Home

Din, tebliğdir!

فَاصْبِرْ كَمَا صَبَرَ اُو۬لُوا الْعَزْمِ مِنَ الرُّسُلِ وَلَا تَسْتَعْجِلْ لَهُمْۜ كَاَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَ مَا يُوعَدُونَۙ لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا سَاعَةً مِنْ نَهَارٍۜ بَلَاغٌۚ فَهَلْ يُهْلَكُ اِلَّا الْقَوْمُ الْفَاسِقُونَ

O halde sen de azimli peygamberler gibi sabret; bunlar için acele etme. Nasılsa tehdit edildikleri azabı gördüklerinde, ancak gündüzün tek bir saati kadar kalmış gibi olacaklar! Sen, tebliğ et. Fasık bir toplumdan başkası helâk edilir mi!” (Ahkâf 35)

Bütün peygamberlerin azim sahibi kimseler oldukları açıktır. Âyette geçen ‘ülü’l-azm’ azim sahibi peygamberin Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Muhammed (sav) olduğu tefsirlerde yer almaktadır. Azim, bir konuda gayret göstermek ve sabırlı olmaktır. Azim sahibi peygamberler, ilahi vahyin tebliğ ve tesisinde büyük gayret sarf etmiş, çeşitli sıkıntılara, dayak yemeye ve cana kıymaya kalkışmak dâhil, düşmanlıklara göğüs germişlerdir. Resululah da kendi kavminden her türlü eza ve cefayı gördü. Âyette, Hazreti Muhammed aleyhisselama, azim sahibi büyük peygamberlerin vasıfları hatırlatılarak, görevinde taktik ve teselli verilmektedir: Tebliğe devam et ve sabırlı ol!

Peygamberler kimseyi tebliğ ettikleri Hak Din’e girmeye zorlamamışlardır; onların biricik görevi, vahyi, hedef topluma iletmekten ibaret olmuştur; çünkü ilahî yasa açıktır: Vahiyden yani ilahî vaaz ve nasihatten öğüt alıp hayatlarını vahye göre yaşayanlar cennete gidecek, vahyi reddedenler ise cehenneme gidecektir.

Ayette geçen ve dini bir kavram olan ‘fasık’  Allah’ın emirlerini tanımayan, açıkça günah işleyen, Hak yoluna hiç girmemiş ya da girmiş fakat yoldan çıkmış, Allah’ın emirlerine karşı zıt hareket eden, günahın büyüğünü küçüğünü işleyen kimse. İşte gerek şu kısacık dünya hayatında gerekse ebediyete sahip ahret hayatında ömürleri boşa geçen ve helake uğrayacak olanlar bu fasık tipler ve fasık toplum olacaktır.

Sonuç: Dünya dürülüp kapatıldığında ve ebedî hayat, ahiret hayatı, başladığında, herkes diriltilecek. Ahiret hayatının azameti ve Allah Teâlâ’nın adalet mahkemesine herkesin çağırtılması karşısında titremeyecek bir kul olabilir mi? İnkârcılar ve fasıklar, beklemedikleri bir sonuçla yüzleşmenin paniği ve pişmanlığı içinde debelenip duracaklar. İnkâr ve fısk üzere yaşadıkları hayatları kendilerine bir saatlik bir süre gibi kısa gelecek. Bir saat dünya ömrü için ebedî ömrü tehlikeye atmak gerçekten en dramatik insanî bir sapma ve helaktir.

M.Talât Uzunyaylalı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s