine karşı çıkan putları kıran ve onlarla alay eden Hazreti İbrahim’i yakmak üzere ateşte attı; Allah, Nemrut’un ateşini İbrahim’e havuzlu bahçe kıldı. Firavun, iktidarına son verecek olan çocuğun doğup büyümesini engellemek için tarihin en büyük çocuk katliamını yaptı. Erkeklerle kadınların arasını ayırdı. Daha nice hileler geliştirdi, Allah Teâlâ, korktuğu çocuğu sarayından geçen ırmağın suyunda sele içerisinde Firavuna gönderdi. Firavun kendi şefkat eliyle çocuğu büyüttü. O çocuğun adı Musa idi. Hz. Musa, Firavun’un korktuğu şeyi, onun başına Allah’ın izniyle getirdi.

Tebliğ vazifesinden vazgeçmeyince Mekke Yönetimi Hazreti Muhammed (sav) Efendimizi de öldürmek için tuzaklar kurdu, fakat Allah Teâlâ onların tuzaklarını hep bozdu. Kulu ve son Peygamberi Muhammed Aleyhisselamı Medine’ye sağ salim eriştirdi. O yüce Nebiyi daha nice entrikalardan korudu, nice hileleri kuranların başına geçirdi.

Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan tuzak, düzen, komplo, ayette geçen mekr sözcüğünün anlamlarını karşılamaktadır. Mekr, insanın nefsanî ve şeytanî bir yanı olarak hep olagelmiştir. Bir şahıs, bir grup, bir devlet, birisinin başarısını engellemek, kötü veya iyi hâllerini öğrenmek veya kötülüğe sevk etmek ya da gayesinden alıkoymak için hile yoluna tevessül edebilir, fakat kimse sahipsiz değildir, Allah Teâlâ, her daim kullarıyla beraberdir. Her şeyi görücü, her sözü işitici, her planı bilicidir. Allah Teâlâ, kurulan hilelerin, tuzakların pek çoğunu ortaya çıkarmaktadır. Başkası için ördükleri çorapların kendi başlarına geçtiği nice insanların varlığına şahit oluyoruz. Bazılarının ise yanına kalıyor gibi sanılıyor. Asla! İmtihan sırrı gereği bazı tuzaklar zamanında faş olmuyor, fakat bilinmelidir ki, kötü niyetle yapılan her işin karşılığını Allah Teâlâ herkese layığı veçhiyle ödeyecektir!

Sonuç: Allah Müminlerin yardımcısıdır. İnkârcıların tuzakları her zaman bozulmuş ve kendi aleyhlerine çevrilmiştir. Bu da ilahi bir kanundur; sünnetullahtır. Hile, tuzak, düzen, iftira ve komplo sonuçta Müminler için hep hayra dönüşmüştür. Yok olan inkârcı kavimler bunun en somut kanıtıdır. Yenilen peygamber yoktur. Tuzak kuran kendi aleyhine kurar.  Hangi topluma peygamber gelmişse hile ve tuzakla karşılanmış, fakat galip gelenler hep peygamberler olmuştur. Sonuç olarak şunu unutmamalıyız: Müslümanlar için hangi tuzaklar kurulursa kurulsun Müslümanlar zulme uğrasalar da hatta öldürülseler de galip olan onlardır; ebedi olarak kaybedenler ise inkârcılar ve onların tuzaklarıdır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s