Home

525067_362870190464541_1351600947_n

Allah’a sımsıkı yapışmak ne demektir?

وَكَيْفَ تَكْفُرُونَ وَأَنتُمْ تُتْلَى عَلَيْكُمْ آيَاتُ اللّهِ وَفِيكُمْ رَسُولُهُ وَمَن يَعْتَصِم بِاللّهِ فَقَدْ هُدِيَ إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ

“Fakat siz nasıl kâfir olabilirsiniz ki Allah’ın ayetleri size okunmada, Allah’ın Resulü de içinizde. Kim Allah’a sımsıkı yapışırsa şüphe yok ki o, dosdoğru yola sevk edilmiştir.” (Âl-i İmran 101)

Ayetin birinci kısmı Fakat siz nasıl kâfir olabilirsiniz ki Allah’ın ayetleri size okunmada, Allah’ın Resulü de içinizde…” ifadesi ilk bakışta tarihsel bir dönemi izah ediyor gibidir, fakat gerçekte ayetin bu kısmı da, evrenseldir; tüm zamanlara şamildir. Çünkü Allah’ın kelamı, Kelam-ı Kadim’dir, elan aramızda, okunmaktadır. Kelam-i İlahi’nin devam etmesi Hazreti Muhammed’i (sav) de devam ettirmektedir. Kuran’ın ilk muhatabı ve tebliğcisi de haliyle içimizdedir. (lafz-ı Kuran ve kalb-i iman)

Ayetin ikinci kısmı, Kim Allah’a sımsıkı yapışırsa şüphe yok ki, o, dosdoğru yola sevk edilmiştir. İfadesi de, metaforik bir betimleme ile ‘sımsıkı yapışılacak olanı’, Allah Teâlâ’yı, gizli bir özne olarak Kuran’a raci kılmaktadır. Yapışılacak varlık: Kuran’dır; Kuran’ın işaret ettiği de Allah ve Resulü.

Ardından gelen Âl-i İmrân 102 ayette ise şöyle buyrulmaktadır: “Ey inananlar, Allah’tan nasıl sakınmak lazımsa öyle sakının ve ancak Müslüman olarak can verin.” Yine buradaki ‘Allah’tan sakınmak’ ve ‘Müslüman olarak ölmek’ ifadeleri de gene Kuran’ı işaretlemektedir. Sakınılacak olanların ve korunacak imanın kaynağı, Kuran’dır.

Kuran-ı Kerim olmadan Hazreti Allah’ı ve O’nun kutlu elçisi Hazreti Muhammed’i (sav) gerçek mahiyetleriyle bilmek mümkün olmaz. Haliyle kimse hidayete eremez. Kuran’a bağlı İslam, imanın ve hidayetin kaynağı olarak, Kıyamet’e kadar devam edecektir. Bu, Rabbimizin âlem-i insana bir taahhüdüdür. Bu süreçleri yaşayacak insanlık, imanını, Kuran’a sımsıkı yapışarak, her gün ayetlerle haşır neşir olarak, Rabbe ve Nebiye karşı farkındalığını koruyabilecektir. Müslümanlar, Kuran’dan uzaklaştıkça, Yaratıcıdan ve Resulden de uzaklaşmış olacaklarını bilmelidir.

Sonuç: Kuran’a sımsıkı sarılan Allah’a ve Resulüne sımsıkı sarılmış, demektir. Sarılma eylemi çocuğun ana babasına sarılması gibi bir psikolojiyle gerçekleşmelidir. Haliyle acziyeti ortaya koyan bu samimiyet, rahimiyete ve hidayete de kaynaklık edecek ve Müslüman olarak ölmeyi mümkün kılacaktır. Gevşekler, Allah’a sımsıkı sarılmamış ve Hazreti Muhammed’i (sav) hayatlarında yaşamamış, böylece, nefsin şerrinden sakınmamış olurlar ki, Müslüman olarak can verme devleti, gevşekler için, gölgelenmiş olabilir. Allah Teâlâ, cümlemizi nefse karşı, Kuran’la sakınan (Allah’a sımsıkı sarılan) kullarından kılsın.

(*Nefs sözcüğü, gene, metaforik olarak, diğer anlamların yanı sıra, Allah’tan ve Resul’ünden uzaklaştıran, tapınma nesnesi manasında, dünyayı temsil eder. Gaflet yahut Kâfirlik hâli.)

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s