Home

Untitled-1

Rabbimizin ‘anne-babaya’ olan eşsiz şefkati!

وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَاناًۜ اِمَّا يَبْلُغَنَّ عِنْدَكَ الْكِبَرَ اَحَدُهُمَٓا اَوْ كِلَاهُمَا فَلَا تَقُلْ لَهُمَٓا اُفٍّ وَلَا تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَهُمَا قَوْلاً كَر۪يماً

“Rabbin şöyle hükmetti: O’ndan başkasına kulluk etmeyin, anaya-babaya güzel davranın: Onlardan birisi yahut ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara ‘öf!’ bile deme; onları azarlama, onlara tatlı-iltifatlı söz söyle.” (İsrâ 23)

İsrâ yirmi dördüncü ayette şu emir verilmiştir: “Ve onlara alçak gönüllülükle ve acıyıp-esirgeyerek kol-kanat gerip Ey Rabbim! diyesin, onların beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi, Sen de onlara merhamet eyle!”

Her insan bir anne ve babanın evladıdır; her evlat yetişkin olur da evlenirse anne-baba sıfatını kazanır ve ayette ifade buyurulduğu üzere her anne-baba Allahü Teâlânın önem verdiği bir pozisyon elde eder: İnsan olmanın zirvesi!

İnsan soyu evlilikler yoluyla çoğalmakta, maddi ve manevi değerler aile ortamında öğrenilmektedir. Haliyle anne-baba ailenin, bir diğer söyleyişle insanlığın, merkezi bir konumuna sahiptir. Aile birliği, saygı ve şefkat birliğidir. Aile ağacının meyvesi olan çocuklar, anne-baba tarafından imkânlar ölçüsünde, en iyi şekilde beslenir, en güzel şekilde giydirilir, iyi bir eğitim almasına çalışılır. Bu, şefkatin, merhametin ve sevginin en yalın, en riyasız şeklidir.

Sadece insan soyu değil, hayvanlar âlemindeki çoğalma da, insanınkine benzer bir aile birlikteliğinin sonucu olarak gerçekleşir. Belgesellerde görüyoruz: Hayvanların dişi ve erkekleri, yavrularına karşı, gerektiğinde hayatlarını çekinmeden feda edecek ölçüde, bir sahiplenme hissine sahiptir. Sonuçta canlıların varoluşu, doğumlarından ölümlerine kadarki süreç, aslında bir şefkat sürecidir. Her canlının yavrusu ancak sevgiyle, merhametle büyütülmektedir.

İnsan akıllı ve sorumlu bir varlık olarak yaratıldığından evlatların, anne-babaların, kendilerine yaptığı fedakârlıkları unutmadan, hayatları boyunca, onlara karşı saygılı olmaya mecburdurlar. Şefkat edene karşı şefkat göstermek, insanlık mertebesidir; anne-babasına bunun aksini yapanlar, insan suretinde olabilirler; fakat gerçekte onlar insan sayılmazlar!  Rabbimiz, anne-babasının rızasını almayan evladın Kendi rızasından uzak olduğunu, her iki ayetle bize göstermiş olmaktadır.

Sonuç: “Annene babana şefkat kanatlarını ger; onlara çok güzel davran; sakın onlara ‘öf’ bile deme…” emrini veren Rabbimiz, rızasına uygun bir hayat yaşamış karı-kocaya Kendisi nasıl davranacak; onları nasıl nimetlere gark edecek? varıp düşünmek gerekir. İslam’ın Hak Din olması sayesindedir ki bu yüce hakikatleri öğreniyoruz. Elhamdülillah, Rabbimiz bizi ne güzel aydınlatıyor ve terbiye ediyor: “Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. Bunun için önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır.” (Lokman 14)

M.Talât Uzunyaylalı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s