Home

images (45)

Herkes bekliyor, biz de bekliyoruz!

قُلْ كُلٌّ مُتَرَبِّصٌ فَتَرَبَّصُواۚ فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ اَصْحَابُ الصِّرَاطِ السَّوِيِّ وَمَنِ اهْتَدٰى

“De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş!” (Tâ-Hâ 135)

 

İnsanlar asırlardır tartışıp durmaktadır; herkes kendi inancında yürümek istemekte ve kendi inancını ve kültürünü doğru bir yol olarak kabul etmektedir. Netice itibariyle kültürlerin temeli de aslında dinlerdir. İnsanlar, kendilerine gelen peygamberlerin tebliğ ettiği vahyi biliyorlar, vahye dayalı hayat pratiklerini de yine peygamberlerinden öğrendiler. Ne var ki, peygamberlerin aradan çekilmesiyle vahye dayalı inanç, hidayet yolu, kültürleştirilerek, ilahi olan, insanileşmekten kurtulamadı. Yahudi ve Hıristiyan milletler, vahye yaptıkları müdahaleler sonucu inançlarını ilahilik iddiasında ve fakat insan kurgusu bir itikada dönüştürmüş durumdadırlar. Kuran, vahye yapılan müdahaleleri pek çok ayette açıklamıştır. En barizi Allahü Teâlâ’nın tekliğini inkâr edip örneğin Hazreti İsa (as)’yı, Yüce Yaradan’a eş kılmak olmuştur. Kuran bunu hidayet yolundan uzaklaşma görüp  ‘büyük şirk’ demektedir.

Hidayet yolu, kişiyi Allah’a ve ahrete ulaştıran yoldur. Bunu sağlayacak imkân ise akıl, bilim, felsefe, siyaset, sanat ve kültürel değerler ve aidiyetler değildir; doğru yolun mahiyeti, Allah’ın elçileri peygamberler vasıtasıyla insanlara gönderilen ilahi metinlerden ibarettir, kurtuluş ilahi vahiydedir. Fakat ifade ettiğimiz gibi, ilahi metinler, zamanla insanileştirilmiştir. Mesela İncil ve Tevrat, içindekilere, -Tanrı’nın sözü denilerek-, insanlar tarafından yazılmıştır. Rabbimiz Kuran’da bu müdahaleyi açıklamakta ve insanları yeniden vahyin yoluna çağırmaktadır. İnsanları kurtaracak ve doğru yola rehberlik edecek başkası değil, Hazreti Kuran ve Hazreti Muhammed (sav)’dir.

Sonuç: Kuran ayetlerine en çok muhalefet edenler Mekke ve Medine’deki Hıristiyanlar ve Yahudilerdi. Ele aldığımız ayette ve diğer ilgili ayetlerde, ehl-i kitabın hak yola muhalefeti açıkça ifade edilmiştir. Onların ekserisi kendi ellerindekini (İncil ve Tevrat’ı) kabul eden, Kuran’a ve bu bağlamda Allah’ın son peygamberi Hazreti Muhammed (sav)’e muhalefeti tercih etmiş, doğru yolda kendilerinin yürüdüğünü ileri sürmüştür. Ne var ki, haksız yere inat etmiş ve yalan söylemişlerdir! Tabii o zaman onlara söyleyecek bir söz kalmıyor; madem ehl-i kitap Allah’a, ahrete inanmakta ve cennete gideceklerini söylemektedir; o zaman bunun gerçekleşmesini beklemek gerekiyor.  Müslümanlara düşen, Kuran yolundan ayrılmamak, Hak dini yaşayıp tebliğ etmek ve bekleyenler gibi neticeyi beklemektir.

M.Talât Uzunyaylalı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s