Kalp temiz olmadan amel temiz olmaz!
رَبُّكُمْ اَعْلَمُ بِمَا ف۪ي نُفُوسِكُمْۜ اِنْ تَكُونُوا صَالِح۪ينَ فَاِنَّهُ كَانَ لِلْاَوَّاب۪ينَ غَفُوراً
“Rabbiniz sizin kalplerinizdekini iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız, şunu bilin ki Allah, kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır.” (İsrâ 25)
İsrâ suresinin önceki iki ayetinde anne-babaya karşı görevlerimiz bize öğretildi. Bu ayette ise gerek kulluğun gerekse anne-babaya gösterilecek saygı ve şefkatin kaynağı açıklanmaktadır: İç/kalp/gönül… Ayette geçen nefs ifadesinin sözlük anlamı; can, ruh, akıl, cevher, öz, kendi, gönül şeklindedir. Nefs kavramı sonuçta insanın manevi âlemi yani gönlü/kalbi demektir. Kalp iyi-kötü pek çok duygunun harmanlandığı bir merkezdir. Kin, kibir, kıskançlık, dedikodu, yalan, çıkarcılık vb. kötü vasıflar insanın iç dünyasında gezinip durur. Bu yüzden ‘benim içim temiz!’ demek bir iddiadır; kişinin niyetinin ve amelinin temiz mi pis mi olduğunu bilen Allahü Teâlâ’dır.
İnsan annesine babasına veya herhangi bir insana iyilik ederken, aslında bir çıkarını gizlemek maksadı da gütmüş olabilir. Dıştan bakan biri o maksadı görmez; fakat kalbin sahibi o maksadı o insandan daha iyi görür ve bilir. Demek ki, kalp temiz olmadan amel temiz olamayacak, bozuk niyet Allah’ın razı olacağı doğru amele yol vermeyecektir. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) bir hadisinde şöyle buyurdu: “İnsanın vücudunda bir et parçası vardır. O ıslah olduğu zaman bütün vücut ıslah olur. O fesada uğradığı zaman bütün vücut fesada uğrar. Dikkat edin o kalptir.” Bir diğer hadiste ise Efendimiz, “Allah sizin suretlerinize bakmaz; ancak kalbinize bakar,” buyurdu.
Sonuç: Duyuların iyi amellere aracılık edebilmesi kalpteki kötü huyların iyi huylarla değiştirilmesiyle mümkün olabilecektir. Eğer kişinin niyeti temizse, İsra suresinin 26-29 ayetlerinde zikredilen eylemleri, Allah’ın rızası için samimiyetle (ihlasla) yapabilecek ve gerçek bir mümin olmayı başarabilecektir:
- Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.
- Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.
- Eğer Rabbinden umduğun (beklemek durumunda olduğun) bir rahmet için onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz söyle.
- Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.
M.Talât Uzunyaylalı