‘Firavun partisi’ iktidarları!
اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰى۟
“Firavun’a git. Çünkü o azdı.” (Tâ-Hâ, 24)
Firavun, inançsızlıkta bir prototiptir. Kuran’da Hz. Musa ile Mısır hükümdarı Firavun’un mücadelesi anlatılmıştır. Kıyamete kadar etkili olacak Firavun zihniyeti, kendilerinden öncekiler gibi, aşağıda arz edeceğimiz benzer argümanlarla, dine karşı çıkmaya devam edecektir. Ne var ki, kıyamete kadar, Firavun zihniyetine karşı çıkacak bir iman hareketi de daima olacaktır. Bu iman hareketi, son ve evrensel Peygamber, Hazreti Muhammed (sav)’in tebliğ ettiği İslam dini esasında yürümektedir.
Kuran ayetlerinde Firavun ve ona inananların ortak özellikleri/zihniyetleri şu şekilde zikredilmektedir:
(Biz, Firavun zihniyetini, zihniyet devam ettiği için, bir parti hareketi ve zihniyeti olarak değerlendirdik.) Firavun partisi zihniyeti dini, peygamberleri ve onlara indirilen vahyi inkâr eder. (3/11) Allah’a iman eden kimselere karşı hoşgörüleri yoktur, her fırsatta inananların canlarına kastederler. (2/49) Firavun partisi mensupları peygamberlerin gösterdiği mucizeleri kabul etmez. (7/103) Firavun partisi, peygamberlerin ve inançlı kimselerin etkisini kırmak için onlara, sihirbaz, yalancı gibi itici ve ürkütücü sıfatlar takar. (7/109) Firavun partisi mensupları inanç sahiplerini ve onların yaptığı dini telkini, otoritelerine ve toplum düzenine karşı bir hareket olarak yorumlar. (7-127) Firavun partisi mensupları Allah’a, dine ve inananlara karşı daima kibirli davranır ve ululuk taslar. (10/75) Firavun partisi mensupları zengindir, dünya hayatının malları ve çeşitli zenginlikleri onların kontrolündedir. Bu aynı zamanda onların kibirlerinin kaynağıdır. (10/88) Firavun partisi iktidarına, gizli açık, bir korku hâkimdir. İman sahipleri bu korkuyu daima hisseder. (10/83) Firavun partisi mensupları, doğruluğuna bakmadan, partinin görüşlerine katılır, parti emirlerine uyar. Bu bağlamda dini telkine daima kapalıdırlar. (11/97) Dini reddeden Firavun partisi mensupları yoldan çıkmıştır; kültürlerini yol edinmiş ve ilahi yolu reddetmişlerdir. (27/12) Firavun partisi, ırkçıdır; insanları gizli açık, böler. Zayıf ve farklı gördüğü kesimi ezmekten çekinmez. (28/4) Firavun partisi iktidarı, dinden ve dindarlıktan daima çekinir. Bir gün güçlenip iktidarı ele geçireceklerini düşünür. Bu düşüncesi kibrinin ve zulmünün temelini teşkil eder. (28/6) Firavun partisi varlığın bir yaratıcısı olduğunu kabul etmez. Bunu ispat etmek için de çeşitli yol ve yöntemler geliştirir. Çağımızda bilimsel bilgi (pozitivizm) buna bir örnektir. (40/37) Firavun partisi mensupları ahrette şiddetli cezaya çarptırılacaktır. (40/46)
Sonuç: Tarih boyunca, bir zihniyet olarak, iktidarda kalmış Firavun partileri ve onların hâkimi oldukları ülkelerin akıbeti Fecir suresinin 6-14. Ayetlerinde şu şekilde vurgulanmıştır: “Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun’a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.”
Demek ki Firavun partilerinin sahip oldukları devletler ve bu devletlerin ileri düzeyleri, güçlü orduları ve caydırıcı silahları, istihbarat ve polis teşkilatları, baskın ekonomileri, refah toplumu olmaları, bayındır şehirlerde yaşamaları aynı zamanda onların helâkına sebep olan bir tuzaktır. Ellerindeki nimetleri kendilerinden bilmiş ve bu nimetlere dayanarak Allah’a imanı kabul etmemiş, inananlara da üstünlük taslamışlardır. Ancak Allah onların hepsinin sonunu getirmiştir. Modern Firavun partisi iktidarının sonu da mutlaka gelecektir; çünkü (haşa) kimse Allahü Teâlâ’yı yenemez.
M.Talât Uzunyaylalı
KURAN UFKU 