Home

nasil-dua-edelim-israr

 

Rabbimizin öğrettiği gibi dua etmeliyiz

رَّبَّنَا إِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادِي لِلإِيمَانِ أَنْ آمِنُواْ بِرَبِّكُمْ فَآمَنَّا رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّئَاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ الأبْرَارِ

“Rabbimiz, biz, ‘Rabbinize inanın’ diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve inandık. Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve iyi kişiler olarak canımızı al.” (Âl-i İmrân 193).

Bizi yaratan kendisine nasıl ibadet edeceğimizi nasıl dua ve yakarışta bulunacağımızı da öğretmiştir. Aklımıza geleni söylemektense Kur’ân’da bize öğretilen dualarla Rabbimizi anmayı tercih etmeliyiz.

Kur’ân’ı Kerimde pek çok dua vardır. Sadece رَبَّنَا Rabbenâ/Ey Rabbimiz! Hitabıyla başlayan 64 âyet bulunmaktadır. Bu âyetler incelendiğinde görülecektir ki, peygamberlerin, salih yahut günahkâr kulların Yaratıcıya olan her bir hitapları hikmetli ve şümullü birer duadır. Mesela:

“Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et; zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.” (Bakara 128)

“…Ey Rabbimiz! Bize dünyada ve ahirette iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!..” (Bakara 201)

“…Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Bize cesaret ver ki tutunalım. Kâfir kavme karşı bize yardım et…” (Bakara 250)

“…İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır…” (Bakara 285)

“…Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla. Bize acı! Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!” (Bakara 286)

“…Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.” (Âl-i İmrân 8)

“…Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru.” (Âl-i İmrân 16)

“…Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı yolunda sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl.” (Âl-i İmrân 147)

“…Rabbimiz! Sen bunu (varlığı) boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru.” (Âl-i İmrân 191)

“Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik; eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (A’râf 23)

“Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver, Müslüman olarak canımızı al…” (A’râf 126)

“…Ey Rabbimiz! Bizi o zalimler topluluğu için deneme konusu kılma!” (Yûnus 85)

“Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin. Çünkü ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.” (İbrahim 38)

“Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!” (İbrahim 40)

“Ey Rabbimiz! Amellerin hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla.” (İbrahim 41)

“…Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, şu durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla!..” (Kehf 10)

“…Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en iyisisin…” (Mü’minûn 109)

“…Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır…” (Furkân 65)

“…Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl.” (Furkân 74)

“…Bizden tasayı gideren Allah’a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir.” (Fâtır 34)

“…Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma. Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin.” (Haşr 10)

“… (Meleklerin Mü’minler için yaptığı dua): ‘Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tövbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru. Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vaat ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz aziz ve hâkim olan sensin! Onları kötülüklerden koru. O gün kimi kötülüklerden korursan onlara rahmet etmişsindir. Büyük zafer budur.” (Mü’min 7-8-9)

“…Rabbimiz! Ancak sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır.” (Mümtehine 4)

“Rabbimiz! Bizi, inkâr edenler için deneme konusu kılma, bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Yegâne galip ve hikmet sahibi, ancak sensin.” (Mümtehine 5)

“Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin…” (Tahrîm 8)

Sonuç: Âl-i İmrân suresinin 194. Âyetinde şu özlü dua da bize armağan edilmiştir: “Rabbimiz! Bize, peygamberlerin vasıtasıyla vaat ettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil-rüsvay etme; şüphesiz sen vadinden caymazsın!” Rabbimiz de bu duaya yine Âl-i İmrân suresinin 195. Âyetinde şu şekilde karşılık vermiştir: “Rableri onların dualarını şöyle cevapladı: İster erkek, ister kadın olsun, Benim yolumda çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım: Çünkü hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Zulüm ve kötülük diyarından kaçanlara, yurtlarından sürülenlere, Benim yolumda eziyet çekenlere ve bu yolda savaşıp öldürülenlere gelince; onların kötülüklerini mutlaka sileceğim ve onları, Allah’tan bir mükâfat olarak, içinden ırmaklar akan has bahçelere sokacağım: Zira mükâfatların en güzeli, Allah katında olanıdır.”

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s