Home

metafor-yapmak-2

Kur’ân’daki metaforik anlatımlar

Üç yıldır sürdürdüğümüz Kur’ân okumaları yazılarımıza A’râf suresi âyetleriyle devam ediyoruz. Bu çalışmayı yaparken Kur’ân’da Rabbimizin kimi konuları bize anlatırken mecazi/metaforik bir anlatımı tercih ettiğini görüyoruz. Malum mecaz/metafor bir benzetme sanatıdır. Mecâz sanatı anlatımı daha etkili kılmak ve söze canlılık kazandırmak amacıyla yapılır. Söze güzellik, güçlülük, canlılık, zarafet, derinlik veya genişlik verir. Biz bütün Kur’ân için bu çalışmayı yapsak hacimli bir kitap ortaya çıkacaktır. Bu yüzden geriye ve ileriye gitmeyerek, sadece şu an üzerinde çalıştığımız el-A’râf suresi âyetlerinde dikkatimizi çeken bazı metaforik anlatımlardan örnekler vererek Kur’ân’daki mecâz sanatına dikkat çekmiş olacağız.

‘femen śekulet mevâzînuhu’, ‘vemen ḣaffet mevâzînuhu’ Kimin tartıları ağır gelirse, kimin de tartısı hafif gelirse (7/9-10)… Ağırlık ve hafiflik maddi varlıklarla ilgilidir, fakat amellerimizin hafızalarımızda bir mana ve değer kazanması bakımından, ağırlık ve hafiflik kavramları amellere sıfat yapılarak, benzetme yoluyla amelin mahiyeti anlatılmıştır.

‘zîneta(A)llâhi’ Allah’ın zineti (7/32)… İnsan için yaratılan şeyler, özellikle elbise ve takı yapılan maddi varlıklar zinet (hoşa giden süslü eşyalar) şeklinde ifade edilmiştir.

‘feżûkû-l’ażâbe’ tadın azabı (7/39)… Cehennem azabı yeyip içme fiiline benzetilerek anlatılmıştır.

‘ebvâbu-ssemâ’ semaların kapıları (7/40)… Kapı, pencere, direk/sütun, oda bizim ev algımızın birer parçasıdır. Âyetteki bu ifade ile gökler de bir eve benzetilerek, ahret âlemine açılan kapıları olduğu ifade edilmiştir.

‘yelice-lcemelu fî semmi-lḣiyât’ deve inenin deliğinden geçmedikçe (7/40) Günahkarlara göklerin kapılarının açılmasındaki zorluğu gösteren pek etkili bir mecaz örneği.

‘cehenneme mihâdun…fevkihim ġavâşin’ cehennemden döşek…ateşten yorgan (7/41)… Yine çok etkileyici bir sahne. Kişinin yatağı ve yorganı mutluluk, huzur, rahatlık sebebiyken, âyette, cehennem inkarcılar için bir yatağa onun azapları da yorgana benzetilerek sahnenin hafızalarda kalması güçlendirilmiştir.

‘veneza’nâ mâ fî sudûrihim min ġillin’ Onların kalplerindeki kini söküp alırız (7/43)… Çıkarmak, sökmek fiilinin nesnesi maddi bir varlıktır. Bu âyette manevi bir yük olan kin duygusu yine maddi bir varlığa benzetilerek anlatılmıştır.

‘yuġşî-lleyle-nnehâra’ gündüzü geceyle örter (7/54)…  Gece gündüz, ışık karanlık döngüsü, gece bir ‘örtü, perde’ olarak sıfatlandırılarak gündüzün onunla örtüldüğü vurgulanmıştır.

‘yursilu-rriyâha buşran’ rüzgârları müjdeleyici olarak gönderen (7/57)… Müjdeyi insan verebilir ancak, fakat âyette Rabimiz, rüzgarları da canlı bir varlık gibi, müjdeci kılmıştır. Aynı âyette ‘bulutların su yüklenmesi’ ve ihtiyaç olan yere sevk edilerek ‘bulutlardaki su yükünün indirilmesi’ anlatımları da yine birer metaforik anlatımdır.

‘beledu-ttayyib temiz şehir (7/58); ‘ażâbe yevmin ‘azîm(in)’ büyük günün azabı (7/59); ‘kavmen ‘amîn(e)’ kör bir kavim (7/64); ‘veemtarnâ ‘aleyhim metarâ(an)’ azap yağmuru yağdırdık (7/83) ifadeleri mecazlarla yüklüdür.

‘venatbe’u ‘alâ kulûbihim’ kalplerini mühürledi (7/100)… Bir evrakı sabitlemek için yapılan mühürleme işlemi, iman noktasında, iflas etmiş bir kalbin durumunun anlatılması için kullanılmış bir metafordur.

‘efriġ ‘aleynâ sabran’ üzerimize sabır yağdır (7/126)… ifadesinde de sabır, yağmura benzetilmiş ve sabır, yağış fiiliyle de ilişkilendirilerek, ifadeye pek çok tedaisi olan bir anlatım derinliği kazandırılmıştır.

‘dâra-lfâsikîn(e)’ fasıklar şehri (7/145) ifadesinde insanların fiili yaşadıkları yere de sıfat yapılmıştır; yine ‘sebîle-rruşdi… sebîle-lġayyi’ (7/146)… gerçeğin yolu…azgınlık yolu, benzetmesinde de yol sözcüğü, gerçeklik ve azgınlıkla sıfatlandırılarak anlatılmıştır.

‘vel-aġlâle-lletî kânet ‘aleyhim’ onların çile zincirlerini (7/157)… insanı kuşatan hayatın yükü, meşakkatler âyette ‘çile zinciri’ olarak betimlenmiştir.

‘vezallelnâ ‘aleyhimu-lġamâme’ bulutları üzerlerine gölge yaptık (7/160); ‘feerselnâ…mine-ssemâ’ semadan… gönderdik (7/162); ‘yumessikûne bilkitâb’ kitaba sarılmak (7/170) ifadelerinde hep birer mecaz söz konusudur.

Sonuç: Edebiyatta metafor, mecaz, teşbih bir konuyu anlatırken benzetme sanatını kullanmak demektir. Metafor sadece Arap edebiyatının değil dünya edebiyatının kullandığı bir anlatım tekniğidir. Arap dilinde inen Kur’ân, aynı zamanda bir şiir (yani metaforik metinler) ülkesi olan Arap toplumuna, metaforik ve icazkâr yapısıyla da derinden tesir etmiştir. Kur’ân’daki kelime ve cümle yapısına gizlenen metaforik anlatım ve çağrışımlar insanı kendisine hayran bırakan bir derinliğe sahiptir; taklit edilebilir, fakat kendine özgü ve benzersizdir. Müslüman hatipler, yazarlar, hocalar bir meseleyi anlatırken, Kur’ân’ın öğrettiği metaforik metotla cümlelerini kurarlarsa daha etkili bir anlatım elde ettiklerini göreceklerdir.

M.Talat Uzunyaylalı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s