Home

Adoration-of-the-Golden-Calf-Andrea-di-Lione-artist

Böğüren buzağıdan atom bombasına Sâmirî ekolü!

قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا بِه۪ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِنْ اَثَرِ الرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذٰلِكَ سَوَّلَتْ ل۪ي نَفْس۪ي

”O da: Ben, onların görmediklerini gördüm. Zira o elçinin (Cibril) izinden bir avuç toprak alıp onu eriyiğin içine attım. Bunu nefsim bana hoş gösterdi, dedi.”  (Tâ-Hâ – 96)

 

Mısır’da Yahudiler için can, mal ve ırz emniyeti kalmaması üzerine, Hazreti Musa ve Hazreti Harun planlama yapıp Allah’ın emriyle geceleyin halkla birlikte Mısır’ı terk ettiler.  Bunun üzerine Firavun, askerleri ile birlikte onların peşine düştü. Bu sırada Hazreti Musa ve kavmi Tur dağının eteklerine ulaşmıştı. Hazreti Musa mutluydu. Çünkü Allah’ın yardımıyla büyük bir iş başarmışlardı. Harun’u kavminin başında bırakıp Rabbine kulluk etmek ve şükrünü arz etmek üzere Tur dağına çıktı.

Tur dağının sağ tarafındaki eteklerine kamplarını kuran Mısır Yahudilerine Rabbimiz yiyecek olarak kudret helvası ile bıldırcın eti lütfetmişti. Güvendeydiler; bir emeğe dayanmayan yiyecekleri ve içecekleri vardı. İstirahat edip Hazreti Musa’nın dağdan inmesini bekliyorlardı.

O sırada Sâmirî isminde kuyumculuk ve döküm sanatında mahir bir Yahudi, Mısır halkından yanlarına aldıkları altınları insanlardan toplayarak potada eritti ve böğüren bir buzağı döktü. Hazreti Harun’un uyarıları ve engelleme çabaları kar etmedi. Bu, böğüren buzağı heykeline ‘Musa’nın tanrısı!’ diye tapmaya başladılar. Allahü Teâlâ Tur dağında kavminin bu sapmasını Hazreti Musa’ya haber verdi. Kavminin buzağıyla imtihan edildiğini ve imtihanı kaybettiklerini bildirdi.

Bunun üzerine Musa, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine döndü. “Ey kavmim! dedi, Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmamış mıydı? Şu halde size zaman mı çok uzun geldi, yoksa üstünüze Rabbinizin gazabının inmesini mi istediniz ki, bana olan vadinizden döndünüz?”

Hazreti Musa bu işin failinin Sâmirî olduğunu anlayınca ona öfkeyle sordu: “Senin zorun nedir, ey Sâmirî?”; “O da: Ben, onların görmediklerini gördüm. Zira o elçinin izinden bir avuç alıp onu eriyiğe attım. Bunu nefsim bana hoş gösterdi, dedi.”

Sâmirî’nin, halkın görmediği, fakat kendisinin gördüğü varlığın Hz. Musa’ya insan suretinde gözüken Cibril olduğu beyan edilmiştir. Sâmirî bu kutlu varlığın bastığı topraktan alarak saklamıştır. Daha sonra da eriyiğin içine bu toprağı kattığını ve ona canlılık hissi kazandırdığını anlıyoruz.

Sâmirî soyu ‘Böğüren tanrının çocuklarıdır!’ Bu örnekte olduğu gibi, Yaratıcı, varlık, zahir ve batın gibi maddi ve manevi alanlarda Yahudi tecessüsü tarih boyunca hiç değişmemiştir. Bu alanların kanunlarını keşfetmiş ve insanlığı etkilemişlerdir. Kapitalizmden komünizme, sosyalizmden faşizme, nükleer çalışmalardan pek çok bilimsel, felsefi-siyasi harekete, teknolojideki ve sanattaki gelişmelere kadar, bu kavmin bir öncülüğü görülmektedir. Fakat Yahudi tecessüsünün ekseri uygulamalarının şerre sebep olduğu ve insanlığa büyük acılar yaşattığı bilinmektedir.

Sonuç: Hatta bugün yaşanan küresel kaosun derin mimarının bu Sâmirî ekol olduğunda kuşku yoktur. Kıyamete kadar bu soyun insanlığın macerasında belirleyici menfi rolünün devam edeceği anlaşılmaktadır. Bilgi üretip uygulayamayan İslam dünyası bu akımdan en çok etkilenen toplumların arasında yer almaya devam edecektir. Ancak, kendileri  Tevrat’a ve Zebur’a bağlı bir hayat sürerken tevhidi şirke boğan, dinleri ve kültürleri ifsat eden Sâmirî soyunu Allah ebedi olarak cehennemine koyacaktır.

M.Talât Uzunyaylalı

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s