İnkâr etmenin anlamı ve sonuçları.
فَأَمَّا الَّذِينَ كَفَرُواْ فَأُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَمَا لَهُم مِّن نَّاصِرِينَ
“İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azap edeceğim. Onların hiç yardımcıları da olmayacaktır.” (Âl-i İmran 56)
كَفَرُو –keferû dini inkâr edenler demektir. Kuranda 186 ayette ‘keferû’ fiili geçmektedir. Bu sıfatla anılan kimselerin ayetlerde geçen amellerinden bazıları şu şekildedir:
Kâfirlerin kimi Allah’ı kimi emirlerini kabul etmezler. İnsanların Allah’ın yolunda gitmelerine mani olmak için ellerinden geleni yaparlar. Ehli kitaptan olan inkârcılar ise, Tevrat’ı ve İncil’i doğrulamasına rağmen, Kuran’ı ve Hazreti Muhammed’i yalanlarlar. Onlar her türlü mucizeyi görseler bile yine de inanmazlar. Hatta ‘Bu Kuran eskilerin masallarından başka bir şey değildir’ diyerek, Müslümanlarla tartışırlar.
Kâfirler, İslam’ın hidayet çağrısını ciddiye almazlar. Müminlerin hayırlı işler yapmasını, mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamalarını da istemezler. İman edenlerle alay ederler; her zaman kendilerini doğru yolda müminleri yanlış yolda yaşayan insanlar olarak görürler. Müminleri gafil yakaladıklarında yurtlarına saldırıp yok etmekten kaçınmazlar; ancak kendilerine benzemeleri durumunda onlara yaşama hakkı tanırlar.
Kâfirler, Tarihler boyunca Müminlerin gizli ve acık düşmanı olagelmişlerdir. Kâfirler, dünya perstirler; paraya, mala mülke, siyasi ve ekonomik güce adeta taparlar; birbirlerinin yardımcılarıdır; dostları kendileri gibi düşünen, inanan ve yaşayan kimselerdir. Allah’ın emir ve yasaklarına karşı çıkan Şeytan’ın dostluğunu da tercih ederler ve şeytani düzenlerin ve faaliyetlerin uğrunda olanca güçleriyle destek olmaktan, mücadele etmekten ve savaşmaktan geri durmazlar.
”Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla diriltilmiş mi olacağız?” derler ve yeniden dirilmeye inanmazlar. Ayetler kendilerine okunduğunda, suratlarında hoşnutsuzluk belirir ve ayetleri okuyanların neredeyse üzerlerine saldıracakmış gibi bir öfke seline kapılırlar. Bu Kuran’ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın. Umulur ki bastırırsınız, derler. Gizli açık inançları şudur: Biz hiçbir zaman bu Kuran’a ve bundan önce gelen kitaplara inanmayacağız.
Ehli kitaptan kimseler ise, “Allah, üçün üçüncüsüdür” dediklerinden dolayı kâfir olmuşlardır; Yahudiler, Uzeyr Allah’ın oğludur, dediler. Hıristiyanlar da, Mesih (İsa) Allah’ın oğludur dediler. Bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. Sözlerini daha önce kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin!..
Kâfirler mallarını Allah’ın yolunu kapatmak için vermekten imtina etmezler; Allah’ın haram kıldığının helal kılmak için mücadele ederler. Kâfirlerin ateist kesimi cennete, cehenneme, meleklere, yeniden dirilmeye inanmazlar. ‘Biz toprak olduğumuz zaman yeniden mi yaratılacağız?’ diye inanlarla dalga geçerler.
Dünyadaki cezaları: Parayı, altın ve pırlanta gibi değerli taşları severler. Güvendikleri, servetleri ve banka hesaplarıdır. Kendi yakınlarını, çocuklarını ve menfaat ortaklığı yaptıkları kimseleri pek önemserler, ancak kalpleri hep korku doludur. Bir saat daha fazla yaşamak için ellerinden geleni yaparlar, fakat uzun ömür onlar için sadece daha fazla günah ve korku demektir. Refah içinde dünyayı dolaşırlar. Bu ruhlarındaki darlıktan öte bir şey değildir.
