Baş gözünde kalma basiret gözüyle bak!
تَبْصِرَةً وَذِكْرٰى لِكُلِّ عَبْدٍ مُن۪يب
“Samimiyetle Allah’a yönelen her kul için basiret (hikmetle bakan bir iç göz / gönül) ve bir zikirdir (ibretlik derstir.)” (Kâf 8)
Kâf suresinin ilk on bir ayetinde varlık, varlıktaki düzenin nedeni, peygamber gönderilmesi, yeniden diriliş, cennetin ve cehennemin varlığı dikkate verilerek şu noktalar vurgulanmaktadır:
1. Allah’a inanmayanlar bir peygamber gönderilmesini kabul etmiyorlar.
2.İnkarlarını insanın ölüp toprak olmasına bağlıyor, haliyle dirilmenin mümkün olmadığını ileri sürerek, ebedi hayatı, cenneti ve cehennemi, velhasıl dini sorumluluğu reddediyorlar.
Rabbimiz ise, Kâf 4’te, insanın kayıt bilgelerinin de olduğu ilahi bir kitapta ‘varoluş’ bilgilerinin yer aldığını, “Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır, ” ayetiyle açıklamaktadır.
Kendisi için yaratmada bir zorluğun olamayacağını ifade buyuran Rabbimiz, Kâf suresinin altı, yedi, dokuz, on ve on birinci ayetlerinde şu örnekleri vererek, insanların gerçeği görmesini istemektedir: “Üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki, onu nasıl bina etmiş ve nasıl donatmışız! Onda hiçbir çatlak da yok. Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik… Gökten bereketli bir su indirdik, onunla bahçeler ve biçilecek daneler bitirdik. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.”
Yaratılıştan kesitler sunan Rabbimiz yazı konusu yaptığımız Kâf suresinin sekizinci ayetinde ise, yaratılanların, objektif olarak ele alınıp incelendiğinde insanın imanın evi olan gönül gözünün açılacağını ve gerçeğin apaçık görüneceğini vurguluyor.
SONUÇ: Gökler ve yer, Allah’ın ilmini, kudretini, sanatını gösteren ve insanı eğitmeye, irşat etmeye kâfi canlı bir kitaptır. Varlıklar bu ilahi kitabın harfleri, satırları, cümleleridir. Kâinat kitabı beş duyuya, akla ve vicdana bakarak adeta ihtar ediyor: Bir kitap nasıl ki yazarsız olmaz bu evren de Yaratıcısız olmaz. Aklını başına al, iman et, amel-i salih işle. İnansan da inanmasan da seni yaratan seni diriltecek ve dünya hayatının hesabını soracak. O halde kibri, inadı, felsefi ve ideolojik tavırları ve yaklaşımları bırak, Allah’a yönel, emirlerini yap ebedi hayatını cehennem malzemesi olmaktan kurtar.
M. Talât Uzunyaylalı