Sadece kendin için dua etme!
فَاعْلَمْ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنْبِكَ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ مُتَقَلَّبَكُمْ وَمَثْوٰيكُمْ۟
“Bil ki, Allah’tan başka ilâh yoktur. Günahlarınız için, mümin erkek ve mümin kadınlar için bağışlanma dileyin. Allah, nereye gittiğinizi ve nerede duracağınızı bilir.” (Muhammed – 19)
Müminler Allah’a kendi günahları için af diledikleri gibi başkalarının affı için de dua etmelidirler.
Erkek ve kadın Müslümanların, Allah’tan, birbiri lehine günahlarının bağışlanmasını dilemeleri büyük bir tavsiye ve emirdir.
Ayette Allah’tan herkes için bağışlanma dilenmesi İslam’ın ne kadar büyük bir kardeşlik çemberi olduğunu gösterir.
Allah’tan, kendilerinden başkası için de isteyenler yüksek ahlak sahibi insanlardır.
Müminler, birbirleri için dua ederek, karşılıklı korunma yöntemi de uygularlar.
“Rabbim; beni, anamı, babamı, inanmış olarak evime gireni, mümin erkekleri ve mümin kadınları bağışla“; “Bizi bağışla…”; “Rabbimiz! Affını dileriz…” gibi Kur’an duaları, tüm müminleri kapsar. Bu hâl Müslümanların farklı kavimlere mensup fakat tek bir millet olduklarının da kanıtıdır.
Kuran uyarıyor! Dua ile ilâhî fiiller arasında yakın ilişki vardır: “…Rabbinizden mağfiret dileyin! Çünkü O, günahları affeder. Bağışlanma dileyin; üzerinize bol yağmur yağsın da mallarınızı ve çocuklarınızı çoğaltsın, size bağlar ve bahçeler versin ve sizin için ırmaklar akıtsın.”
“”Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla!” gibi Kur’an duaları bireysel ve toplumsal sığınmayı öğretir.
Küfür, namazsızlık, tövbesizlik, günahta ısrar ise, ferdi ve toplumsal huzursuzluğu ortaya çıkarıp besler.
Sonuç: Bu sorunların ortadan kalkması, kişisel ve toplumsal bir derinlikte, herkesin amel-i salih işleyip birbirine dua etmesine bağlanmıştır.
M. Talat Uzunyaylalı
KURAN UFKU 