Home

Hangi din gerçek, buna kim karar verecek?

وَمَا اخْتَلَفْتُمْ ف۪يهِ مِنْ شَيْءٍ فَحُكْمُهُٓ اِلَى اللّٰهِۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبّ۪ي عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُۗ وَاِلَيْهِ اُن۪يبُ

“Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah’a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O’na dayandım ve O’na yönelirim.” (Şûrâ 10)

Rabbimiz, Şûrâ suresinin sekizinci ayetinde farklı sosyolojilerin nedenini açıkladı: “Allah dileseydi hepsini ayrı bir ümmet yapardı, ama o dilediğini rahmetine eriştirir. Zalimlerin ise ne dostu nede yardımcısı vardır.”

Bütün insanlar Türk olsaydı yahut Arap, Alman, Rus, İngiliz, Japon vb. olsaydı, yeryüzündeki bu tek millet, tek dil, tek kültür, o insan türünü hayvandan bir derece üstte bir varlık kılardı. Sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel etkileşim; tartışma, anlaşma, araştırma; bilim, din teknoloji farklı sosyolojilere bağlı gelişmekte ve anlam kazanmaktadır. Öteki milletlerin varlığı zihinsel ve sosyal ataleti ortadan kaldıran ve toplumsal dinamizmi besleyen önemli bir diğer faktördür. Hayat bir mücadeledir ve bu mücadelenin bir yönü farklı milletler bir yönü de yaşanılan coğrafyadır. Coğrafya aynı zamanda vatandır. Kişisel ve toplumsal mücadele coğrafya ve vatan kavramı etrafında gerçekleşir. İnsan hayatını durağan bir yapı olmaktan çıkaran farklı milletlerin varlığıdır.

Birleşmiş Milletlere göre dünya üzerinde 195 egemen devlet ya da ülke bulunmakta. Bu devletlerin her biri kendini öteki milletlerden ayıran pek çok dilsel, dinsel, mezhepsel, siyasal, ekonomik, kültürel vb. özelliğe sahiptir. Hangi milletin dini Hak dindir? Hangi mezhep, tarikat gerçeğin temsilcisi? Cihanda 4 binden fazla inanç olduğu ifade edilmekte. Dünya nüfusu İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik ve Budizm gibi yaygın ve şöhretli dinlerin etrafında toplanmış durumda. Her millet kendi dini inanışına göre Allah’a kulluk etmekte.

Şûrâ on da, Müslümanların kendi aralarındaki ihtilafları ve diğer inanç gruplarıyla olan farklılık ve muhalefetleri kastedilerek, dini gerçeğin ne olduğu konusunda verilecek hükmün insanlara ait olmadığı, kararın ilk insandan günümüze kadar, din ile milletleri aydınlatan Yaratıcıya ve O’nun Peygamberine ait olduğu vurgulanmakta: “Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah’a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O’na dayandım ve O’na yönelirim.”  

 O halde itikadı ihtilaflarda kim doğruluk üzere kim hata üzere? Tartışmaları insanların yargılarına bağlı değil, çünkü bu çıkmaz bir sokaktır. Kimse kimsenin inancını ve eylemini kendi fikrine bağlı yargılayıp ‘ben doğruluk üzeriyim o yanlış içinde!’ diyemez. Bu yargı, dinle hüküm kuran Allah Teâlâ’ya aittir.

Sonuç: İster Müslümanların kendi aralarında olsun ister diğer milletlerle olan ilişkilerinde olsun, iyinin kötünün, güzelin çirkinin, doğrunun yanlışın, helalin haramın ne olduğu insanı yaratan ve ona din indiren Rabbe ait kılındı. Hıristiyanlığın, Museviliğin hak din olmadığı konusundaki hüküm Müslümanlara ait bir hüküm değil; son din İslam’ı ve Kuran’ı indiren Hak Teâlâ’ya ait bir hüküm. İslam’ın yegâne Hak din olduğu yine âlemlerin Rabbinin kararı:

“O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve Hak Din ile gönderdi.” (Tevbe 33)

“İnsanlar bir tek ümmetti. Sonra Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla beraber hak yolu gösteren kitapları da indirdi. Ancak kendilerine kitap verilenler, apaçık deliller geldikten sonra, aralarındaki kıskançlıktan ötürü dinde anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenlere, üzerinde ihtilafa düştükleri gerçeği izniyle gösterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir.” (Bakara 123)  

 “Göklerde ve yerdekiler, ister istemez O’na teslim olduğu halde onlar (ehl-i kitap), Allah’ın dininden başkasını mı arıyor? Hâlbuki O’na döndürülecek.”

 “Kim, İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacak.” (Âl-i İmrân 83- 85)

“…Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmiştir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı beğendim…” (Maide 3)

M. Talât Uzunyaylalı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s