Allah’ın vadi gelinceye kadar inkâr edenlere, yaptıklarından dolayı ya ansızın büyük bir bela gelmeye devam edecek veya o bela yalnızlık, mutsuzluk, madde bağımlılığı, çeşitli sapkınlıklar şeklinde evlerinin yakınına inip duracak.
Ahretteki cezaları: Kuran’da kâfirlere verilecek cezalarla ilgili olarak da şu bilgiler verilmektedir: Biz cehennemi kâfirlere bir konak olarak hazırladık. Şüphesiz ayetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız; onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! İnkâr edip zulmedenleri Allah asla bağışlayacak değildir.
İnkâr eden ve ayetlerimizi yalanlayanlara gelince onlar cehennemliklerdir. Şüphe yok ki, kâfir olanlar, yeryüzündeki her şey ve bunun yanında da bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu fidye verseler onlardan asla kabul edilmez; onlar için acı bir azap vardır. Kâfirlikte ısrar edenler cehenneme toplanacaklardır. Melekler yüzlerine ve arkalarına vurarak ve ‘Tadın yakıcı cehennem azabını’ diyerek kâfirlerin canlarını alırken onları bir görseydin!
Allah katında, yürüyen canlıların en kötüsü kâfir olanlardır. Çünkü onlar iman etmezler. Ey Muhammed! Onlar için ister af dile, ister dileme; onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecek. Bu, onların Allah ve Resulünü inkâr etmelerinden ötürüdür. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.
Kâfir olanlara gelince, inkâr etmekte oldukları şeylerden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve elem verici bir azap vardır. Hakkında ihtilaf ettikleri şeyi onlara açıklaması ve kâfir olanların da kendilerinin yalancılar olduklarını bilmeleri için Allah onları diriltecek. İnkâr edenler, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar, işte onlar, azapla yüz yüze bırakılacak.
İnkârcılar: ‘Kıyamet bize gelmeyecek’, dediler. De ki: Hayır! Gaybı bilen Rabbim hakkı için o, mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile O’ndan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyüğü de şüphesiz, apaçık kitapta yazılıdır. Sen o zalimleri, Rablerinin huzurunda tutuklanmış, birbirlerine söz atarlarken bir görsen! Zayıf sayılanlar, büyüklük taslayanlara: ‘Siz olmasaydınız, elbette biz inanan insanlar olurduk’, derler.
İnkâr edenler için ateşten bir elbise biçilmiştir. Onların başlarının üstünden kaynar su dökülecektir! Biz de o inkâr edenlerin boyunlarına demir halkalar takarız. Onlar ancak yapmakta oldukları günahları yüzünden cezalandırılır. İnkâr edenlere cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler, cehennem azabı da onlara biraz olsun hafifletilmez. İşte biz, küfürde ileri giden her nankörü böyle cezalandırırız.
İnkâr edenler dünyadan faydalanırlar, hayvanların yediği gibi yerler. Onların yeri ateştir. İnkâr edenler ateşe arz olunacakları gün onlara şöyle denir: ‘Dünyadaki hayatınızda bütün güzel şeylerinizi harcadınız, onların zevkini sürdünüz. Bugün ise yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan ve yoldan çıkmanızdan dolayı alçaltıcı bir azap göreceksiniz!’
Sonuç: Kâfirler şerli insanlardır. Her zaman onların şerrinden, fitnelerinden, ifsat edici yaşantılarından ve fikirlerinden Allah Teâlâ’ya sığınmalıyız. Allah’ım! Kâfirleri Müslümanların üzerine hâkim ve galip kılma; Müminlere düşmanların silahlarıyla silahlanıp karşı koyma gücü ver.
KURAN UFKU 