Home

f0hcp

Hayatımız, Hz. Muhammed’in hayatına benziyor mu?

وَمَا أَرْسَلْنَا مِن رَّسُولٍ إِلاَّ لِيُطَاعَ بِإِذْنِ اللّهِ وَلَوْ أَنَّهُمْ إِذ ظَّلَمُواْ أَنفُسَهُمْ جَآؤُوكَ فَاسْتَغْفَرُواْ اللّهَ وَاسْتَغْفَرَ لَهُمُ الرَّسُولُ لَوَجَدُواْ اللّهَ تَوَّابًا رَّحِيمًا

“Biz her peygamberi -Allah’ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler, Resul de onlar için istiğfar etseydi, Allah’ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.” (Nisâ 64)

Peygamberlerin işleri Allah Teâla’nın izni ve görevlendirmesiyle olmaktadır. Peygamberlik görevi Rabbimizin seçtiği kullarına tevdi ettiği ilahi bir vazifedir. Peygamberlere söz, karar ve fiillerde uyulması Hakk’ın verdiği izinledir. Âyette bu gerçek açık bir şekilde ifade edilmiştir: “Biz, bütün peygamberleri ancak Allah’ın izni ile (emri) doğrultusunda kendilerine itaat edilsin diye gönderdik…”

Peygamberleri, demokrasilerde olduğu gibi, halk seçmez; peygamberler parti liderleri gibi kongre/kurultay yapmaz, görevde kalmak için lobi çalışması yürütmez, kulislerde dolaşmaz, mitingden mitinge koşmaz, sivil toplum kuruluşlarının kapısını aşındırmaz, servet edinmez, medya gücü satın almaz. Yahut o ülkenin zenginlerinin, askerlerinin desteğini alarak yönetimi ele geçirmez… Peygamberleri Allah doğrudan tayin eder; kutsal metinler ve mucizeler ile Allah onları destekler.

Peygamberlik, mehdilik iddiasıyla ortaya çıkanlar kitap ve mucizelerle bunu ispatlayamadıklarından yalancı peygamber ve yalancı mehdi olarak anılmışlardır. Bugün de peygamberlik ve mehdilik iddiası güdenler vardır, yarın da olacaktır. Fakat Allah görevlendirmediği için bu yalancılar şarlatan olmaktan öteye gidememişlerdir.

بِإِذْنِ اللّهِ – biiżniAllâhi/ Allah’ın izni, külli bir kanundur; her iş Allah’ın verdiği izin ve yaratmayla olmaktadır. O halde tarihsel olarak peygamberler görevlendirildikleri toplumlara sadece ilahi metinleri tebliğ etmemişlerdir,aynı zamanda birer rol modeli olarak örnek olmuşlardır. (Sünnet)

Tarihsel olarak hayatlarını peygamberlerinin hayatına benzetenler ‘Allah’ın boyasıyla’ boyanmış kimselerdir. Her peygamber, kendi toplumuna ilahi kökenli alternatif bir hayat örneği sunmuştur. Allah’ın istediği ve emrettiği insan modelinin nasıl olması gerektiğini peygamberler kendi hayatlarıyla örneklendirmişlerdir. . Onlara inanan ve onlar gibi hayatı yaşamaya çalışanlar elbette bir nevi kutup yıldızı gibi, yolda giden ve yol gösteren, zatlar olmuşlardır.

Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sav), hem bir tebliğci hem de tebliğ ettiği Kur’ân prensiplerini hayatında yaşayan, dinî hayatı kendi hayatında örnekleyen, bir şahsiyettir. Haliyle Peygamberimizin Sünnetine uymak, Allah’ın emrine uymaktır. Peygamberimizi tasdik onun sünnetine uymakla sahih bir iddia kabul edilebilir.

 ‘Kur’ân’ın Allah’ın son kitabı olduğuna ve Hz. Muhammed’in (sav), O’nun son elçisi olduğuna inanıyorum ama bu çağda Kur’ân’ın emirlerine uymak ve Hz. Muhammed’i örnek almak çok zordur,’ demek, zayıf bir iman yahut inkârdır. İman, gereği yapıldığı zaman ancak bir kıymet ifade edebilir. Unutulmamalı ki, Peygamberler, Allah’ın karşı çıktığı hayat tarzına karşı çıktılar ve Allah’ın emrettiği hayat tarzını kendi nefislerinde yaşadılar.

Son din, İslam’dır, son Peygamber ise Hz. Muhammeddir. Modern toplum Müslümanları olarak, erkek- kadın, yaşadığımız hayatın ne kadar Kur’ânî bir hayat olduğunu sorgulamamız durumunda, büyüyecek olan utancımız olacaktır. Hayatlarımızı sorgularken, elimizdeki şaşmaz ölçü, ‘Kur’ânî bir model olan’ Efendimizin hayatıdır. Hiç olmazsa âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed’in (sav) birkaç sünneti öğrenilip yaşamaya gayret edilmelidir.

Sonuç: Hayatı, Hz. Muhammed’in (sav) hayatına benzemeyen bir Müslüman hangi  leon ışığının altında oturursa otursun, hayatı karanlıktır. Allah’ın rızasını arayan mü’minler, Peygamberin kapısını çalmak zorundadır. Kurtuluş yolu, O kutlu Nebi’nin gittiği yoldur. Efendimiz, Peygamber olarak görevlendirildikten sonra, her ne yaptıysa Allah’ım emriyle yaptı. İzni verin Allah olunca Efendimize uymak, onun gibi bir mü’min olmaya çalışmak, taklidi tahkik etmek demek olacaktır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s