Home

Maesta, from Sienna Cathedral, Duccio

“Muhakkak ki Allah, Meryem oğlu Mesih’tir.” (!)

لَّقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَآلُواْ إِنَّ اللّهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ قُلْ فَمَن يَمْلِكُ مِنَ اللّهِ شَيْئًا إِنْ أَرَادَ أَن يُهْلِكَ الْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَأُمَّهُ وَمَن فِي الأَرْضِ جَمِيعًا وَلِلّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا يَخْلُقُ مَا يَشَاء وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

“Andolsun, ‘Gerçek şu ki, Allah Meryem oğlu Mesih’tir’ diyenler küfretmiştir. De ki: ‘O, eğer Meryem oğlu Mesih’i, onun annesini ve yeryüzündekilerin tümünü yok etmek isterse, Allah’a karşı bunu önlemeye kimin gücü yetecektir? Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin mülkü Allah’ındır; dilediğini yaratır. Allah her şeye güç yetirendir. (Mâide 17)

Eğer, Hz. İsa Allah yahut Allah’ın oğlu ise ve Hz. Meryem de Allah’ın eşiyse, Allah, kendisi gibi İlâh olmaları gereken ‘oğul İlâh İsa’yı yahut eşi ‘İlâh Meryem’i nasıl öldürebilir? ‘İsa’yı öldürmemiş; fakat Meryem’i öldürmüştür!’ denilirse o zaman, Allah, eşi ilâh Meryem’i nasıl ve niçin öldürmüştür? İlâh olan Meryem kendini niçin korumamıştır? İlâh olan İsa annesinin ölümünü niçin engellememiştir? Oysa ilâhların ölümsüz olması gerekir! Hayır! Allah Kur’ân’da, bu türden iddiaları ve imaları şiddetle reddetmiştir. Hz. İsa’nın yatılışındaki fevkalâdelik ne onu ne annesi Meryem’i insan olmaktan çıkarmaz.

Allah, görevlendirdiği peygamberleri, onların ana-babalarını, oğullarını ve kızlarını, kimini bebekken, kimini gençken, kimini de yaşlılığa eriştirerek, ecelleri gelince vefat ettirmiştir. Hz. Âdem’den günümüze kadar yaratılan, günümüzden Kıyamete kadar yaratılacak olan bütün insanlar da, ömürlerini yaşayıp öleceklerdir. İşte bu, ölüm kanunudur ve hayat sahibi her varlık onu tatmıştır, tadacaktır.

İnsanlar çeşitli hastalıklara çareler bulmuşlardır; fakat ölüme bir çare bulan var mıdır? Yaşlılığın bir ilâcı var mı peki? Öyle bir ilâç icat edildi mi ki, o ilâç yutulunca, kişi artık bir daha hasta olmamaktadır? İnsan, kendinin, göklerin, yerin ve bunlardaki hayat sahibi varlıkların yaratıcısı olsaydı eğer, gücü o zaman ölüme de yeterdi. Fakat âyette, mülkün; göklerin, yerin ve bunların arasındaki varlıkların, Allah’a ait olduğu vurgulanarak, Allah’ın, mülkünde dilediği gibi hareket ettiği bize öğretilmiştir. Kim bu bilginin aksini iddia edebilir ki? Ederse, hele gökler, yerler ve onlardaki varlıklar şöyle dursun, kendinden hastalıkları, yaşlanmayı ve ölümü gidererek bunu ispat etmesi gerekir.

Sonuç: ‘Allah, Meryem’in oğlu Mesih’tir’ diyen Hıristiyanlar gerçeği inkâr etmişlerdir. Allah’a şirk koşmuş, Vahdaniyet’ini inkâr ederek kâfir sıfatını kazanmışlardır. Allah’ın hiçbir işinde, meleğin, insanın, cin ve şeytan taifesinin, bitki ve hayvanlar âleminin etkisi yoktur. Allah; haliktır, yarattıklarıysa Onun birer mahlûkudur. Mahlûk, bir Halik’a muhtaçtır, Halik ise asla mahlûkuna muhtaç değildir. İnsan, bu hususu kendi fillerine bakıp daha iyi anlayabilir. Şöyle ki: Uçağı, gemiyi, treni, otomobili, bilgisayarı, cep telefonunu icat eden insandır; gördüğümüz, içinde yaşadığımız muazzam şehirler ve bu şehirlerdeki sayısız imkânlar insanların bir yapıp etmesidir. Fakat insan, yaptığı binaya, köprüye, cekete, pantolona, ayakkabıya… benzememektedir. İnsan, yaptıklarından münezzehtir. Yaptığı, icat ettiği hiçbir şey insanın ortağı ve dengi olamaz. İnsan, yaptığı bisikleti, kalemi, bardağı, tarağı, her şeyi, istediği gibi kullanma hakkına sahiptir. İşte; Allah teâla da, ister, topraktan Âdem yaratır; Âdem’in yapı taşlarından ona bir eş, Havva yaratır; diler Hz. Meryem’den babasız İsa yaratır. İstediğini yaşatır, istediğini vefat ettirir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s