Home

cicek

Cinlerin yaratılışı!

وَالْجَآنَّ خَلَقْنَاهُ مِن قَبْلُ مِن نَّارِ السَّمُومِ

“Cinleri de daha önce alevli ateşten yarattık.” (Hicr 27)

Şeytan, cin, melek gibi, nar ve nur’a tekabül eden varlıklar, haktır; bu varlıklara inanmak Müslümanların iman esasları arasındadır. Şu sarihtir: Melekler, cinler ve şeytanlar, fizik âlem, dünya, hayvan ve bitki vücut kazandıktan sonra, varlık halkasının zirvesi, insan yaratılmıştır. Bir başka ifadeyle, dünya ve ahret, insan için birer ev gibi hazırlanmış, sonra da evin sakini ve reisi olarak, insan halk edilerek, tüm varlık insanın emrine verilmiştir. Öte yandan cinlerin hilkati insanların hilkati gibi övülmemiştir. Ancak ayetlerden cinlerin de insanlar gibi, sorumlu varlıklar olarak yaratıldığını görmekteyiz. Rabbimiz, Zâriyât suresinin elli altıncı ayetinde şöyle buyurmaktadır: Ben cinleri ve insanları, bana kulluk etsinler diye yarattım.”

Ayette geçen ve cinlerin yaratıldığı nar ifadesi Türkçe’de kısaca ateş anlamındadır. Kor, akkor, parlaklık, ısı ve ışık saçmak vb. ifadeler, ateşin âdeta sıfatları gibidir. Mesela isi pisi, dumanı olmayan elektrik ışığı da bir nevi nardır, hatta atom ve lazer gibi enerji kaynakları da, tabir yerinde ise, aynı mahiyettedir. Rabbimiz, insanın fizik varlığını topraktan yaratmıştır. Manevi varlıkları da mahiyetini kendisinin bilebileceği bir şekilde, nardan yahut nurdan yaratmıştır. Isı ve ışık kaynağı olarak, nasıl güneşin bir hayatı varsa, nardan yahut melekler gibi, nurdan yaratılan varlıkların da, bir hayatı vardır. Bu, yaratmadaki çeşitlilik, Rabbimizin ilminin ve kudretinin nihayetsizliğini de bize göstermektedir.

Bazı tefsirlerde ayette geçen cânn isimli varlığın, benzetme yerinde olursa, ‘cinlerin Âdem’i manasında, şeytan olduğu ifade edilmiştir. Nasıl Hz. Âdem ve Hz. Havva’dan insan soyu türemişse, Cânn denilen Şeytan’dan da cinler türemiştir. Kuran ayetlerinde, cinlerin de insanlar gibi sorumlu varlıklar olarak yaratıldığını görmekteyiz:

Ey insan ve cin! Sizin de hesabınızı ele alacağız.” (Rahmân 31); “Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz.” (Rahman 33); “Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size ayetlerimi anlatan ve bu günle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi? Derler ki: ‘Kendi aleyhimize şahitlik ederiz.’ Dünya hayatı onları aldattı ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.” (En’am 130);  “Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” (A’râf 179); “Allah ile cinler arasında da bir soy birliği uydurdular. Andolsun, cinler de kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler.” (Sâffât 158) vb.

Cinlerin insanlarla birlikte dünyada yaşadıkları; fakat yakın göğe de gidip gelebildikleri çeşitli kaynaklarda ifade edilmiştir. Cinlerin de insanlar gibi, kendi iradeleriyle, dünyada bir inşa ve imha faaliyeti var mıdır? Allah bilir. Ancak Kuran’dan şunu kesin olarak biliyoruz: Hilkatindeki eşsizlik nedeniyle, insandan daha üstün niteliğe sahip bir başka varlık yoktur. İnşa ve imhada insanın eline hiçbir varlık su dökemez! Bu sebeple insanın cinni şeytanlara üstat olacak derecede şeytanetle de sıfatlanabildiği tarihen sabit olduğu gibi, yaşadığımız zamanda, şahidi olduğumuz nice vahşi hadiseler, bu hakikati bize neredeyse her gün her saat göstermektedir.

Sonuç: Biz Müslümanlar her işimize besmele okuyarak başlarız. Böylece görünmeyen ve iki ayaklı görünen şeytanın şerrinden rahman ve rahim olan Allah’a sığınırız.

M.Talât Uzunyaylalı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s